Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 17°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Kendi hikâyemizle Hollywood’un güdümünden çıkabiliriz’

I. Düzce Konuralp Uluslararası Film Festivali bugün Ediz Hun söyleşisi ve ödül töreniyle sona erecek. Aydınlık’a konuşan Festival Başkanı Prof. Dr. Ceyhan Kandemir, bu tür festivallerin kendi hikâyelerimizi anlatmak için büyük bir olanak olduğunu belirtti

‘Kendi hikâyemizle Hollywood’un güdümünden çıkabiliriz’

“HAYAL Et, Kaydet, Düzce’de Seyret!” sloganıyla düzenlenen I. Düzce Konuralp Uluslararası Film Festivali son gününe girdi. Ediz Hun’un Yaşam Boyu Onur Ödülü alacağı festivalde ödüller de sahiplerini bulacak.

Festival Başkanı Prof. Dr. Ceyhan Kandemir, festivalin 2,5 aylık kısa bir sürede uluslararası bir nitelik kazandığını söyledi.

Ceyhan Kandemir’le hem festivali hem de dijital çağda sinemayı konuştuk.

‘Kendi hikâyemizle Hollywood’un güdümünden çıkabiliriz’ - Resim : 1

‘2,5 AYDA ULUSLARARASI NİTELİK KAZANDI

Film Festivali Başkanı’sınız. Düzce için de bir ilk oluyor. Sizce festival nasıl geçiyor?

Ben her ortamda her mecrada söylüyorum. Ana akım festivale dönüştü festival. Yaklaşık 2,5 ay önce festivalin çalışmalarına başladık. Uluslararası nitelik kazandı. 1312 tane film müracaat etti. 3 kategoriden oluşuyoruz.

Bu anlamda da hem ulusal hem de uluslararası yapımcı ve yönetmenlerin ilgisi çekti.

Sektörün sahiplendiği bir festival haline dönüşmesi bize mutluluk mutluluk veriyor.

Ben de Düzce'nin bir festivale bütün kurum ve kuruluşlarıyla bu kadar sahip çıkabileceğini düşünmüyordum. Gerçekten çok güçlü bir şekilde sahip çıktı. Bir festival başkanı için bu insanları ve bu toplulukları ve kurumları, kuruluşları bir araya getirmek bir hayaldir. Bu hayali de gerçekleştirmek bana mutluluk verdi. Düzceli öğrenciler, Düzceli kültür sanatseverler de festivale çok ilgi gösterdiler. Basının da ilgisi bizi mutlu ediyor.

AİLE TEMASININ GÖRÜNÜR OLMASI DEĞER KATTI

Bu festivalde aile özel bir tema olarak ve sinemada da özellikle tartışılan bir konu. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Böyle bir karar alırken siz neyi gözettiniz?

Tabii Cumhurbaşkanlığının bu yıl 2025 yılını ‘Aile Yılı’ olarak belirlemesi Valiliğin de böyle bir özel ödülle bunu taçlandırması fikri Sayın Valimizden geldi.

Aile yapısının bozulması, aile yapısına yönelik eleştiriler özellikle dijital platformlardaki dizilerde manipülatif yaklaşımlar, aile yapısını bozucu bir takım yapılar sürekli eleştiriliyor. Bir anlamda aile temasının görünür halde olması da festivalimize değer veren önemli şeylerden bir tanesi.

‘KENDİ HİKAYELERİMİZİ OLUŞTURMAMIZ LAZIM’

Açılış konuşmasında Sinemalar Genel Müdürü Birol Güven “Hollywood cebimize girdi.” dedi ve “Ya üreteceğiz ya da abone olacağız.” diye de ekledi. Bunu biraz açabilir misiniz? Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Dijitalleşme üzerine yıllardır çalışan 10-15 yıldır çalışan bir akademisyenim. Kuramsal olarak baktığımız zaman dijitalleşmenin olumsuz yönlerini daha çok hisseden ve dijitalleşme bizi ne kadar özgürleştirdi, bağımsızlaştırdı ve bunu akademide sorgulayan biriyim. Bu çerçevede baktığımız zaman gerçekten global dünyada dijital dünyanın içinde kendi hikayelerimizi üretmeye başladığımız zaman aslında o Hollywood'un güdümünden çıkacağız.

‘Kendi hikâyemizle Hollywood’un güdümünden çıkabiliriz’ - Resim : 2

Kendi hikayelerimizi oluşturmamız lazım. Zaten Birol Bey'in de daha önce yapmış olduğu, vermiş olduğu demeçlerde o da var. Bizim kendi hikayemiz var. Kendi hikayelerimizle var olmamız lazım. Aynı kısır döngünün içinden biraz uzaklaşmak lazım. Bunun tek yolu da bence yani bu gibi festivallerde genç sinemacıların önünü açmak. Bu festivaller yeni sinemacıların önünü açmak için çok önemli mecralar.

YÖNETMENİ MOTİVE EDEN ŞEY SEYİRCİYLE BULUŞMAK

Hocam bir de şunu sormak istiyorum size. Sinema bu tür festivallerle aslında biraz büyükşehirlerin dışına çıkıyor. Sinema bu tür festivaller aracılığıyla Anadolu’ya da ulaşıyor. Bu yönüyle siz bu festivali genel olarak da Anadolu'da yapılan festivalleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben çok olumlu değerlendiriyorum. Ben bağımsız sanat filmleri çekiyorum. Bu anlamda beni motive eden şey zaten izleyiciyle buluşabilmek. Yani filmlerimiz ne kadar festivalde izleyiciye ulaşırsa kadar bizler mutlu oluruz yönetmenler olarak.

Bu anlamda Anadolu'daki ya da farklı şehirlerdeki hatta farklı ülkelerdeki festivallerde ya da film gösterimlerinde izleyici ile buluşmak çok önemli. Çok önemli buluyorum bunu.

Anadolu halkının da tekrar sinema ile buluşması adına bu festivaller çok değerli. Böylece insanlar sinemacılarla, yani daha farklı ustalarla bir araya gelip bir arada olabilme şansı buluyorlar.

Düzce Hollywood