Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kuşların ve güzellerin ustası Mahmud Ferşçiyan’a veda

İran çağdaş minyatür sanatının ustalarından Mahmud Ferşçiyan, 95 yaşında hayatını kaybetti. Yüzyılın üstün entelektüelleri arasında yer alan Ferşçiyan gelenekle moderni harmanlayarak dünya çapında büyük bir hayranlık uyandırdı.

Kuşların ve güzellerin ustası Mahmud Farsçıyan’a veda
PROF. DR. CANER KARAVİT

95 yaşında kaybettiğimiz ünlü çağdaş İran minyatürünün ustası olan Ferşçiyan’ı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ndeki rektör yardımcılığım sırasında Tophane-i Amire KSM sergi salonuna çok yakıştırmış ve bu mekâna getirmeyi çok arzulamışımdır.

İran’a yaptığım ziyaretler sırasında İranlı yetkililere bunu birkaç kez dile getirmiş ve kendisiyle tanışmak istediğimi iletmiştim. Ancak, o sıralarda Amerika’da bulunması nedeniyle bu arzum gerçekleşmemişti. İran’daki gezilerimde, klasik İran minyatürlerinin orjinallerini Tahran’daki Reza Abbasi ve Gülistan Sarayı, İran Ulusal Müzeleri’nde ve Meshed’deki Astan-e Qods Razavi müzesinde görme fırsatı bulmuştum. Bu nedenle, üniversitemiz mekânında sergileme şansına sahip olamadığım bu sanatçıyla ilgili bir veda yazısı yazmayı kendime bir borç saydım.

YÜZYILIN ÜSTÜN ENTELEKTÜELİ

Ferşçiyan İsfahan Güzel Sanatlar Okulu’nu bitirdikten sonra Avrupa’ya giderek Batılı ustaların resimleriyle tanışır ve batının başyapıtlarını müzelerde çalıştı. Batı resim sanatının eski ustalarından olduğu gibi, batının illüstrasyon sanatından ve Geromo gibi oryantalist ressamlardan etkilendi ve eserleri çağdaş bir yoruma dönüşüme uğradı.

Avrupa’dan dönüşünde hem Ulusal Sanat Bölümü Müdürü hem de Tahran Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi’nde müdür ve profesör olarak görev yaptı. Ferşçiyan’ın ilk yurtdışı sergisi Türkiye’de İstanbul Sanat Enstitüsü’nde 1960 yılında gerçekleşmiştir. İngiltere'nin “21. yüzyılın 2000 Üstün Entelektüeli” listesinde yer alan usta sanatçının eserleri, Tahran’daki “Usta Mahmut Ferşçiyan Müzesi”nde bulunmaktadır.

Kuşların ve güzellerin ustası Mahmud Ferşçiyan’a veda - Resim : 1

ÜSLUBUNDAKİ TARİHSEL BAĞLANTILAR

1930’da klasik İran minyatürünün en önemli okullarından birisi olan İsfahan’da doğan Ferşçiyan’ın bu gelenekle sıkı sıkıya bağlılığı vardır.

Çocukluğu kuş evlerinin olduğu bölgede geçen Ferşçiyan sık sık güvercinlerle, bülbüllerle oynadığı için, kuşlar çocukluk anılarında önemli yer etmişti. Bu nedenle, Ferşçiyan’ın minyatürlerinde kuş betimlemelerine sık rastlanır. Sanatçı, yine çocukluk yıllarında Timurlu ve Safavi resim ustalarını tanımış ve bu ustaların kopyalarını yapmaya başlamıştı. Reza Abbasi, Muhammed Kasım, Sadıki Beg, Muin Musavvir gibi Safavi dönemi “kuşların ustaları” Ferşçiyan’ın yeteneklerinin alt yapısını oluşturan ustalardı. Resimlerinde, uçuşan atkılar ve Vecd'in göz kamaştırıcılığı, Reza Abbasi'ye benzeyen yüzler, çiçek gibi ama ince parmaklar ve kaligrafi süslemelerinin labirenti arasından geçen, hoplayıp zıplayan güzeller arasında gizemli ilişkiler vardır.

MÜZİĞİN İÇ SESİ

Qajar döneminin sonlarına doğru, 20. yüzyılın başlarında unutulmuş olan İran’ın kültürel miras tekrar hatırlanmaya başladı. Timurlu ve Safevi sanat tarzı, teknik, stil ve üsluplarına geri dönüş yaşandı, halı seramik tasarımlarında, mimaride, kitap illüstrasyonlarında geleneksel figürler ve kompozisyonlar yeniden yorumlanmaya başlandı. Bu doğrultuda, İsfahan Okulu’nun Çin Budist duvar resimlerinin (Osmanlı minyatürünün de kökeni olan) etkisinde olan figürleri ve doğa manzaralarının görsel elemanları Ferşçiyan’da özgünleşerek dönüşmüştür ya da Ferşçiyan kendi özgün üslubuna göre uygulamıştır.

Ferşçiyan resim yaparken müzik dinler, genellikle Fars klasiklerinin kayıtlarını. Ney (flüt) ve tar (davul) düetleri, sıçrayan, sıçrayan, bazen tel inceliğindeki fırçasının atmosferini oluşturur. Resimlerinde yumuşak seslerin zengin bir etkileşimi vardır: Kuş sesleri, damlalar, çağlayanlar, gürültülü sesler, vs. Mimari çizgileri ve formları olmayan ama iç ses yaratan resimlerini, iç kulaklarımızla dinlememizi ister. Uzak doğu felsefesindeki müzüğin iç ses düşürmesi gibidir bu resimler.

Ferşçiyan, klasik forma bağlı kalırken İran resminin kapsamını genişletmek için yeni teknikler kullanan kendi İran resim okulunun kurucusuydu. Bu sanat formuna yeni bir soluk getirdi ve onu şiir ve edebiyatla tarihsel olarak kurduğu simbiyotik ilişkiden kurtararak daha önce sahip olmadığı kadar bir bağımsızlık kazandırdı. Güçlü ve yenilikçi resimleri, geleneksel ve modernin çekici bir birleşimiyle zenginleşmiştir.

Kuşların ve güzellerin ustası Mahmud Ferşçiyan’a veda - Resim : 2

İRAN SANATININ FENOMENİ VE DÖNÜM NOKTASI

Sanatçı son resimlerinde trajediyi konu almıştır. Bu resimlerde, sanatçının kendi topraklarına ve kültürüne duyduğu özlemi seziyoruz. Eserlerinde, Şii İslam temalarını iki türde ele almıştır: Birincisi, İmamlar ile ilgili anlamlara dair temalar (doğum, şehitlik, sığınma, yakarış, çaresizlik, yetimhane ve kıyamet gibi) ve ikincisi bu dünyadaki ve ölümden sonraki konuma dair temalar. Bu eserler sadece teknik olarak kusursuz değil, aynı zamanda derin manevi derinlikleri ve duygusal etkileriyle İran kültür ve sanatının kalbinde yer edinmiştir.

“Ruhlar Çağırıyor” adlı eserinde, İmam Hüseyin'in kız kardeşi Hz. Zeynep ve bir dizi meleğin, İmam Hüseyin için yas tutmaları resmedilmiştir. “Ceylanın Kefili” adlı tablo ise, İmam Rıza'nın bir ceylan ile bir avcı arasında arabuluculuk yaptığı bir hikâyeyi tasvir ederek över. “Ceylanın Kefili”, bir avcının ormanda yakaladığı bir geyiğin hikâyesini anlatır. Oradan geçen İmam Rıza, avcıdan yavrularını büyütebilmesi için geyiği serbest bırakmasını ister, ancak avcı geyiğin daha sonra geri döneceğine söz vermesi durumunda bu istediği yerine getireceğini söyler. Geyik bu sözü kabul eder ve avcı geyiği serbest bırakır. Aylar sonra geyik, avcının evine döner. Ancak avcı, olan bitendeki mucizeyi gördüğü için geyiği öldürmeyi reddeder.

Uluslararası üne sahip olmasına rağmen, Ferşçiyan İran kimliğine hep bağlı kaldı. Özgün sanatında, Fars şiirinden, Kuran'dan ve Hristiyanlık ile Yahudiliğin kutsal metinlerinden ilham alarak evrensel bir manevi sanat dili yarattı. Gelenekle modernliği har-manlama becerisi, ona dünya çapında hayranlık kazandırdı. İtalyan sanat tarihçisi Umberto Baldini gibi akademisyenlerin tanımıyla o “İran sanatında bir fenomen ve dönüm noktasıydı”.

İran Sanat