Yandex
17 Mayıs 2025 Cumartesi
İstanbul 19°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kentsel dönüşümde devlet katkısı artırılmalı

Uzmanlar yerinde dönüşümde alan bazlı uygulamanın önemine vurgu yaptı; ‘Daha yaşanılır kentler ortaya çıkar.’ dedi. Vatandaşlar ise artan maliyetler nedeniyle ‘Yarısı Bizden’ uygulamasında devlet katkısının artırılmasını istiyorlar

Kentsel dönüşümde devlet katkısı artırılmalı

17 Ağustos 1999 depremi Türkiye’de dönüm noktası oldu. Deprem bilinci, büyük bir kayıp sonrası belleklere işlendi. Kötü yapılaşma ve dönüşüm gündemin önemli bir maddesi oldu. Büyük depremin beklendiği İstanbul’da 1,5 milyon konutun dönüştürülmesi gerektiği açıklandı. Risk altındaki bu konutlar, 1999 yılından bu yana dönüştürülmeyi daha doğrusu sağlamlaştırılmayı bekliyor. Uzmanlar sağlamlaştırılmanın tek bir yolunun olduğunu, bunun da kötü konutların yıkılıp yerlerine daha iyisinin yapılması olduğunu belirtiyor.

Kentsel dönüşümde devlet katkısı artırılmalı - Resim : 1

‘ALAN BAZLI DÖNÜŞÜM OLMALI’

İstanbul’da 7,5 milyon konut var. Bunlardan 1,5 milyonu risk altında. Bu stokun 600 bininin acilen kentsel dönüşüme girmesi gerekiyor. Dönüşümde istenilen seviyeye bir türlü gelinemiyor. Bunun en önemli nedeni konut maliyetlerinin sürekli artması. Uzmanlar, alan bazlı dönüşüme geçilmesi ya da imar sınırlarının esnetilmesi gerektiğini ileri sürüyor.

Özellikle İstanbul’da dönüşümde istenilen seviyeye bir türlü gelinemiyor. Bunun en önemli nedeni konut maliyetlerinin artması ve ekonomik maliyetler… Uzmanlar alan bazlı dönüşüme geçilmesinin tarihi bir fırsat olduğunu belirtiyor. Böylece alt yapı da yenilenecek ve daha insani konut ve mahalleler oluşacak. Yasanın yürürlüğe girdiği 2012 yılından bu yana riskli binaların yüzde 18’i yenilendi.

Kentsel dönüşüm uzmanı Mimar Dr. Nihat Şen, Aydınlık’a yaptığı açıklamada, vatandaşı borçlandırarak kentsel dönüşümün yapılmasının zor olacağını belirtti. “Alan bazlı kendi maliyeti kendi içinden çıkacak kentsel dönüşüm yapılmalı. Şen şunları söyledi:

“Alan bazlı yapıldığı takdirde alt ve üst yapılarıyla marka değeri yüksek, donatı alanları ayrılmış, toplumun öz değerleriyle barışık, beşeri ilişkileri geliştiren, mahalle kültürünü ön plana alan, yeşil alanları ve otoparklarıyla daha yaşanabilir güvenli binalar ve çevrelere ulaşarak şehir yaşanabilir bir hale gelecektir. Böyle bir modelde vatandaşlarımız da kendi konfor alanlarından feragat ederek sürece olumlu katkı yapacaktır. Finansmanı ve maliyeti kendi içinden çıkarak alan bazlı dönüşümle kısa sürede bu kaçak yapı stoku yenilenebilecektir. Kentsel dönüşüm aynı zamanda bir milli güvenlik problemi olup çok keyfe ve zamana bırakılabilecek bir konu olmayıp siyaset üstü bir meseledir. Ayrıca bu sürece paydaşlar olan mülkiyet sahipleri, STK ve meslek odaları, siyasi partiler, üreticiler, tedarikçiler ve özellikle belediyeler dahil olmalıdır.”

Kentsel dönüşümde devlet katkısı artırılmalı - Resim : 2

‘DİRENÇLİ ZİHNİYET’

Belediyelere de önemli görevler düştüğünü belirten Dr. Şen, zihinsel dönüşümün çok önemli olduğunu vurgulayarak bu konudaki önerilerini şöyle sürdürdü:

“Belediyeler kamu kurumları olup vatandaşımız da devletine ve kamuya güvenmektedir. Belediyeler bu sürecin başlatılmasında, yapımında arabuluculuk vazifesi görerek vatandaş ile müteahhit arasında sıkıntı yaşanmadan her türlü paketi hazırlayacak ve sorunu çözecek kurum olmalıdır.

“Bu süreçte vatandaşlara sarih, net ve şeffaf bir şekilde, onların anlayabileceği bir şekilde hak mağduriyeti yaşamayacaklarının anlatılması gerekmektedir.

“Dirençli kentsel oluşumda önce dirençli zihniyetleri düzeltip, öze dönük zihinsel dönüşümü halletmemiz gereklidir.

“Siyasi gelecek endişesi duymadan can ve mal güvenliği riskini ortadan kaldırıcı, hizmet ve refah odaklı hareket edilmeli, bu problemin çözümü rantsal dönüşüm ve getiri olarak düşünülmemelidir.”

‘FAZLA İMAR VERİLMELİ’

Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkanı Hakan Şişik de yapılacak dönüşüm binanın maliyetini karşılamıyorsa, buraya bir kat fazla imar verilmesi gerektiğini savunuyor. Şişik katıldığı bir televizyon programında, “Örneğin 50 bin metrekare yerine 60 bin yaparsanız oranın dönüşümüne özel sektör de rahatlıkla girebilir. Dönüşümün de önü rahatlıkla açılmış olur.” dedi.

Kentsel dönüşümde devlet katkısı artırılmalı - Resim : 3

‘YARISI BİZDEN KAMPANYASI RAKAMI ARTIRILMALI’

Mali Müşavir Haydar Bektaş, İstanbul Küçükyalı Altıntepe semtinde oturuyor. Oturduğu bina 40 yaşında. 23 Nisan depremi öncesi 7 katlı 28 daireli binalarına geri dönüşüm kararı alındığını söyledi. Kararı alırken yaşadıklarını Aydınlık’a şöyle anlattı:

“Binamız yaklaşık 40 yaşında. Ben 37 yıldır oturuyorum. Devletin sağlayacağı imkanlardan da yararlanarak binamızın dönüşüm kararını aldık. Karar alırken 3 toplantı yaptık, müteahhitle konuştuk ve anlaştık. Dönüşüm sonrası dairelerimiz haliyle biraz küçülecek. Ancak sağlam binaya kavuşacak olmamız tesellimiz olacak. Müteahhide her birimiz fark vereceğiz.

“Burada da gördüğüm şu hususlar var, insanları dönüşüm konusunda karar almaya zorluyor: İlk sorun, yarısı bizden kampanyasındaki rakamlar güncellenmeli. Maliyetler çok arttı, devletin verdiği 1 milyon 400 bin lira, 2 milyon 400 bin lira olmalı. Ayrıca insanların ceplerinden para ödememeleri için, duruma göre 1 ya da 2 kat imar artışı hakkı verilmeli. Çünkü herkesin durumu bir değil. Öyle insanlar var ki ancak emekli maaşıyla yaşıyor. Farkı verecek durumda değiller. Ayrıca 70-80 yaşında insanlar. ‘Ben kaç yıl daha yaşayacağım. Boş ver!’ diyor. Onları ikna etmek zor. Ayrıca kirada sürünürüm diye de korkuyorlar. Bazı kötü örnekler var. 5-6 yılda bitmeyen inşaatlar insanları korkutuyor. Son depremden sonra bu işin hızlanması aciliyet gerektiren görev. Bence bu deprem son uyarıydı.”

KAMPANYA NE DURUMDA

2023 yılında çıkan bir yasayla binasını kentsel dönüşüme tabi tutacak olanlara 100 bin lira taşınma yardımı, kira yardımı, 700 bin lira hibe ve 2 yıl geri ödemesiz 700 bin lira kredi imkânı veriliyor. İşte bu toplam 1 milyon 400 bin liralık desteğin güncellenmesi isteniyor. Bunun dönüşümü hızlandıracağı ileri sürülüyor.

26 Nisan - 2 Haziran 2023 tarihlerini kapsayan ilk başvuru döneminde e-devlet üzerinden 106 bin 225 bina ve 1 milyon 225 bin 63 bağımsız bölüme ilişkin başvuru toplanırken, 9 Ağustos 2024’te de kampanyanın yeni dönemi başlatılmıştı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, artık süre kısıtlaması olmaksızın başvuruların devam edeceğini duyurdu. Vatandaşlar ‘Yarısı Bizden’ kampanyası başvurularını ALO 181'i arayarak da yapabilecekler.

Bakan Kurum’un verdiği bilgilere göre, ‘Yarısı Bizden’ kampanyasında şimdiye kadar 2,4 milyar TL’lik destekle 213 yapıdaki 2 bin 116 bağımsız bölüme hibe, kredi ve tahliye desteği ödemeleri başlatıldı.

İstanbul’un 39 ilçesinde riskli yapı sahiplerinin tümü kampanyadan faydalanabiliyor. İş başlayınca yüzde 30, taşıyıcı sistemin bitiminde yüzde 30, sıva aşamasında yüzde 30, yapı kullanım izin belgesi alındığında yüzde 10 oranında ödemeler yapılıyor.

Kredi geri ödemeleri ise yapı ruhsatının alınmasından iki yıl sonra başlıyor. 10 yıla kadar vade uygulanıyor. Ödemenin başladığı ilk yıl faiz uygulanmıyor. Sonraki yıllar Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) oranının yarısı kadar güncelleme yapılıyor.

ULUSAL GÜVENLİK

Türkiye ekonomisinin yüzde 45’i İstanbul’dan sağlanıyor. Olası bir depremin Türkiye’yi ciddi şekilde etkileyeceği bir gerçek. Bu durumu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da geçen günlerde dile getirdi ve “ulusal güvenlik meselesi” dedi. İstanbul’da depremi en çok yaşayacak olan bölge şehrin güney kıyısı. Bunlar da şu ilçelerden oluşuyor: Büyükçekmece, Beylikdüzü, Avcılar, Bakırköy, Fatih, Üsküdar, Maltepe, Pendik ve Tuzla.

1999 Büyük Marmara depreminde Avcılar bölgesinde meydana gelen depremde 2 bine yakın vatandaşımız hayatını kaybetti. O günden bugüne İstanbul’un kötü yapı stoku gündemde ancak yapılanların oranı kötü binaların ancak yüzde 18’ini oluşturuyor… Bu da alınan mesafenin ne kadar az olduğunu gösteriyor. Yerel yönetim ve Bakanlık sorunun muhataplığı konusunu birbirinin üzerine atıyor. Bu noktada kent uzmanları sorunun çözümü için merkezi yönetimin sorumluluk alarak Deprem/ Afet Bakanlığını kurması gerektiğini savunuyorlar.

BİNA TEST YÖNTEMİ

Kötü bina sayısı Avrupa yakasında fazla. Bu konuda e-devlet üzerinden binanın sağlamlığı tespit edilebiliyor. Bakanlığın yetkili kıldığı firmalara müracaat yapılıyor. 30 gün içinde beton numunesi alınıyor. Rapor veriliyor. Binadan beton örneği alınıyor, demir donatısı, statiksel hesaplamalar sonucunda binanın güvenli olup olmadığı ortaya çıkıyor. Zemin testi de yapılıyor.

Deprem Kentsel dönüşüm