Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 14°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

MEB’de kaynaklar ciddiyetsiz yönetiliyor

Sayıştay, Millî Eğitim Bakanlığı inceleme raporunda kamu idaresinin, kamu kaynaklarını kanunlara uygun ve etkin biçimde yönetmesi gerektiğini vurguladı. Raporda ‘ister hata isterse yolsuzluktan kaynaklansın mali rapor ve tabloların önemli hata veya yanlış beyanlar içermemesi’ gerektiği ifade edildi.

MEB’de kaynaklar ciddiyetsiz yönetiliyor
Z. RUHSAR ŞENOĞLU

Sayıştay, 2024 incelemelerini tamamladı. Millî Eğitim Bakanlığına ilişkin raporda kamu kaynaklarının verimsiz kullanıldığına, işlemlerin ve kayıtların mevzuata uygun biçimde yerine getirilmediğine ilişkin örnekler dikkat çekti.

İDAREYE GÖREVLERİNİ ANIMSATTI

Rapordaki şu satırlarla Sayıştay, idareye görevlerini anımsattı, bir anlamda kamu malları konusunda hassasiyete davet etti:

“Denetlenen kamu idaresinin yönetimi, tabi olduğu muhasebe standart ve ilkelerine uygun olarak hazırlanmış olan mali rapor ve tabloların doğru ve güvenilir bilgi içerecek şekilde zamanında Sayıştay’a sunulmasından, bir bütün olarak sunulan bu mali tabloların kamu idaresinin faaliyet ve işlemlerinin sonucunu tüm önemli yönleriyle doğru ve güvenilir olarak yansıtmasından ve ister hata isterse yolsuzluktan kaynaklansın bu mali rapor ve tabloların önemli hata veya yanlış beyanlar içermemesinden; kamu idaresinin gelir, gider ve malları ile bunlara ilişkin hesap ve işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygunluğundan; mali yönetim ve iç kontrol sistemlerinin amacına uygun olarak oluşturulmasından, etkin olarak işletilmesinden ve izlenmesinden, mali tabloların dayanağını oluşturan bilgi ve belgelerin denetime hazır hale getirilmesinden ve sunulmasından sorumludur.”

MESLEK OKULLARINDA MEVZUATA AYKIRI UYGULAMA

Son günlerde Türkiye’nin gündeminde olan Mesleki ve Teknik Öğretim Okulları ile ilgili olarak Sayıştay, söz konusu okulların döner sermaye işletmelerinde gerçekleştirilen üretim sonucunda idareci, öğretmen ve öğrencilere dağıtılan parça başı ücretlerin mevzuatta belirlenen usul ve esaslara göre hesaplanmadığını saptadı.

Konuya ilişkin mevzuatın tamamlayıcı biçimde ve ayrıntısıyla irdelenip sunulduğu raporda “Döner sermaye idarecilerine, siparişteki işçilik bedeli üzerinden değil sipariş bedelinden ayrılan faaliyet gideri üzerinden parça başı ücret ödendiği tespit edilmiştir.” denildi. İdari personele ayrı bir hesaplama ile ücret dağıtılmasının mümkün olmadığının vurgulandığı raporda “ilgili kanunda parça başı ücretlerin hesabına ilişkin hususların Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenmesi gerektiğinin” belirtildiği, “faaliyet giderlerine ilişkin oranın Bakanlık oluru ile yüzde 25’ten yüzde 11’e indirilmesinin de mümkün olmadığı” ifade edildi.

Sayıştay, konuyu MEB’e iletmiş, “yönetmelik çalışmalarının sürdürüldüğü” yanıtını almış.

Sayıştay raporunda şu satırlara da yer verildi: “Ayrıca idari personele yapılan parça başı ücret ödemeleri ile sipariş bedelinden ayrılması gereken faaliyet giderlerine ilişkin esasların genelge ile değil yönetmelik ile belirlenmesi gerekmektedir.”

MEB’de kaynaklar ciddiyetsiz yönetiliyor - Resim : 1

MESLEKİ EĞİTİMİ DESTEKLEMEYEN İŞLETMELER

Sayıştay, mesleki eğitimdeki öğrencilere beceri eğitimi veren işletmelere devlet katkısı ödenerek mesleki eğitimin teşvik edildiğini anımsattı. Raporda şu satırlara yer verdi:

“Bununla birlikte yasal zorunluluk kapsamında olmasına rağmen beceri eğitimi yaptırmayan işletmelerin mesleki eğitime katılma payı ödemesi gerekmesine rağmen takip ve tahsil konusunda mevzuatın yetersiz kalması sebebiyle bahsi geçen katılma payı işletmelerce ödenmemektedir.”

Kamu idaresi Sayıştay’ın uyarısı üzerine “katılma payının takip ve tahsiline ilişkin olarak ilgili Bakanlıklar ile birlikte bir usul ve esas belirlenmesine yönelik çalışma yapılmasının planlandığını” bildirmiş.

HALK EĞİTİM MERKEZLERİNDE AMACINA AYKIRI UYGULAMALAR

Sayıştay raporunda “Halk eğitim merkezleri yönetici ve öğretmenleri tarafından açılacak kurslara ilişkin toplantı, görüşme, anket, gözlem ve benzeri yöntemlerle eğitim ihtiyaçlarını belirleme çalışmalarının yapılmadığı tespit edilmiştir.” denildi.

Bireylerin bilgi, beceri ve yetkinliklerini geliştirmek amacıyla örgün eğitimin dışında faaliyet gösteren halk eğitim merkezlerinde eğitim ihtiyaçlarının gerçeğe uygun olarak belirlenmemesinin, kurumun asıl amacına ulaşmasını engelleyici bir etken olduğunun vurgulandığı Sayıştay raporunda şu satırlar yer aldı: “Eğitim ihtiyacının gerçeğe uygun belirlenmesi ve kamu kaynaklarının daha etkin ve verimli kullanılması için mevzuatta öngörüldüğü üzere hareket edilmesi gerekmektedir.”

Sayıştay incelemesinde halk eğitim merkezlerinde görülen diğer sorunlar kısaca şöyle sıralandı:

- Milli Eğitim Müdürü onayıyla açılması gereken bazı kursların fiilen başlamış olmasına rağmen onay sürecinin tamamlanmadığı veya daha sonradan onaylandığı, ders planına göre tamamlanması gereken tarihten önce kapatılan kursların onay tarihlerinin fiili kapatılma tarihleri ile uyuşmadığı saptandı.

- Usta öğreticilere verilen puanlarda tutarsızlıklar var. Bir usta öğretici, başvuruda bulunduğu halk eğitim merkezlerince farklı puanlarla değerlendirildi.

- Yüksek puanlı usta öğreticiler başvurduğu halde daha düşük puanlı usta öğreticiler görevlendirildi.

- Ders ücreti karşılığında görevlendirilen bazı öğreticiler, ilgili kursun öğretim programında belirtilen eğitici nitelikleri taşımıyor.

- Kurs denetimleri yeterince yapılmıyor, tutulması gereken denetleme defterleri tutulmuyor, tutulan denetim defterleri ile e-Yaygın sistemindeki kayıtlar arasında tutarsızlıklar var. İşbirliği kapsamında açılan ve kurum binaları dışında bulunan kursları denetlemek için ihtiyaç olan araç ve diğer imkanlar yetersiz, kurum müdürleri tarafından gerçekleştirilen denetim sonuçlarına ilişkin raporlar, milli eğitim müdürlüklerine ibraz edilmemiş.

10 yıldır yapılmayan muhasebe kaydı

Raporda, Bakanlığa bağlı “döner sermayeli kuruluşlara yatırılan sermayeler hesabının gerçeği yansıtmadığı”, “Bakanlığın, döner sermayeli kuruluşlara ilişkin yatırdığı sermayeleri muhasebe kayıtlarında doğru ve gerçekçi rakamlarla izlemediği” bildirildi. Sayıştay raporunda şu satırlara yer verildi:

“Bununla beraber, Bakanlığın mali tablolarının incelenmesi neticesinde ‘242 Döner Sermayeli Kuruluşlara Yatırılan Sermayeler Hesabı’na son 10 yılda enflasyon düzeltmesi kaydı haricinde hiçbir muhasebe kaydının yapılmadığı, dolayısıyla Bakanlığın döner sermayeli işletmelerin sermayesini mali tablolarda doğru ve gerçekçi rakamlar ile izlemediği anlaşılmıştır. Kamu idaresi cevabında, 2025 yılında muhasebe kayıtlarının düzeltmiş olduğu ifade edilmiş ancak 2024 yılı mali tablolarında ilgili hesaplar hatalı olarak raporlanmıştır.”

TAHSİSLİ ARSA KAYITLARI GERÇEK DURUMU YANSITMIYOR

İdarenin diğer mevzuat dışı uygulaması şöyle ifade edildi: İl müdürlüklerince kamulaştırmaya yönelik harcamaların arazi ve arsalar hesabında muhasebeleştirildiği, henüz tahsis işlemi yapılmamış arsalar için yapılan ve değer artırıcı harcama niteliğinde de olmayan harcamalar için sermaye hesabının çalıştırılmadığı, dolayısıyla da mali tablolarda gerek varlık gerekse yükümlülük bakımından kurumun tahsisli arsa kayıtlarının gerçek durumu yansıtmadığı, kuruma tahsisli arsa tutarının ilgili hesabın borç bakiyesinden çok daha düşük tutarda olduğu, hatta bazı illerde arazi ve arsalar hesabının yüksek tutarda borç bakiye vermesine rağmen kuruma tahsisli hiçbir arsanın bulunmadığı görülmüştür.

Devlet Kitapları’nda modern makinalar âtıl durumda

Sayıştay raporunda, Devlet Kitapları Döner Sermaye Müdürlüğünün, gelirlerinin yüzde 15’ini Hazine’ye aktardığı için yüksek fiyatlarla çalıştığı, piyasayla rekabet edemediği, bu nedenle modern makinaların âtıl kapasiteyle çalıştığı, kurumda derecelendirme olmadığı için ustabaşıyla temizlik işçisinin aynı maaşı aldığı belirtildi. Hazine payının yüzde 1’e düşürülmesini öneren Sayıştay, işletmenin durumunu şu sözlerle anlattı:

“İşletmede bulunan modern ve yüksek kapasiteli makinalardan bir kısmının eksik kapasiteyle çalıştırıldıkları veya hiç çalıştırılmayıp âtıl vaziyette tutuldukları, ayrıca hurda veya kullanılamaz durumda makinaların bulunduğu görülmüştür.”

TEMİZLİK İŞÇİSİYLE USTA AYNI MAAŞI ALIYOR

Sayıştay, rapora “İşletmede çalışan personelin alan bazında mesleki kodlarının olmadığı, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan MEB’e devir yapılırken tüm çalışanların beden işçisi statüsünde sürekli işçi kadrosuna alındığı, bu suretle de örneğin ustabaşı ile temizlik görevlisinin özlük ve meslek kodu olarak eşit şartlarda hizmet yaptıkları görülmüştür.” notunu düştü ve şöyle sürdürdü:

“Kamu idaresi cevabında, toplu iş sözleşmesi süreci sona erdikten sonra ilgili mevzuat dahilinde gerekli çalışmaların yapılacağı belirtilmiştir. İş barışını sağlamak açısından işletmedeki birimlerin ve çalışanların görev dağılımında hiyerarşik yapının sağlanması, personelin alan bazında mesleki kodlarının belirlenip tanımlanması, birimlere ait sorumluların belirlenmesi ve toplu iş sözleşmesinin buna göre güncellenmesinin gerektiği değerlendirilmektedir.”

DİĞER SORUNLAR

Sayıştay’ın MEB raporunda yer alan bazı saptamaları başlıklar halinde sunuyoruz:

- İl milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan araştırma geliştirme (AR-GE) birimlerinde görev alan bazı personel, Yönerge’de belirtilen nitelikleri taşımıyor.

- Bakanlığa bağlı muhtelif birimlerde görevlendirilenlere, ders yılı dışında idari izinli sayıldığı günlerde de ek ders ücreti ödendiği saptandı.

- Yapım işlerinde yapı denetim görevlisi tarafından yerine getirilmesi gereken görevlerde eksiklikler bulunuyor. Birçoğunda şantiye günlük defterlerinin tutulmadığı, imalatlara ilişkin fotoğraflandırma, numune alma ve malzeme onay formlarının temini hususlarında eksiklikler görüldü.

- Bakanlığa bağlı il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerince gerçekleştirilen öğrenci taşıma uygulaması kapsamında taşıma hizmeti alımı ihalelerinde hatalı uygulamalar saptandı. Taşıma hizmeti alımı ihalelerindeki fiyat farklarında işçilik katsayısının düşük belirlendiği ve hakediş raporlarının mevzuatta yer alan örneğe uygun hazırlanmadığı görüldü.

Sayıştay Milli Eğitim Bakanlığı