Meraları elinden alındı, hayvanları zehirlendi
Hatay-Erzin'de hayvancılıklar geçimini sağlayan Öz'ün küçük baş hayvanlarının zehirlenmesi sonucu valilik ve kaymakamlık harekete geçti. Hayvanların OSB'den gelen atık suları içerek zehirlendiği iddia ediliyor
Hatay’ın Erzin ilçesi Organize Sanayi Bölgesinde hayvancılıkla geçimlerini sağlayan Hasan Öz’ün 67 küçük baş hayvanın zehirlenmesi sonucu Hatay Valiliği ve Erzin Kaymakamlığı harekete geçti. Sürü sahipleri Hhyvanların zehirlenmesine Organize Sanayi Bölgesinden atık suların neden olduğunu ifade etti. Ek olarak bu bölgenin atıklarının karıştığı dereden hayvanlar su içtikten hemen sonra ölmeye başladıklarını ve bu derede kurbağa, kaplumbağa gibi canlıların yok olduğunu anlattı. Hayvan zehirlenmelerinin birkaç yıldır olduğunu ve bu fabrikaların kurulmasından sonra başladığını açıkladı. Denize giren insanlara, balıklara ve diğer canlılara zarar vereceğini belirtti.
Erzin Kaymakamlığı ve Erzin İlçe Tarım Müdürlüğü hayvanların zehirlendiği dereden ve ölen hayvanlardan örnekler alarak, zehirlenmenin nedenini önümüzdeki günlerde açıklayacaklarını belirtti. Aynı zamanda telef olan hayvanların bedelini sürü sahibene ödeyeceğini ifade etti.
67 Küçükbaş hayvan zehirlendikleri bölgedeki topraklara gömüldü. Diğer sürü sahipleri buradan uzakta otlatmaya başladı.
İDDİALARA YANIT VEREMEDİLER
Zehirlenen sürü sahibi Hasan Öz ve diğer sürü sahipleri ile görüştük. Erzin Sanayi Bölgesinde tamamlanan ve çalışmalarına başlayan zehirli atıkların bu fabrikaların geldiğini iddiası üzerine biz de çalışmalarını yapan ve bu dereye atık sularına atan Vitamin ve İGSAŞ fabrikası yetkililerine başvurduk. İGSAŞ fabrika güvenlik görevlileri yetkililerin bizim görüşmek istemediğini sözlü olarak bize açıkladılar. Hatta fabrikadan video ve fotoğraf görüntülerin alınmasını engelleyeceklerini belirttiler. Vitamin A.Ş. Antrepo ve Operasyon Müdürü Canip Ünal atık sularla ilgili açıklama yaptı.
Zehirlenen Sürü sahibi Hasan Öz, bölgede çiftçilik yapan Mehmet Çetin, sürü sahiplerinden İbrahim Der ve Furkan Öz’le alanda görüştük.
'HAYVANLARIM ÖLÜRKEN ADETE BANA BİZİ KURTAR DER GİBİ YALVARDILAR'
Hayvanları zehirlenen sürü sahibi Hasan Öz gazetemize konuştu. Öz şunları söyledi:
"2015 Yılından bu yana küçük baş hayvancılığı yapmaktayız, okuyan çocuklarımızın nafakalarını çıkarmak için gece, gündüz ailece çalışmaktayız. İşte gördüğünüz gibi 67 keçimiz zehirlenerek öldü. Fabrikalardan gelen şu dereden gelen zehirli suları içtikten sonra hayvanlar telef oldular. Benim hayvanım olmasa başkasının havyanı zehirlenecektir. Bu soruna çare bulunması için yıllardır uğraşıyoruz, yetkilileri durumumuzu daha önce bildirdik, keçiler ölürken sanki birbirine sarılarak öldüler, hatta bazıları bana doğru koştular, sanki beni kurtarın der gibi sarı keçimin anısı bir türlü gözümün önünden gitmiyor. Nasıl yalvarıyor. Sanki insanın çocuğu ölüyor gibi bir duygudur. Bu atık suların akıtıldığı derede bir kurbağa, bir kuş kalmadı. Yetkililer bir çözüm bulacağız diyorlar ama başka hayvanlar zehirlenmeden çözüm bulunmalıdır.
"Kaymakamlığa gittik, kaymakam bey 'bütün zararınızı karşılayacağız' diyor. Savcılık ise 'sonuna kadar bu işin takipçisi olacağız' sözü verdi. Burada zararlı üç fabrika var, bunlar 'biz yapmadık' diyorlar, kim yaptı peki? Suyu tahlil için dereden yerine, fabrikadan alıyorlar anlamadım, hayvanlar bu dereden su içtikleri için zehirlendi, burası kapalı bir yer değil ki, burada VİTAMİN, İGSAŞ birde dönüşüm diye fabrika bulunmaktadır. Hadi üstünü örtsünler ama bu dere denize akıyor, biz uzun süredir muhtarımıza söyledik, muhtarımız fabrika sahiplerini uyardı ve kaymakamlığa bilgi verdi. Hayvanları daha öncede bu derede suluyorduk, zehirlenmiyordu, iki yıldır bu zehirlenme vakası olmaktadır. Zaten fabrikalar atıklarını buraya akıttığını kabul ediyorlar."
'BUNDAN ÖNCE DE BAŞKA HAYVANLAR ZEHİRLENDİ'
Bir diğer sürü sahibi İbrahim Der ise atık suların arıtılmasını talep etti. Der, şunları belirtti.
"Ben hayvan sürülerimi otlatmaktayım, bir buçuk yıldır, hayvanlarımız ölüyor, buradaki yaşayan diğer hayvanlar bu dereden zehirlenerek ölmekteler. Arkadaşımızın keçileri öldü, daha önce başka bir arkadaşın on gün önce 40 keçisi öldü, hepsi zehirli atıklardan ötürü olduğunu biliyoruz. Bu olay arkadaşımızın başına geldi, bizim başımıza gelmesin. Zaten bunun dışında bir suyumuz yok, otlak alanlar dersen, hemen, hemen kalmadı, organize sanayi, panel kurulumu derken sadece bu bölgede biraz yer kaldı, onun dışında hayvanlarımızı otlatacak alanımız kalmadı. Fabrika sahiplerine çağrımız şudur; atık sularınızı arıtın veya önlem alnı, hayvanlarımız mutlaka bu dereden geçerek otlatılacaktır."
'BURADA ÇALIŞAN İKİ FABRİKA VAR VE BUNLAR ZEHİRLİ ATIKLAR ATMAKTADIR'
Sürü sahibi Furkan Öz:
"Her gün hayvanlarımızı otlattığımız bu fabrikaların dışında kalmaktadır. İki veya üç yıldır hayvan zehirlenmesi oluyor, bu olaydan önce Cuma Ali arkadaşın hayvanları telef oldu. Yukarıda İGSAŞ, VİTAMİN gübre fabrikaları bulunmaktadır. Babamlar valilik ve kaymakamlık ile toplantı yaptılar, çözüleceği söylenmiş ama başka hayvanlar ölmeden bir çözüm bekliyoruz. Buradan iki kilometre aşağısı deniz ve insanlarda zehirlenecektir. Denizde de balık, kaplumbağa ölümleri görüldü, ben çocukken gelirdim, buralarda yaşayan hayvanlar artık yok oldular. Biz çözüm bulunsun ve hayvanlarımızın zararı tanzim edilsin istiyoruz."
'BU FABRİKALAR ATIKLARINI ARITMADAN DEREYE SALMAMALARINI İSTİYORUZ'
Sürü sahibi Mehmet Çetin:
"Ben emekli öğretmenim ve bu köyde ziraat işleri yapıyorum. Zaten bu bölgede sürekli ÇET raporları konusunda sorunlar yaşamaktayız. Bizim okulun yanına gübre fabrikası kurmaya çalıştılar, onu engelledik. Bu organize sanayi bölgesinde dördüncü kez hayvan ölümleri gerçekleşmektedir. Bu çalışan fabrikalar önce atık su arkasında temiz su salıp ortada bir şey kalmaması için uğraşıyorlar. Bu dereye yanaşan kuşlar bile ölüyor, çevremize bakın bir tane kuş yoktur. Bizim köy hayvancılık ve tarım ama yerlerimiz dar, tarımdan çok hayvancılıkla geçimlerini sağlıyorlar, bu alanlardaki fabrikaların arıtması tam yasalara uygun olması gerekiyor. Maliyetten kaçıp, önce zehirli atık, arkasından beyaz su bu çözüm değildir. Bu derenin aktığı bölgedeki fauna yok olmaktadır. Biz de sanayiyi istiyoruz ama doğayı katletmeden, doğayı öldürmeden, yani zaten valilik, kaymakamlık görüşmelerimiz var, biz köylüler ve üreticiler olarak, fabrikalardan atık sorunun sürekli çalışması ve zehirlerin dışarıya akıtılmamasını istiyoruz."
İDDİALARI REDDETTİ: BİZ DEREYE YAĞMUR SULARI DIŞINDA BİR ATIK ATMIYORUZ
Vitanim Tarım A.Ş. Antrepo ve Operasyon Müdürü Canip Ünal yaptığı açıklamada iddiaları reddetti. Ünal yağmur suları hariç dereye bir atık atmadıklarını ileri sürdü. Ünal şunları söyledi:
"Hayvan ölümlerinden üzüntü duyuyorum, bizim tesisimizden her hangi bir kimyasal atık veya her hangi bir zehirli madde akmamaktadır. Sadece yağmur oluklarından deşarj ettiğimiz yağmur sularını dereye vermekteyiz. Derede bunun dışında bir atağımız derede yoktur. Zaten çevre bakanlığından gelen heyet ve Çevre dernekleri geldiler, baktılar, bizim uzaktan, yakından bu konuyla ilgili bir durumumuz yoktur. Biz burada depolama ve antrepo işleri yapmaktayız. Yani kimyasal işlem yapılan bir durumumuz yoktur."