İzmir'de bulundu! Tam 8 bin yıllık
İzmir’in Kemalpaşa ilçesindeki Ulucak Höyüğü’nde yapılan kazılarda Neolitik döneme ait 8 bin yıllık 5 figür bulundu. Kilden yapılmış heykelciklerin 3’ü kadın, 2’si erkek figürünü temsil ediyor.
İzmir’in Kemalpaşa ilçesindeki Ulucak Höyüğü’nde yürütülen kazılarda Neolitik döneme ait 8 bin yıllık 5 figürin gün yüzüne çıkarıldı. Kilden yapılmış heykelciklerin 3’ü kadın, 2’si erkek figürünü betimliyor. Ulucak Höyük Kazı Başkanı Prof. Dr. Özlem Çevik, eserlerin 3 ila 10 santimetre boyutlarında olduğunu ve ritüel amaçlı kullanılmış olabileceğini açıkladı.
İZMİR'DE BULUNDU
İzmir'in Kemalpaşa ilçesindeki Ulucak Höyüğü'nde yapılan kazı çalışmalarında, Neolitik döneme ait kilden yapılmış 8 bin yıllık 3'ü kadın figürü olmak üzere 5 heykelcik (figürin) bulundu. Ulucak Höyük Kazı Başkanı Prof. Dr. Özlem Çevik, "Figürinlerin boyutları 3 ile 10 santim arasında değişiyor. Bu heykelciklerin hane ile ilişkili konutlarda bolluk, bereket ve geçiş ritüellerinde kullanıldığını düşünüyoruz" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Büyükşehir Belediyesi ve Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi'nin desteğiyle İzmir'in en eski köy yerleşimi olan 8 bin 850 yıllık Ulucak Höyüğü'ndeki kazı çalışmaları sürüyor. Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Ulucak Höyük Kazı Başkanı Prof. Dr. Özlem Çevik'in 2009'da kazı başkanlığını devraldığı höyükteki bu yılki çalışmalarda, bir yapı kazıldı. Hepsi bir arada olmak üzere, Neolitik döneme ait kilden yapılmış 8 bin yıllık 3'ü kadın 2'si erkek olmak üzere boyutları 3 ile 10 santim arasında değişen 5 heykelcik bulundu.
'KURUTULMAK ÜZERE DİREĞE ASILMIŞ OLDUKLARINI DÜŞÜNÜYORUZ'
İzmir'in ilk köy yerleşimlerinden birinin Ulucak Höyüğü olduğunu belirten Prof. Dr. Özlem Çevik, "Ulucak, 1150 yıl boyunca aralıksız iskan edilmiş bir Neolitik merkez. Söz konusu 5 heykelcik hepsi bir arada toplu kontekst olarak ortaya çıkarıldı. Binada tabanda değil, tabanın üzerindeki dolgu içerisinde bulundu. Dolayısıyla biz bu heykelciklerin o dönem bir direğe kurutulmak üzere asıldığını düşünüyoruz. Figürinlerden biri ise pişirilmemiş şekilde ele geçti. Binada çıkan bir yangın sonrası o da sertleşmiş. Bu eserlerin tarihini tespitimizde, binanın önceki kazılan bölümlerine yaptığımız radyo karbon testi yardımcı oldu. Binanın milattan önce 6005-5840 yılları arasına tarihlendiğini biliyoruz. Dolayısıyla bu heykelcikler 8 bin yıllık eserler" dedi.
'BU KADAR KÜÇÜK HEYKELCİKLER BULMUYORDUK'
Bulunan heykelciklerden 3'ünün kadın 2'si erkek figürlü olduğunu belirten Prof. Dr. Çevik, "Aralarında boyut farkları olduğunu görüyoruz. Kadın figürünün göğüslerini tutar şekilde tasvir edildiğini görüyoruz. Boyutlarının farklı olması herhalde farklı yaş gruplarına ait olduğunu bize gösteriyor. Topluluk içerisindeki sosyal konumları, olasılıkla bireylerin yaşına ve cinsiyetine göre değişiyordu. Figürinlerin boyutları 3 ile 10 santim arasında değişiyor. Bu kadar küçük heykelcikler bulmuyorduk. Antropomorfik figürinlerin bu kadar küçük boyutlu olanlarına ilk kez rastlıyoruz. Bu heykelciklerin hane ile ilişkili konutlarda bolluk, bereket ve geçiş ritüellerinde kullanıldığını düşünüyoruz" diye konuştu.
Dünyanın en etkili bilim insanları listesindeEğitim