Meserret Taşkın'dan mektup var ! Darbuka ve ötesi
“Zilli de maşa darbuka Ne davul ister ne zurna”
GAZETE HABERLERİ
Editor
Gerçekten öyle efendim. Sizde de aynısı oluyor mu? Darbuka sesi beni benden alıyor. Kanımın damarlarımdaki hızı, limitleri aşıyor. Oynama durumu kaçınılmaz. Hem tansiyonumda, hem bende.
Darbuka ve coğrafyamıza has ritimleri, sıcaklığı, coşkusu, kültürümüzdeki yeri incelemeye değer. Coğrafya derken, sadece Anadolu değil kastettiğim. Arap ve Farsları da içine alan, Kafkaslar ve Balkanları kucaklayan geniş bir coğrafyadan söz ediyorum.
Kültür denen şeyin bedenimizin, varlığımızın ciddi bir parçası olduğunu darbuka anlatıyor bize. Biraz araştırdım: “Meserret, sana öyle geliyor olmasın sakın?” dersiniz diye. Bu enstrümanın, darbuka coğrafyasının insanları üzerinde adeta sihirli bir etkisi var. İnternet üzerinden çeşitli konserler izledim. Sokak etkinliklerini gözledim. Etkisini şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtladı.
İnsanlar için sıcakkanlı ve soğukkanlı diye bir ayırım yaparsak, darbuka kesinlikle en sıcakkanlı insanlara ait. Bu nedenledir sanırım, Balkanlar’dan Batı’ya doğru gittiniz mi darbuka yok. Olamaz da. Darbukanın bizdeki etkisine, uzaylı gibi bakar onlar. O kıvrak ritimlere uyacak bedensel esneklikleri de yok zaten.
Mahallemizde spekülatör, fabrikatör yok diye üzülmeyin! Bir darbukatör mutlaka vardır. Kimse yoksa “Darbukatör Baryam”ımız (Müjdat Gezen) vardır.
Sadık Okurunuz
Kırk beşini aşkın
Meserret Taşkın
LAFEBESİ
Yedi bölgemizde 4 bin çeşit halk dansı örneği var. Yedi denizin dışarı attığı Batının izbelerinden 23 Nisan’da "Direk Dansı", Ramazan ayında "Twerk" dansı!
- Eğri kapının eğrisi mahallenin doğrusu mu olur?
Ah istanbul! Şairler doğuran, ressamlar emziren, kahramanlar büyüten içinden deniz geçen güzelim şehir "Yüreğini utanarak saklıyorsun ve çürümüş çiçek kokuyorsun" Kimler geçti başına? Kameralar bantlanıyor, sinyal kesicilerle kötülükler örgütleniyor. Üzülme güzeller güzeli şehir, gün gelip hakettiğin güzellikle yönetileceksin.
- “Bu istanbul şehri ki misli benzeri yoktur. Bir taşına bütün acem mülkü fedadır.” Şair Nedim.
