Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kaybolan basamaklar

Zamansız ve hiç kimseye yakışmayan ölüm bu kez de, arsızca, küçüklüğümün huzur dolu anılarını, minicik yüzümdeki kocaman gülümsemeyi çaldı.

Kaybolan basamaklar
ELİF BİLGİN GENÇKAYA

Kokusuyla buyur eden o Akmar Pasajı’na, hangi kapısından girdiğinize göre; girişte ya da çıkışta sayılacak Bilim Kitabevi ve içeride tanıklık ettiğim kültür tarihimizden güzelim kesitler...

Herkesin buyur edilmediği zemin kat ve oraya merdivenlerden süzülerek inebilen, beş, bilemediniz altı yaşındaki ‘Karagöz’ Elif’i…

Nereden bilebilirdim o yaşlarda, ne kadar şanslı olduğumu...

İçeride birbirinden değerli, artık aramızda olmayan ama tarihe, sanata, insanlığa ismini, nefesini, kişiliğini, hatta benliğini katan insanları…

Attila İlhanları... Aziz Nesinleri... Rıfat Ilgazları... Salah Birselleri...

Kitabevinin imza günlerinde buluşan çok değerli insanlar topluluğu; aidiyet, dayanışma, birlik günleri…

Şimdinin, kırk üç yaşımın gözüyle baktığımda, anlamı bambaşka bir derinliğe sahip güzel günler.

Benim o yaşlardaki asıl mutluluğumsa, okul müsameresi için annemin diktiği kırmızı takım döpiyes elbisem veya bayram için diktiği yeşil gömleğimle…

Aşağı inen merdivenlerin ilk basamağında beni fark edişi, gülümseyerek dönüşü, iki yana açılan kolları ve sıcacık avuç içleriyle son basamakta tüy misali yakalayışı; narin bedenime zarar vermekten korkarak kavrayışı…

Bilim Kitabevi’nin ortağı, babam Zafer Bilgin’in yakın arkadaşı ve benim kocaman, beyaz sakal Ertuğrul Amcam, sonraki yıllarda bana “Genel Yayın Yönetmenim” diye şaka yapan Ertuğrul Bulut...

Söylediği her söz, zamanın durmasına ve o ilk basamaktaki “fark edilişim” hep kendime dönmeme vesile olurken, o bir zamanların narin bedeni, şimdinin tüy kadar hafif gönlüne sahip olacaktı...

Teşekkürler Ertuğrul Amcam, her basamağın ardında kalan çocukluğum için.

Sanat