Karaciğer yağlanması ve obeziteye karşı uyarı!
Türk Gastroenteroloji Derneği’nin (TGD) Antalya’da düzenlediği 42. Ulusal Gastroenteroloji Haftası’nda obezite, karaciğer yağlanması, bağırsak sağlığı, safra taşları, reflü ve mide ilaçlarının kullanımı bilimsel verilerle değerlendirildi.
Türk ve yabancı uzmanların katıldığı kongrede, sindirim sistemi hastalıklarına ilişkin güncel araştırmalar ve tedavi yöntemleri ele alındı.
'HER DÖRT YETİŞKİNDEN BİRİNDE KARACİĞER YAĞLANMASI'
Kongre Başkanı Prof. Dr. Dilek Oğuz, karaciğer yağlanmasının sessiz ilerlediğini ve yetişkin nüfusun dörtte birini etkilediğini söyledi. Obezitenin küresel artışıyla birlikte hastalığın yaygınlığının da yükseldiğini belirten Oğuz, işlenmiş gıdalar ve hareketsiz yaşamın riskleri artırdığını ifade etti. Erken tanıyla yaşam tarzı değişikliklerinin karaciğer yağlanmasını geri çevirebildiğini vurguladı.
'TÜRKİYE, OBEZİTEDE KRİTİK EŞİKTE'
TGD Önceki Dönem Başkanı Prof. Dr. Mehmet Cindoruk, Türkiye’de obezite oranının bazı çalışmalarda yüzde 40’a yaklaştığını belirterek, ülkenin bu konuda ABD ile aynı risk kategorisinde bulunduğunu söyledi. Obezitenin artık karaciğer kanserinin önde gelen nedenlerinden biri haline geldiğini aktaran Cindoruk, doğru beslenme, hareketli yaşam ve gerektiğinde medikal tedavilerin önemine dikkat çekti.
SAFRA TAŞLARI SIK GÖRÜLÜYOR, ÇOĞU ZAMAN 'SESSİZ' İLERLİYOR
Kongre Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Asıl, safra taşlarının birçok kişide belirti vermeden gelişebildiğini, semptom oluştuğunda ise şiddetli karın ağrısı ve hazımsızlıkla kendini gösterebildiğini söyledi. Hormonal etkenlerin ve yaşın risk artırdığını ekledi.
GEREKSİZ ANTİBİYOTİK, BAĞIRSAK MİKROBİYOTASINI ALTI AY BOZUYOR
Kongre Sekreteri Prof. Dr. Özlen Altuğ, kontrolsüz antibiyotik kullanımının bağırsaktaki yararlı bakteri dengesini uzun süre etkilediğini vurguladı. “Komşudan antibiyotik alma” alışkanlığının ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını belirten Altuğ, lifli gıdalar ve probiyotiklerden zengin beslenmenin bağırsak sağlığını koruduğunu ifade etti.
REFLÜ TOPLUMUN 4–5’TE BİRİNİ ETKİLİYOR
Kurs Koordinatörü Prof. Dr. Altay Çelebi, reflünün yaşam kalitesini düşüren yaygın bir hastalık olduğunu anlattı. Göğüste yanma, ağıza acı su gelmesi ve ses kısıklığının tipik belirtiler arasında olduğunu aktaran Çelebi, alarm bulgularının varlığında mutlaka doktora başvurulması gerektiğini söyledi.
MİDE İLAÇLARIYLA İLGİLİ İDDİALARA BİLİMSEL YANIT
Kurs Koordinatör Yardımcısı Prof. Dr. Salih Boğa, proton pompa inhibitörlerinin uzun yıllardır kullanılan güvenli ilaçlar olduğunu, son dönemdeki “demans” ve “böbrek hastalığı” iddialarının güçlü bilimsel kanıtlara dayanmadığını belirtti. Doğru doz ve hekim kontrolünde kullanıldığında PPİ’lerin etkili ve güvenilir olduğunu vurguladı.