‘Mermer ocakları tarım alanlarını tehdit ediyor’

Karaman ili sınırları içinde bulunan bazı mermer ocaklarının tarım alanlarını tehdit ettiği ileri sürüldü. Konuyla ilgili olarak ocakları ziyaret eden Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, “Bu ocaklarda mermer mi üretiliyor yoksa moloz mu?” diyerek çevreye verilen zarara dikkat çekti.

OCAK SAYISI ARTTI

Karaman’ın Karalgazi Köyündeki mermer ocaklarını ziyaret eden Mehmet Bayram, vatandaşların ocaklardan duyduğu sıkıntıyı yerinde inceledi. Bayram, konuyla ilgili olarak Aydınlık’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Karalgazi köyümüzde üretim yapılan mermer sahasında çıkan molozların, mera ve tarım arazilerini tehdit eder hale geldiğini gördük. Bu durum üretim sahasında yüzde 80 moloz ve posa, yüzde 20 mermer üretimi yapıldığını göstermektedir. Bu üretim oranlarına göre bölgede tarımsal alanları tehdit eden moloz dağları oluşacağı öngörülmektedir. Bu oranlarla mermer ocaklarının verimli olmadığını da görüyoruz. Sadece merkeze yakın 30 mermer ocağı var.

“Son 10 yılda verilen ruhsatlarla ilimizde mermer ocağı sayısı 100’ü aştı. Bazıları vasfını yitiren mera alanlarında açıldı. Buraların çevreye de zarar verdiğini, tarlalara taşdığını gördük. Moloz yığınları belirlenen sahalar dışına taşıyor…

“Bu konuda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerine durumu ileteceğiz. Çevreye zarar veren ocaklara cezai işlem yapılmasını talep edeceğiz. Ayrıca bu ocaklar yeraltı sularına da zarar veriyor. Bunun önüne geçmemiz gerekiyor.

“Karamanımızın Çukurovası olan bölgede, sağlıklı tarımsal ürünler yetiştirmek ve hayvancılık yapmak var iken, bölgeye açılan mermer ocakları mera ve tarım arazilerini, olacak bir doğal afette oluşan parçalanmış mermer moloz yığınları bölge için tehlike arz etmektedir. Yetkilileri bu durumun önüne geçmeye davet ediyoruz.

“Biz mermer üretimine karşı değiliz. Ülkemize tabi ki döviz kazandırıyorlar ancak tarım arazilerine ve çevreye de zarar vermelerine göz yumamayız.”

VATANDAŞLAR DERTLİ

Vatandaşlar ise bölgedeki sıkıntının uzun yıllardır sürdüğünü belirterek şu görüşleri paylaştı:

“Biz Dereköy’de 25 senedir tozu, zehiri görüyoruz. Güzelim dağlar, meralar çöle döndü. Koyunlarımız hastalandı. Sabah nohut yolsunlar diye tarlaya bıraktığım o esmer Urfalılar akşam bembeyaz döndüler. Patlatılan dinamitlerden dolayı evlerimizin duvarları yarıldı. Sırf zamanında birilerinin taşlı tarlasını kiraya vermesi yüzünden, neler çekiyoruz. Bu toprağın bir de altı var.”

“O mevkideki dağların hepsi mermer ocağı. Ruhsat verilirken düşünülmesi gerekirdi ama işte ülkemizin işleri şirket para kazanacak, molozlar ve bozulan doğa yüzyıllar geçse de düzelmeyecek.”

“Kazımkarabekir Belediyesi bu molozları mucur, ince kuma dönüştürmeli. Böylece ekonomiye de destek olur.”