Liyakatsizlik iyi tiyatroya engel
Kurulması planlanan Balıkesir Şehir Tiyatrosu’yla ilgili açıklamalarda bulunan Tiyatrocu Yasin Yürekli, bireysel ilişkilerin, şeffaf olmayan tutumların iyi tiyatronun yapılmasına engel olduğunu söyledi.
Türkiye’de belediyelerin kurduğu şehir tiyatrolarında yaşananlar kültür sanat dünyasında tartışılan konuların başında geliyor. Yerel seçim sonrasında İzmir ve Bursa şehir tiyatrolarındaki görevden alma kararları, belediye başkanlarının ve yetkililerin kamusal planlama gerektiren konularda bireysel tutumlar aldığını ortaya koymuştu. Tiyatronun büyükşehirlerden Anadolu’ya yayılmasında önemli bir dayanak olarak gösterilen şehir tiyatrolarında yaşananlar ise taşrada yaşayan seyircilerin nitelikli oyunlarla buluşmasını engelliyor.
BELEDİYE ÖNCE ANLAŞTI SONRA VAZGEÇTİ
Bir şehir tiyatrosu kurmayı planlayan Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, genel sanat yönetmenliği görevi için Tiyatro Sanatçısı Yasin Yürekli’yle iletişime geçti. Tiyatronun ilk jürisini kuran ve belediyeye danışmanlık yapan bir akademisyenin kendisine teklifte bulunduğunu aktaran Yürekli, belediye yetkilileriyle nasıl bir kültür sanat politikası hedeflediklerini, özerk ve demokratik bir yapı olup olamayacağını ve kendisinden beklenenleri anlamak için görüşmek istedi.
Taleplerinin belediye yetkililerince kabul edildiğini belirten Yürekli, sürecin bir anda tersine döndüğünü açıkladı. Yürekli, yaşanan olayı şöyle aktardı:
“10 Kasım 2025 Pazartesi aradıklarında, Kültür A.Ş. başkanının Manisa Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni’yle anlaştığını, çok üzgün olduklarını, bana mahcup olduklarını söylediler. Benim birkaç gün düşünme sürem olmasının da bunu etkilediğini eklediler. Bu durumu beni öneren akademisyenlerle görüştüğümde onların da bu gelişmeye anlam veremediğini öğrendim. Jürinin önemli kısmının bu nedenle sınavdan çekildiğini, hatta bazı jüri üyelerinin ‘Genel sanat yönetmeni olmadan sınava girmeyiz.’ dediği bilgisi geldi.”
‘OYUNLAR LİYAKATSİZLİK YÜZÜNDEN SAHNELENEMİYOR’
Yaşanan olayı aktardıktan sonra değerlendirmelerde bulunan Yürekli, kamusal planlamalarda bireysel ilişkilerin belirleyici olmaması gerektiğini söyledi. Yürekli, “Arka plandaki ilişkiler ve belediyenin şeffaf olmayan tutumu, sürecin anlaşılmasını zorlaştırmakla kalmayıp, tartışmanın kişisel boyutlara kaymasına ve bir şehir tiyatrosu modeli gibi kamusal planlama çerçevesinde ele alınması gereken konuların geri planda kalmasına yol açmaktadır.” dedi.
“Bu süreç, Türkiye’nin kültür-sanat politikalarının, şehir tiyatrolarının işleyiş biçimlerinin, kamusal kaynakların adil dağılımının acilen daha geniş çerçevede tartışılması gerektiğini gösteren sayısız karşılaşmadan biridir.” diyen Yürekli, “Yerel yönetimler yalnızca kendi çalışanlarından değil, o şehirde ve ülkede yaşayan tüm tiyatro emekçilerinden sorumludur. Metinlerimizi sahneleyemeyişimiz, tasarımlarımızın gerçekleşemeyişi, yıllardır süren güvencesizlik ve yoksulluk kader değildir; bu liyakatten uzak yapıların sonucudur.” ifadelerini kullandı.
