Kapalı olan müzelere büyüteç tutuyoruz: Kültüre, turizme, ekonomiye zarar

Müzelerin kapalı durumda olması kültürel mirasın kaybolmasına, eserlerin güvenliğinin risk altına girmesine, turizmin azalmasına ve istihdam kaybına yol açıyor. Konuyu Sanat Tarihçisi Mukaddes Akar’la konuştuk.

YIKIMIN UYGULANMASI GERİ DÖNDÜRÜLEMEZ ZARARLARA YOL AÇAR

Antalya Müzesinin yarışma projesi ile inşa edilen ilk müze olduğunu belirten Akar, “Antalya Müzesi'nin yıkım kararı için tamamen eksik ve yetersiz bilgilerle yola çıkılmıştır. Bu karar çok vahim bir karardır. Alınan teknik raporlar, yeterli olmamakla birlikte en kolay yol olan yıkım kararı 'Müzeyi kurtarmak için başka bir alternatif yok mu?' sorusunun cevapsız kalmasına neden olmuştur. Antalya Müze binası bilindiği üzere Türkiye'de yarışma projesi ile inşa edilen ilk müze olma özelliğini taşır.” ifadelerini kullandı.

Antalya Müzesinin yıkılmasının geri dönüşü olmayacak zararlara yol açacağını belirten Akar, “Yapının kültürel ve tarihi değeri bu kadar ortadayken en basit yol olan yıkım kararı kabul edilebilir değildir. Müze Mimarlık Tarihi'ne yakışmayan bu karar sadece sanat tarihçi ve arkeologları değil kentin kültür ve turizmine de zarar verecek geri dönüşü olmayacak bir darbe vuracaktır. Aynı zamanda inşaat mühendisleri, müzenin özüne zarar verilmeden kurtarılmasının mümkün olduğunu, yeni müze binasını inşa etmekten daha az maliyete sahip olacağı açıklamasını yapmışken durup bir daha düşünülmesi elzemdir.” dedi.

MÜZELERİN KAPATILMASIYLA İSTİHDAM DA ENGELLENİYOR

Müzelerin kapatılmasının eser güvenliği başta olmak üzere pek çok zarar neden olduğunu kaydeden Akar, sanat tarihi ve arkeoloji mezunlarının istihdamının da engellendiğini söyledi. Akar sözlerine şöyle devam etti:

“Eserlerin korunma kısmının yetersizlik haberleri ise yine endişeye sebep olmaktadır. Ülkemizde şu an 35 müze kapalı, ne için? Her yıl üniversitelerden çok sayıda sanat tarihi ve arkeoloji mezunları veriyoruz. Kapatılan aynı zamanda istihdam da olmuyor mu? Mersin Anamur Müzesi 13, Isparta Müzesi 11, Elazığ Müzesi 9 yıldır kapalı. Yine aynı şekilde Silifke ve Yalvaç müzeleri de kapalı müzeler içerisinde yer alıyor. Isparta Müzesi, restorasyon amacı ile kapatıldı. Antalya Müzesi'nin kaderi de bu mu olsun? Bilindiği üzere Isparta Müzesi, 11 yıldır tedbir ve tasarruf gibi nedenlerle bir daha açılmadı.”

KÜLTÜR VE TURİZM AÇISINDAN BÜYÜK BİR KAYIP

Isparta Müzesi’nin kapatılmasıyla şehrin kültür ve turizm açısından büyük kayıplara uğratıldığının altını çizen Akar şu ifadeleri kullandı:

“Bu aynı zamanda Isparta'nın kültür ve turizm açısından büyük kayıplara uğratıldığının kanıtıdır. Bu ihmal aynı zamanda turizm için de gençlerin ve yeni mezunların istihdamı için de büyük kayıplara sebeptir. Isparta Müzesi'nin özellikle Psiada Bölgesi'nden gelen eserleri bu kadar kıymetliyken (heykeller, ikonalar), bu müze ertelenebilecek eserlere sahip değilken, 11 yıldır kapalı olması ülke turizmi için de büyük bir kayıp değil midir? Sadece bölge özelinde değil, ülkemizin elde edeceği kazançlar da düşünülerek acil açılması gereken müzelerin başında gelmektedir. Umarım tepkilerimiz ses olur ve bir an önce taleplerimiz sonuçlanır.”