08 Mayıs 2024 Çarşamba
İstanbul 25°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kök hücre belki de abıhayat suyudur

İnsanoğlu varoluşundan bu yana hastalıklara ve ölüme çare arar durur. Ölümsüzlüğe ulaşma isteğini masallarla, hikâyelerle anlatır, abıhayat suyu der ona, içildiğinde ölümsüz olur. Günümüzde, yetenekleri itibariyle kök hücrenin gelecekte tedavi edemeyeceği hastalık kalmayacak.

Kök hücre belki de abıhayat suyudur
A+ A-
Ekrem Demir / Diyarbakır

Dicle Üniversitesi Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haktan Karaman, kök hücreyi anlattı.

Son yıllarda hızla gelişen doku mühendisliği, insan kök hücrelerinden dokular, organlar üretebilme aşamasına geldi. Birçok hastalığa karşı kök hücre tedavileri yaygınlaşıyor. Eklem ağrısı, kireçlenme gibi şikâyetleri bilmeyen, duymayan yoktur, kök hücre şimdi onların umudu. Kök hücre farklı hücrelere dönüşüyor, duruma göre çoğalıyor, enjekte edildiği yerde sorunu görüyor ve oradaki dokuya dönüşerek tedavi ediyor. Yani yetenekleri itibariyle kök hücrenin gelecekte tedavi edemeyeceği hastalık kalmayacak. Abıhayat suyu da bu olsa gerek…

BÖBREK PEŞİNDE KOŞMAYACAĞIZ

Dicle Üniversitesi Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haktan Karaman eklem ağrıları ve kireçlenmeyi kök hücreyle tedavi eden ilk isimlerden biri. Hem kök hücreyi hem de uyguladığı tedavi yöntemlerini anlattı.

Kök hücrenin bütün canlıları oluşturan anaç hücre grubu olduğunu, canlıların bütün organlarını, dokularını oluşturduğunu, her şeyi yapabildiğini belirten Prof. Dr. Haktan Karaman, “Biz de kök hücrelerin bu özelliğini ağrı tedavisinde kullanıyoruz. Türkiye’de ilk uygulayan ekiplerden biriyiz. Bütün organları oluşturabildiği için aslında bütün hastalıkların tedavisinde bir umut olarak kök hücre tedavisi uygulanabilir. Şu anki bilgimizle kök hücrenin tedavi edemeyeceği hastalık kalmayacak. İlerde bütün hastalıkların tedavisinde kök hücre ön plana çıkacak. Doku mühendisliği çıkacak. Yani biz artık organ nakli için karaciğer, böbrek peşinde koşmayacağız. Herkesin kendi kök hücresinden doku mühendisliği yoluyla bunları üretip hastaya nakledebileceğiz. Dolayısıyla bugün tedavisi imkânsız görülen hastalıkların tedavisinde biz bunları kullanıyor olacağız. Belki de yakın zamanda örneğin bir felçli hastanın yürümesi sağlanabilecek, belki bir şeker hastasının tamamen hastalıktan kurtulması, bazı otoimmün hastalıklarda, vücudun çıldırmasıdır, çünkü kendini yabancı olarak algılar ki bunları tedavisinde kullanılabilecek” dedi.

Kök hücre belki de abıhayat suyudur - Resim: 1

Dicle Üniversitesi Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haktan Karaman

‘AĞRI TEDAVİSİNDE KULLANIYORUZ’

Kendi alanı olarak dizlerde, kalçalarda, omuzda kireçlenme vakalarının yarattığı ağrıların tedavisinde kök hücre kullandığını belirten Karaman, “Bu şikâyetler toplumda çok yaygın görülen bir rahatsızlıktır. Tedavisi de zordur. Erken teşhis edildiğinde daha kolay tedavi edilir. Bizim uyguladığımız (MKH) Mezenkimal Kök Hücrelerdir. Bunun sinir dokularına da dönüşebilme yeteneği var. Dolayısıyla sinir hasarlanması olan hastaların erken tedavilerinde de bunu uyguluyorum. Bu zaten hasta gruplarının büyük çoğunluğunu oluşturuyor” dedi.

YAŞAM SÜRESİ UZAYACAK

Kök hücre tedavisinin her yaşta uygulanabildiğini anlatan Karaman, “Çünkü kök hücre vücuttan hiçbir zaman yok olmaz. Enjekte edildiği yerde ne yapması gerektiğini çok iyi biliyor. Birçok farklı dokuya dönüşebilme özelliği var. Neye, ne kadar dönüşmesi gerektiğini çok iyi biliyor. Diyelim, kemik dokusunda da kıkırdakta da bağ dokusunda da menisküs gibi yerlerde de hasar var. Bunların hepsini onarmak için hepsine ayrı ayrı dönüşebilme özelliği de var. İnsan ömrü eskiden çok kısaydı. Tıbbın ilerlemesiyle birlikte insanoğlunun ömrü de uzadı. Ben şunu iddia ediyorum. İnsanoğlu kök hücre sayesinde çok daha uzun ömürlere çıkacak. Belki ilerde 200-300 yıllık ömür hiç sürpriz olmayacak. Çünkü hasarlanmış olan dokuları eğer yenileyebiliyorsanız sizin sorununuz kalmayacak. Genetikten kaynaklı bazı hastalıkların tedavisinde de kök hücre kullanılabilecek” dedi.

Karaman sözlerini şöyle sonlandırdı: “Devletin kök hücre çalışmalarına destek vermesi durumunda çok daha iyi noktalara geleceğiz. Aslında insanoğlunun bir hülyasıdır, sonsuz yaşam. Hikâyelerde, masallarda abıhayat suyu diye anlatılır. Abıhayat suyunu içmek ve sonsuza ulaşmak, belki de kök hücre budur.”

UYGULAMASI ÇOK BASİT

Kök hücre belki de abıhayat suyudur - Resim: 2

“Bizim uygulamamız aslında çok basit bir uygulamadır. Tamamen hasta başı uygulama şeklindedir. Aslında genel anestezi, narkoz altında yapılan bir işlem değil. Bu işlem lokal anestezi altında, belki biraz hastanın gerginliğini almak için sakinleştirici ilaç veririz. Göbeğinin yan tarafından küçük bir delik açarak, liposuction yöntemiyle bir su bardağı kadar yağ almak bizim için yeterli. Ondan sonra yağ dokusunun içinden kök hücreleri ayıklıyoruz, bu işlem yaklaşık bir saat kadar sürüyor. Kök hücreyi hastanın sorunlu bölgesine şırınga ederek işlemi bitiriyoruz. Bir gün gözlem altında tuttuktan sonra hastamızı uğurluyoruz.”

Son Dakika Haberleri kök hücre Dicle Üniversitesi Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haktan Karaman Dicle Üniversitesi Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haktan Karaman