İSDEMİR emeklileri: Haklarımızı yedirtmeyiz
2009 yılında kurulan İsdemir Çalışanlar ve Emekliler Derneği (İSÇEİD) tarafından, hisselerin çalışan ve emeklilere devri için mücadele başlatıldı. Mücadele sonunda hisseler, İSDEMİR çalışan ve emeklilerine yani hak sahiplerine teslim edildi
İskenderun Demir Çelik Fabrikası’nın özelleştirilmesi sürecinde, o dönemde çalışan işçilere yüzde 11 hisse verilmişti. Bu hisseler uzun süre sendika tarafından kurulan bir vakıfta kaldı. 2009 yılında kurulan İsdemir Çalışanlar ve Emekliler Derneği (İSÇEİD) tarafından, hisselerin çalışan ve emeklilere devri için mücadele başlatıldı. Mücadele sonunda hisseler, İSDEMİR çalışan ve emeklilerine yani hak sahiplerine teslim edildi. Ancak uzun süredir İskenderun Demir Çelik A.Ş., işçilerin yüzde 11 hissesinin kâr payını ödemiyordu. Şirket, kâr etmediğini ve sermaye yatırımı yaptığını öne sürerek, kâr payının bu yatırımlara aktarıldığını iddia ediyordu. Bu yıl ise cüz’i miktarda bir kâr payı dağıtıldı. İşçiler, hisselerinin yüzde 4,93 oranında değer kaybettiğini belirterek dernek avukatları aracılığıyla şirkete dava açtı.

Pandemi ve depremin etkisiyle dernek, davaları yeterince takip edemedi. Ancak İSÇEİD, yeniden toparlanarak başkan ve yönetim kurulunu seçti. Bu süreçte hisselerin sayısı 10 bini aşarken, ölenlerin mirasçıları ile birlikte iki katından fazla bir seviyeye ulaştı. Dernek, depremde zarar gören yerlerinin tahsisi için İskenderun Kaymakamlığını ziyaret etti. Bu ziyarette hazır bulunan İskenderun Belediye Başkanı, dernek yöneticilerine “Dilencilik yapmaktan usanmadınız mı?” diye tepki gösterdi. Kaymakam bu duruma müdahale etmezken, dernek yöneticileri bu tavrı eleştirdi. Şu anda İSÇEİD, Hasan Cüneydioğlu başkanlığında mücadeleyi sürdürüyor. Emekli işçi ve memurlarla görüştük. Mikrofon uzattık, sorunların ve çözümlerin neler olduğu konusunda düşüncelerini aldık.
‘BÜYÜK HAKSIZLIĞA UĞRADIK’
İSDEMİR emeklisi ve Eski Dernek Başkanı Nurullah Er, yaşadıkları sıkıntıları şu sözlerle aktardı:
“İSDEMİR emeklisiyim, diğer emeklilerin sorunlarını biz de yaşıyoruz. Bölgemizdeki emeklilerin kendine has sıkıntıları var. Bu en büyük sıkıntılardan biri şehiriçi otobüslerden yararlanamamak. İskenderun’un Akdeniz’i var ama denize giren emekli sayısı çok az. Eskiden emekli aileleri zeytin, turşu gibi ihtiyaçlarını kendileri yapar, hatta satarlardı ama şimdi bunlarla uğraşan emekli kalmadı. Kendileri çocuklarına ve torunlarına yardım ederken, şimdi onlara muhtaç duruma gelmişlerdir. Zaten yaylalara, tatile gitme gibi şeyleri unuttuk, ailelerimizin yanına zor gidiyoruz.
“Bir de İSDEMİR özelleştirilirken bizlere verilen yüzde 11’lik hisse var, hisselerimizin değeri yüzde 4,93 buharlaştı ve bunun mağduriyetini yaşıyoruz. Şu anda dosyamız Yargıtay’da ve lehimize sonuçlanmasını bekliyoruz. Biz burada büyük bir haksızlığa uğradık. Var olan hisselerimiz büyük oranda düştü. Düşme nedeni şirketin sermaye artırımıdır; o dönemde anlaşmaya göre ERDEMİR tarafından yapılması gerekiyordu. Sermaye artırımı yapıldı diyerek hisselerimiz eridi. Son yıllarda kâr payı dağıtımı yok ve temettüler ödenmiyor. Biz emekliler altın çağımızı yaşayacağız derken karanlık bir döneme girdik.”
‘BİZ DİLENCİ DEĞİLİZ’
Eski Dernek Başkanı Ahmet Yıldız, deprem sonrası sosyal alan talebini ve yaşadıkları olayı şöyle anlattı:
“İskenderun Kaymakamlığını ziyaret ettik ve emekliler için kaymakamdan bir sosyal dernek için yer istedik. Ziyaret sırasında orada bulunan belediye başkanı sözümüzü keserek, kaymakamın bile cevap vermesine fırsat vermeden ‘Dilencilik yapmaktan usanmadınız mı?’ dedi. Biz dilenci değiliz, herkes gibi deprem yaşadık ve sadece yeni bir yer istedik.”
İSDEMİR emeklisi Yusuf Gülşen de bölgedeki emekli nüfusunu ve taleplerini şu ifadelerle aktardı:
“İskenderun ve çevresinde 15-20 bin emekli bulunmaktadır. Arsuz ilçemizde hemen hemen birçok kurumun kampı var. İSDEMİR neden bizi görmüyor, yoksa görmek istemiyor mu? İsterlerse bize yazın bir deniz kenarında kamp verebilirler.”
‘EMEKLİLERİN SIKINTILARINI YÖNETİCİLER GÖRMÜYOR’
İSÇEİD Başkanı Hasan Cüneydioğlu da şunları kaydetti:
“Ormanda hayvanlar bir tarafa doğru koşuyorsa, o ormanda yangın var demektir. Türkiye’de en büyük sıkıntıyı emekliler çekmektedir. Öyle bir duruma geldik ki, neredeyse fırınların önündeki askıdaki ekmeğe muhtaçlar. Hükûmetin anlattığı gibi emeklilerin yaşam düzeyi iyi değildir. Özellikle emeklilerin son yıllarda çektiği sıkıntıları yöneticiler görmüyor, neden onların refahını bizden esirgiyorlar!”
‘MEMUR VE EMEKLİLER ARASINDA EŞİTSİZLİK VAR’
İSDEMİR memur emeklisi Bünyamin Bayram ise özellikle memur emeklileri arasındaki eşitsizliği şöyle vurguladı:
“Ben İSDEMİR memur emeklisiyim. 2023’te çalışan memurlara seyyanen 8 bin lira verildi ama bizlere verilmedi. Memur emeklisi bu darbeyi yedi ve hiç konuşulmuyor. Memur emeklisine ve çalışanlarına 3600 ek gösterge vardı, çalışanlardan öğretmen, hemşire, imam ve polis grubuna verildi, emeklilere ise verilmedi. Daha sonra bu grubun dışındakilere birinci dereceye gelen ve en az iki yıllık yüksek okul olanlara verileceği söylendi, torba yasada çıktı denildi, çıkmadı. Ağustos ayında toplu sözleşme vardı, yine gündeme gelmedi. Bazı memurlara iyileştirme sağlanacağı söylendi ama kimseye verilmedi ve bilinmiyor.”