Yandex
23 Haziran 2025 Pazartesi
İstanbul 24°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Lelya Bayramoğulları müzik yolculuğunu anlattı: Flütüyle dünyayı büyülüyor

Flüt sanatçısı Lelya Bayramoğulları bir kültür elçisi gibi hareket ediyor. Sorularımızı yanıtlayan Bayramoğulları, ‘Bir Afrikalı çocuğun bizim Türk müziğimizde Nihavend Longası’yla dans etmesi müthiş bir etki yaratıyor’ dedi

Lelya Bayramoğulları müzik yolculuğunu anlattı: Flütüyle dünyayı büyülüyor

Flüt sanatçısı Lelya Bayramoğulları, köklerinden güç bularak dünyaya açılmayı başaran sanatçılarımızdan. Bayramoğulları bugüne kadar Latin Amerika’dan Afrika’ya kadar dünyanın pek çok yerinde konserler verdi, festivallere katıldı.

Sanatçılar ona ithafen konçertolar yazdı. Gittiği yerlerde Türkiye’nin kültür elçisi gibi hareket eden Lelya Bayramoğulları ile flütün büyüsünü, sanatın ve müziğin gücünü konuştuk.

‘NEFESİMİN NOTALARA DÖNÜŞMESİ BENİ ÇOK ETKİLEDİ’

Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. İlk olarak ben flütle başlamak istiyorum aslında. Siz neden flütü tercih ettiniz? Bir sihir mi var flütte?

Flütü seçmemdeki sebep aslında şu: İzmir'de sosyal bir ailem vardı ve onlar bana bale, çocuk koroları gibi pek çok seçenek sundu. Derken mandolin oldu. Ancak ben biraz zayıf bir çocuktum. Çelimsizdim. El kaslarım çok iyi gelişmediğinden mandolin bana çok uymadı.

Ama kulağımın çok duyarlı olduğunu söylemişti müzik öğretmenim ve bana blok flüt verdi. Blok flüt verince nefesimin notalara dönüşmesi beni çok etkilemişti. Ondan sonra duyduğum her müziği blok flütle çalmaya başlamıştım. Sonrasında beni Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Devlet Konservatuvarına yönlendirdiler. Orada profesyonel anlamda flüt eğitimine başladım. Bu şekilde gelişti.

Tabii dünyanın en eski çalgısı, büyülü bir çalgı... Her yönüyle bütün bestecilerin hayranlık duyduğu, yani repertuar olarak çok zengin, çok imkanlı bir enstrüman flüt.

‘KENDİMİ İFADE EDEBİLDİĞİM EN YALIN YOL’

Müzik anlayışınızı nasıl tanımlarsınız?

Müziksiz bir hayat olabilir mi? Hayal bile edemiyorum yani düşünemiyorum. Müzik, yaşamın olmazsa olmazı hani insanların ilk varoluşundan beri günümüze gelen ve bir paydaşı olan, gelişimde sürdüren harika bir olgu.

Yani benim için de kendimi ifade edebildiğim en yalın yol müzik. Aynı zamanda evrensel bir yönü var. Notalar dünyanın her yerinde geçerli. Konserlere gittiğim zaman çocuklarla hep buluşurum ve “Dünyada tek bir dil var geçerli hâli nedir biliyor musunuz?” diye sorarım. Hepsi de İngilizce yanıtını verir. Ben de “Hayır müzik” derim. Çünkü notalarla, şarkılarla, müzikle gönül köprülerini kurarsınız.

MÜZİĞİYLE KALPLERE DOKUNMAYA ÇALIŞIYOR

Dünyanın pek çok yerinde konserler verdiniz, festivallere katıldınız. Sanatın etkisi, gücü nedir sizce?

Diplomatlarımız ‘Siz bizim yumuşak gücümüzsünüz’ diyor. Bu inanılmaz bir güç. Hani müziğin hep derler iyileştirici ve birleştirici gücü diye. O anlamda ben gerek çocuklarla gerek yaşlılarla sosyal sorumluluk projeleri yürütüyorum.

Müziğin bıraktığı etki inanılmaz. Bir Afrikalı çocuğun bizim Türk müziğimizde Nihavend Longası’yla dans etmesi ya da Stuttgart'taki bir huzur evinde bir yaşlının elini tutup onu onların sevdiği yine Alman bir besteci eserini çalmak müthiş bir etki yaratıyor. Böylelikle gönülleri fethedebiliyorsunuz. O yüzden de kalplere dokunan flütçü lakabı da verildi bana.

Bence böyle gücü var sanatın. Hüzünlü olduğumuzda da duygusal bir parça bizi nasıl derinden etkiler ruhumuzu ya da eğlenmek istediğimizde de müziğin temposu enerjimize enerji katar.

KÖKLERİYLE DÜNYAYA AÇILDI

Dünyaya açılırken kendi kültürünüzden de vazgeçmiyorsunuz. Âşık Veysel’in “Güzelliğin On Para Etmez” eserini çaldığınızı söylediniz bir röportajınızda. Kendi köklerimizle dünyaya açılmak mümkün mü? Siz nasıl bir yol izlediniz?

Evet. Müzik tabii ki kültürün bir parçası. Kültür de bence çok renkli bir mozaik. Bunu sadece bir yönde beslemek yanlış olduğunu düşünüyorum. Ben bir Türk'üm, ben bir Türk kadın flüt sanatçısıyım. Bununla gurur duyuyorum. Bizim de böyle muhteşem bestecilerimiz, müziklerimiz var. UNESCO ‘Âşık Veysel Yılı’ ilan ettiğinde ben de Brezilya’dan davet almıştım. Çaldığımda insanlar inanılmaz etkilenmişlerdi.

Konserden sonra hiç tanımadığım bir besteci heyecanla geldi. “Ben sizin performansınızdan çok etkilendim ve sizin için bir eser bestelemek istiyorum.” dedi. Düşünün ben bunu bizim Aşık Veysel'imizle o anda başarabildim. Sonra o Brezilyalı kadın besteci bana ithafen bir konçerto yazdı. Yarın da burada İstanbul'da Türkiye prömiyerini yapacağım. Ben tabii ki, Avrupa'da ya da dünyada dünya müziklerini seslendiriyorum. Ama beni de özel ve ayrıcalıklı kılan benim kültürüm. Benim doğduğum topraklar, Anadolu'nun o zengin renklerini gittiğim her yere taşıyorum gururla.

Sanat ve akademik hayatınızdaki hedefleriniz neler?

Artık bu tecrübelerimi gençlerle de daha fazla paylaşmak istiyorum. Ben daha çok faydalansınlar diye diliyorum. Ülkemizde bir uluslararası flüt festivali olmamasından hicap duyuyorum. Umarım yakın gelecekte bunu başarabiliriz diye ümit ediyorum.

Son olarak okurlarımıza ne söylemek istersiniz?

Sanatla kalsınlar, müzikle kalsınlar. Her çocuk bir enstrüman çalmalı. Hayatlarında müzik olsun. Ertelemesinler, ötelemesinler. Dünyayı ancak müzikle, sanatla, kültürle el ele vererek daha yaşanabilir, daha güzel bir hâle getirebiliriz. Çok teşekkür ederim zaman ayırdığınız için.

Flütüyle dünyaya açılıyor

Lelya Bayramoğulları müzik yolculuğunu anlattı: Flütüyle dünyayı büyülüyor - Resim : 1

Sanatçı Lelya Bayramoğulları flütüyle dünyaya açılıyor. Bayramoğulları’nın konser takvimi şöyle:

5 Nisan 2025 “Flütün Büyülü Notalarına Yolculuk” konseri-İstanbul

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı konseri-Roma

1-3 Mayıs Madrid Uluslararası Flüt Festivali,

19-23 Mayıs 40. Uluslararası Flüt Festivali,

27 Mayıs Kosta Rika Konseri

16-19 Haziran Moskova Uluslararası Flüt Festivali

21-22 Temmuz Uluslararası Tayland Flüt Festivali

17-23 Eylül Arjantin-Mendoza Flüt Festivali

Müzik Sanat