Meserret Taşkın’dan mektup var! SONBAHAR…
En sevdiğim mevsim sonbahar. Bunu da ancak ömrümün sonbaharı gelip dayanınca anladım. Komik ve hüzünlü bir gerçek.
GAZETE HABERLERİ
Editor
Arama motorundan Kahramanmaraş dağlarının sonbahar görüntülerine bakın. Bana hak vereceksiniz. Her yer usta bir sanatçının elinden çıkmış, nadide bir sanat eseri gibi. Bütün renkler iç içe. Doğadan usta bir sanatçı var mı?
Yerler sarının ve toprak renginin bütün tonlarından bir halıyla örtülü adeta. Bitki örtüsü derseniz, altın rengi, kırmızı, mor, yeşil; ne ararsan var renk paletinde usta ressamın. Doğarken ve yaşarken çok güzel olan doğa, ölürken, ya da uykuya geçerken de ayrı güzel.
Pırıl pırıl, cam gibi bir hava var. Gökyüzü masmavi. “Sonsuzum” diyor. Güneş yakıcı ve parlak. Bütün bu saydıklarımın hepsini ışınlarıyla cilalıyor, yumuşatıyor, öne çıkarıyor; arkada bırakıyor. Usta bir kuyumcu gibi, nesnelere dokunuyor, işliyor.
Bir kuşun cıvıltısı, kuru bir yaprağın yere inmesi, minik pıtırtılar, çıtırtılar kendilerini size duyuruyor.
Yaşamın gel gitlerinin ortasında, kendimi doğanın bir parçası olarak en çok hissettiğim zaman, sonbahar. Diğer mevsimler biraz aldatıcı mı? Sonbahar gerçek. “Ölüm de yaşama dahil” diyor.
Belki de bu nedenle kendine has bir hüznü var. Ahmet Haşim, haksız değil:
“Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak” derken.
Sadık Okurunuz
Kırk beşini aşkın
Meserret Taşkın
LAFEBESİ
Beş resmi, iki dini bayramımız var kutladığımız kutlayacağımız. Kültür emperyalizmin dayattığı “cadılar bayramı” ülkemizde kutlandı.
- Sındırgı’yı sıyırdık karaağaça kandil bağladık.
- Ekmek Hıdır’ın kömür Bedir’in, ısının ısının kudurun.
Özgür Özel, bildiğiniz gibi konuşmuyor uzatıyor.
Son önerisi: ‘Erdoğan İBB’ye aday olsun, ben de İmamoğlu’nu aday göstereyim; kazanan cumhurbaşkanı olsun.”
- İtme el kapısını elinin ucuyla, iterler kapını kol gücüyle.
