Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 10°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kemal Özer’i özlemek

Şiirimizin çok önemli şairlerinden Kemal Özer 'le tanışmam yanılmıyorsam 1970 yılının başlarına rastlar. Kendisini Cumhuriyet Gazetesinden telefonla arayıp, randevu alıp ziyaretine gitmiştim.

Kemal Özer’i özlemek
KENAN ERCAN

Düzelti servisinde çalışıyordu. Son derece alçak gönüllü, ağır başlı ve güler yüzlüydü. İşini bıraktı ve benimle uzunca bir süre sohbet etti. Tabii ki konumuz şiir ve dergilerdi. 1981 Yılında emekli olana kadar da Cumhuriyet Gazetesinde çalıştı. Sonradan üç, dört kere daha yanına gittim.

Bilahare askerliğim araya girdiği için irtibatımız ancak mektuplarla sürdürüldü. Benim onu çok sevdiğim gibi o da beni çok sevmişti. Mektuplarında, edebiyat ortamından bazı kırgınlıkları ve yakınmalarını dile getiriyordu. Burada bunları yazmam doğal olarak olası değil. Ancak çok üzüldüğü belliydi. 1972 Yılında daha önceden çıkardığı a dergisini yeniden çıkarmaya başlamıştı. Yeni a’da iki yazım çıktı. Yazılarımı ona gönderiyordum beğendiklerini yayınlıyordu.

Son karşılaşmamız yanılmıyorsam 2008 yılının sonlarına rastlamıştı. Harem-Sirkeci arabalı vapurunda karşılaşmış, birbirimize sarılmış, sohbet etmiştik. Ustanın, yıldızlar yoldaşı olsun derken, çok ama çok sevdiğim, hiç unutamadığım bir şiirini de buraya alacağım:

“Bir düşün sevgilim

Nasıl yoksul düşerdik kimbilir

ekip biçen biz değiliz diye

Sevincine katılmasaydık

ürün kaldıranların

Gök ne kadar daralırdı,

bir düşün

sevdadan söz açmayan türküleri

kaçınsaydık söylemekten”

***

1972 Yılında Yeni a dergisini izlerken bir yandan da Atıf Özbilen’in Güney dergisini takip ediyor, şiir ve günlüklerimi yayımlıyordum. O yıllarda Güney ,diğer sanat edebiyat dergileri gibi çok okunuyor, hemen her kitapçı ve bayide satılıyordu.

Halim Uğurlu’nun, Ruşen Hakkı’nın, Behzat Ay’ın , İsmet Kemal Karadayı'nın , Talat Halman' ın, Halikarnas Balıkçısı’nın, Metin Eloğlu’nun, Avram Ventura’nın ,Oğuz Tümbaş’ın şiir ve yazıları çıkıyordu. Onların çoğuyla da söyleşiyorduk. Ne yazık ki uzunca bir süre sonra Güney de yayımına son verdi. Atıf Özbilen de rahmetli oldu.

Dergiyi ve aramızda olmayanları özlemle, saygıyla anıyorum.

***

İki gündür Ramazan Teknikel 'in hikâyeler kitabı “Piyangocunun Ölümü”nü okuyorum. İçinde yirmi beş kısa hikâye var. Biliyorsunuz, etkili kısa hikâye yazmak çok zor. Kısacık bir yazıya dünyayı sığdıracaksınız . Teknikel 'de aynen Oktay Akbal' ın tarzı var. O da hiç uzun yazmaz, uzun yazanlara kızar, “Nereden buluyorlar bu kadar çok yazacak şeyleri” derdi.

Teknikel insanları çok iyi tanıyor. Birbirinden farklı düşüncede olan insanların duygularından hareketle ,düşünce ve davranışlarını ustaca işliyor. Hikâyeyi kurgulamadaki başarısı bence dilindeki yalınlıktan geliyor. Kitaptaki hikâyeler arasında ben en çok "Martıların Cinliği”adlı hikâyesini sevdim. Hikâyeyi ve kitabı mutlaka okuyun derim.

Şair