Marmara Denizi'nde müsilaj alarmı!

Kaydın, "hiçbir şekilde arıtılmamış atık bırakılmadığını" öne süren bir belediyenin sınırları içinde yapıldığını belirten Sarı, “Harika bir plajın hemen açıklarında, 20 metre derinlikte denize bırakılan atıkları görüyorsunuz. Bu, kent merkezine yakın birçok noktada dalışlarımızda karşılaştığımız üzücü bir tablo” ifadelerini kullandı.

MARMARA’DA MÜSİLAJ 30 METREYE ULAŞTI

Marmara Denizi'nde müsilaj oluşumunun yüzeyden 30 metre derinliğe kadar yayıldığını belirten Sarı, bazı bölgelerde müsilajın yüzeye çıkmaya başladığını söyledi. Deniz kirliliğinin müsilajın oluşumunda ana tetikleyici olduğunu ifade eden Sarı, "Derin deşarjla denize verilen her atık, müsilajın artmasına neden oluyor. Bu konuda acilen önlem alınması gerekiyor" dedi.

'DERİN DEŞARJ SORUNU ÇÖZMEZ'

Sarı, atıkların ileri biyolojik arıtma yapılmadan denize bırakılmasının kirliliği daha da artırdığını vurguladı ve şu ifadeleri kullandı:

"1980'lerde bile bunun yanlış olduğu bilim dünyası tarafından dile getiriliyordu. Ancak bugün hâlâ derin deşarjı savunan yöneticiler ve uzmanlar var. Marmara Denizi’nin hassas ekosistemine zarar vermemek için atıkların mutlaka ileri biyolojik arıtma işleminden geçirilmesi gerekiyor."

KİRLİLİĞİ ÖNLEMEDEN MÜSİLAJDAN KURTULMAK MÜMKÜN DEĞİL

Müsilajın bir sonuç olduğuna dikkati çeken Sarı, doğadaki hiçbir atığın kaybolmadığını ve Marmara Denizi’ne bırakılan kirliliğin, Karadeniz ve Akdeniz akıntılarıyla uzaklaştırılamayacağını belirtti. "Müsilajın en önemli tetikleyicisi olan deniz kirliliğini durdurmadan bu sorunu çözmemiz mümkün değil. Marmara Denizi’ni korumak için acil ve kararlı adımlar atılması şart” diye konuştu.

ATIKLARDA İLERİ ARITMA ŞART

Marmara Denizi'ni koruma çabalarının hız kazanması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Sarı, yetkililere çağrıda bulundu:

"Bir litre bile arıtılmamış atığın denize verilmesi, Marmara’nın hassas ekosistemine zarar veriyor. Derin deşarj ancak ileri biyolojik arıtma yapılmış atıklar için uygulanabilir."