Yandex
20 Temmuz 2025 Pazar
İstanbul 24°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Mehmet Uçum o iddialara noktayı koydu! 'Pazarlık yok, üniter yapıdan vazgeçilemez'

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, PKK’nın fesih ve silah bırakma sürecinin yeni anayasa için pazarlık unsuru olduğu ve üniter yapıdan vazgeçileceği iddialarını “Tam bir yalan, amaç hedefleri baltalamak” diye reddetti. Yeni anayasanın halkın onayına sunulacağı mesajını verdi.

Mehmet Uçum o iddialara noktayı koydu! 'Pazarlık yok, üniter yapıdan vazgeçilemez'

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, “Yeni Anayasa Gündemini Çarpıtma Gayretleri 2” başlığıyla bir yazı yayınladı.
Uçum, sabah saatlerinde sosyal medya hesabından paylaştığı metinde ‘Terörsüz Türkiye’ adıyla anılan terör örgütü PKK’nın fesih ve silah bırakma sürecinin yeni anayasa için pazarlık unsuru olduğu iddialarını reddetti. İddiaları “Terörsüz Türkiye hedefine yönelik fikri provokasyon” olarak niteleyen Uçum, sürecin kayıtsız, şartsız ve pazarlıksız bir devlet politikası olduğunu vurguladı.
Uçum, “Üniter yapının siyasi pazarlık için tartışmaya açılması da asla mümkün değildir.” diye ekledi. TBMM’nin halkın onayına sunmak şartıyla yeni anayasa yapabileceğini anlattı.

‘PAZARLIK SÖZ KONUSU DEĞİL’

Mehmet Uçum, bugünkü pazar yazısında yeni anayasa gündemini çarpıtma gayretlerinin sürdüğünü söyledi. Üç noktaya dikkat çeken Uçum, silah bırakma sürecinin yeni anayasanın pazarlık unsuru olmadığının altını çizdi. “En büyük çarpıtma ‘yeni anayasanın Terörsüz Türkiye hedefinin pazarlık unsuru olduğu ve federal yönetime geçiş için istendiği’ yalanıdır.” ifadelerini kullandı. Uçum şöyle devam etti:
“Tüm bu süreçte yeni anayasa konusu Terörsüz Türkiye hedefiyle ‘pazarlık bağlantılı’ hiç bir zaman anılmadı. Zaten görünür ya da olgusal gerçeklikte böyle bir pazarlık söz konusu değildir. Dolayısıyla ortada asılsız iddialardan başka bir şey yoktur.”

‘AMAÇ TERÖRSÜZ TÜRKİYE’Yİ BALTALAMAK’

Uçum, silah bırakma süreciyle üniter yapıdan ve kurucu ilkelerden vazgeçileceği söylentilerinin de gerçeği yansıtmadığını dile getirdi. Türkiye’nin toprak bütünlüğünden ve devlet yapısından geri adım atılamayacağını belirtti. “Tüm bunları yeni anayasada üniter yapıdan vazgeçme pazarlığı iddiasıyla bağlamak tam bir yalandır. Amaç Türkiye’yi yeni bir aşamaya taşıyacak Terörsüz Türkiye hedefini baltalamaktır.” cümlelerini kurdu. Uçum şunları kaydetti:
“Kararlılıkla bir çok sefer vurgulandığı gibi yeni anayasanın temeli, Cumhuriyetin ve ilk dört maddenin esasları ile demokratik birikimdir. Türkiye’nin coğrafi bütünlüğü ve siyasi birliği yani üniter yapı vazgeçilemez ilkedir. Üniter yapının siyasi pazarlık için tartışmaya açılması da asla mümkün değildir.”

‘GASP ETMEK OLUR’

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı son olarak da Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nin yeni anayasa yapamayacağına ilişkin görüşleri tartıştı. Tezleri “gerici” bulduğunu bildiren Uçum, “Yeni anayasa yapma yetkisi halkın asli kurucu irade olarak temsili kurucu irade TBMM’ye verdiği görevden doğar ve tartışılamaz.” yaklaşımını ortaya attı.
Aslolanın yeni anayasanın halkın onayına sunulması olduğunu işaret eden Uçum, “Halkın onayı olmadan yeni bir anayasayı yürürlüğe sokmak, halkın anayasa yapma hakkını gasp etmek olur. Bu nedenle referandumsuz yeni anayasa yapma senaryolarının hiçbir demokratik ve hukuki kıymeti yoktur.” dedi.

Mehmet Uçum’un yazısının tamamı şöyle:

YENİ ANAYASA GÜNDEMİNİ ÇARPITMA GAYRETLERİ (2)

Bugün yeni anayasa hedefine zarar verme girişimlerinden; Terörsüz Türkiye’ye geçişe bağlı olarak yeni anayasa konusunda ileri sürülen asılsız iddialar ile TBMM’nin yeni anayasa yapamayacağına ilişkin abes görüşe değineceğiz.
1-) En büyük çarpıtma “yeni anayasanın Terörsüz Türkiye hedefinin pazarlık unsuru olduğu ve federal yönetime geçiş için istendiği” yalanıdır. Bu kara propogandanın ısrarla yapılması Terörsüz Türkiye hedefine yönelik fikri provokasyondur.
Bilindiği gibi Terörsüz Türkiye hedefi kayıtsız, şartsız ve pazarlıksız bir şekilde yürürlüğe sokulmuş bir devlet politikasıdır. Böyle yürüdüğü de görülüyor.

‘GERİ DÖNÜLEMEZ YOLA GİRDİ’

İmralı çağrısı ve fesih kararı ile bu hedefin muhatapları isteneni yaptı. Bundan sonraki boyut fesih kararının sonuçlarının pratikte gerçekleşmesidir. Anlaşılan o ki pratik süreçler de hayata geçiyor.
Terörsüz Türkiye hedefinde artık geri dönülmez bir yola girildiği her geçen gün daha net anlaşılıyor.
Tüm bu süreçte yeni anayasa konusu Terörsüz Türkiye hedefiyle ‘pazarlık bağlantılı’ hiç bir zaman anılmadı. Zaten görünür ya da olgusal gerçeklikte böyle bir pazarlık söz konusu değildir. Dolayısıyla ortada asılsız iddialardan başka bir şey yoktur.
Elbette Türklerin ve Kürtlerin kardeşliğini ve birliğini kırk yıldır hedef alan terörü her anlamda ve her mecrada devamlı surette sonlandırmak demokratik siyasetin sırtındaki yükleri atacaktır. Terörün eylemine, diline, vesayetine, örgütüne her yerde ve her şartta son vermek Türkiye’de demokratik siyaseti çok daha güçlü hale getirecektir.

‘PAZARLIK İDDİASI TAM BİR YALAN’

En önemlisi terör vesayetinden kurtulan aktörlerin bağımsız demokratik siyaset yapma imkanına kavuşmasıdır. Bu imkanın kıymetini bilmek ve doğru değerlendirmek son derece önemlidir.
Ayrıca terörün sonlandığı şartlarda yeni bir anayasayı hayata geçirmenin koşulları daha fazla olgunlaşacaktır. Ancak tüm bunları yeni anayasada üniter yapıdan vazgeçme pazarlığı iddiasıyla bağlamak tam bir yalandır. Amaç Türkiye’yi yeni bir aşamaya taşıyacak Terörsüz Türkiye hedefini baltalamaktır.
Oysa kararlılıkla bir çok sefer vurgulandığı gibi yeni anayasanın temeli, Cumhuriyetin ve ilk dört maddenin esasları ile demokratik birikimdir. Türkiye’nin coğrafi bütünlüğü ve siyasi birliği yani üniter yapı vazgeçilemez ilkedir. Üniter yapının siyasi pazarlık için tartışmaya açılması da asla mümkün değildir.

‘DOKTRİNER GERİCİLİK’

2-) “TBMM’nin yeni anayasa yapamayacağı” iddiası ise bir doktriner gericiliktir.
Asli kurucu iktidar ve tali kurucu (kurulmuş) iktidar ayrımına göre ileri sürülen bu görüşe katılmak mümkün değildir. Bu görüşün normatif bir geçerliliği yoktur, genellikle darbe ve savaş gibi yıkıcı örneklere dayandırılan pozitif (olana ait) bir tespittir ve tamamen eskimiştir. Olağan dönem kurucu iktidar yaklaşımı bu görüşün yetersizliği ve meşruiyet sorunları sebebiyle geliştirilmiştir.

‘TBMM’Yİ HALK YETKİLİ KILDI’

Bugün ise olağan koşullarda geçerli olan ayrım asli kurucu irade olan halk ve temsili kurucu irade olan meclistir. Buna göre TBMM asli kurucu irade olan halk tarafından görevli ve yetkili kılınmıştır.
TBMM iradesi sadece cari anayasayla kurulmuş bir iktidar iradesi değildir. TBMM iradesi sadece anayasal normdan doğan norm iradesi değildir.
TBMM’nin iradesi aynı zamanda cari anayasadan önce de varolan sonra da varolacak asli kurucu olan halkın toplumsal ve siyasal temsilciliğinden kaynaklanan norm üstü bir temsil iradesidir.

‘ASİL OLAN HALKIN ONAYINI ALMAK’

Yeni anayasa yapma yetkisi halkın asli kurucu irade olarak temsili kurucu irade TBMM’ye verdiği görevden doğar ve tartışılamaz.
Ayrıca belirtelim ki yeni anayasa yapma hakkı halka ait olduğu için TBMM’nin, halkın verdiği görev gereği, yapacağı yeni anayasayı hangi oy sayısıyla kabul ederse etsin halkın onayına sunması yeni anayasanın meşruiyeti açısından zorunludur.
Asil olan halkın onayı olmadan yeni bir anayasayı yürürlüğe sokmak, halkın anayasa yapma hakkını gasp etmek olur. Bu nedenle referandumsuz yeni anayasa yapma senaryolarının hiçbir demokratik ve hukuki kıymeti yoktur.

Mehmet Uçum TBMM