Milliyetçi aday Georgescu birinci oldu! Rumen halkı ABD’den umudu kesti
Romanya’da Cumhurbaşkanlığı birinci tur seçimlerini milliyetçi Calin Georgescu'nun kazanması gözleri bu ülkeye çevirdi. Romanya'nın NATO üyeliğine eleştiren ve ülkesinin bağımsızlığını savunan Georgescu, Avrupa’da yükselen milliyetçiliğe bir tuğla daha koydu.
Atlantik kampında yer alan, NATO’nun Karadeniz’deki kilit ortağı Romanya’da sandıktan milliyetçilik çıktı. Cumhurbaşkanlığı birinci tur seçimini bağımsız milliyetçi aday Calin Georgescu kazandı. Georgescu, yüzde 22,94 oy oranıyla birinci oldu. Ukrayna savaşında Atlantikçi savaş cephesi için kritik bir öneme sahip olan Romanya’da AB dayatmalarına, NATO ve Ukrayna'ya askeri yardıma karşı çıkan Georgescu’nun birinci çıkması Batı basını rahatsız etti. Basın, Georgescu “Rusya yanlısı” ve “Putin hayranı” bir aday olarak yansıtıp hedef aldı. 8 Aralık’ta yapılacak ikinci turda AB yanlısı Elena Lasconi’ye karşı yarışacak Georgescu’nun seçim zaferi şimdiden Romanya Anayasası tarafından inceleniyor. Georgescu’nun yarış dışı kalması için girişimler var. Anayasa Mahkemesi, 24 Kasım günü yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimindeki oyların yeniden sayılmasına karar verdi.
Peki Georgescu ikinci turda seçimi kazanabilir mi? Eğer Cumhurbaşkanı olursa Romanya için ne gibi sonuçları olur? Romanya’da seçmen neden Georgescu’yu tercih etti? Merak edilen soruları Romanya merkezli Balkan Gazetesi sahibi ve yazarı Hamdi Yılmaz Aydınlık Avrupa’ya yanıtladı.
KENDİ ÜLKESİNİN ÇIKARLARINI SAVUNAN POLİTİKACILARA HINÇLANIYORLAR
NATO ve Avrupa Birliği üyesi olan Romanya’da Calin Georgescu’nun ilk turda birinci gelmesi Batı medyasını neden rahatsız etti?
Sağ ve sol liberalizmin hızla çöküşe doğru gittiği Avrupa’da, Calin Georgescu’ya ön yargı ile yaklaşıldığını, kimsenin kendisini anlamak istemediğini gösteren değerlendirmeler yapıldığını görüyoruz.
Romanya Cumhurbaşkanlığı seçimlerin ilk turunda, hiçbir anket kendisini yüzde 10 oy oranından yüksek göstermezken yüzde 22,94 oy alan ve birinci olan bağımsız aday Georgescu’nun Salı günü yaptığı açıklamada, “Romanya'yı NATO ve AB'den çıkarmak istemekle suçlandım. YANLIŞ! Bunu hiçbir zaman söylemedim ama müzakere etmek ve ulusal çıkarları ön planda tutmak istediğimi söyledim. Her şeyi kabul edemeyiz, herhangi bir kulüpte olup olmadığına bakılmaksızın her şeyin Romen halkının yararına müzakere edilmesi gerekiyor” şeklindeki sözleri bu önyargıyı doğruluyor.
Georgescu, bu sözlerini daha da açarak, “Dün NATO askeri komitesi başkanı Hollandalı Amiral Rob Bauer'in, ‘NATO ülkelerinin tüm iş adamlarından, tüm üretim hatlarını bu şekilde düzenlemek için bir savaş senaryosuna hazırlanmalarını’ istediğini gördüm. Üye ülkelerle konuşmadan bunu nasıl yapabilir? Bu, tüm üye ülkelere yapılmış bir utanç ve hakarettir”, dedi.
Dolayısı ile sol ve sağ liberal koalisyonunu temsil eden Batı basını, kendi ülkesinin çıkarlarını savunan politikacılara karşı olan hıncını Georgescu’ya karşı daha fazla köpürttü.
RUMEN HALKI ABD’YE BAĞLADIĞI UMUDUN İŞE YARAMADIĞINI FARK ETTİ
Romanya seçmeninin Georgescu'ya yönelmesinin sebepleri nelerdir? Georgescu, politikaları veya söylemleriyle diğer adaylardan hangi noktalarda ayrışıyor?
1989 devriminden sonra beyin ve emek göçünden dolayı nüfusu 23 milyonda 18 milyona doğru gerilemiş, ülke ekonomisinin yüzde 70’i yabancıların eline geçmiş, ülkedeki en çok ihracat yapan ilk 100 firmanın içerisinde sadece 3 yerli firma sayısı 4’e çıkınca bayram edilen, gelir dağılımındaki adaletsizliğin ve yolsuzluğun tavan yaptığı bir ülkede patates ve tavuk kanadını milli yiyecek hale getirmiş halk umut arıyor. Bu umudun sonucu Georgescu’ya yöneldi.
Yüz yılların birikimi Rus şerrinden uzak kalmak için politikacısından halkına kadar öteki yüzünü görmediği ABD’ye bağladığı umudun işe yaramadığı fark edilince, kendisini ezdirmeyecek politikacıları sık sık deniyor Rumen halkı. Georgescu’nun diğer adaylardan farkı, halkın önüne ‘Ülkemi istiyorum’, ‘Romanya’yı geri alacağım’ şeklindeki ve benzeri vaatleridir.
GEORGESCU’YU HEDEF ALAN HAMLELER
Georgescu’nun ikinci turda seçim zaferi elde etme olasılığını nasıl değerlendiriyorsunuz? Seçimi kazandığı taktirde Georgescu Cumhurbaşkanlığında neler bekliyor?
Partisi, yazılı ve görsel medyası olmayan Georgescu’nun karşıtları stratejisini çabuk belirledi. Rusya destekli olduğu, Çin’e ait Tiktokla seçim kazandığı, Çin’in Tiktok aracılığı ile Rusya’ya yanlısı adaya destek verdiği şeklindeki söylemleri ikinci tur seçimlerinin propaganda odağına oturtuldu. ‘Tiktok’a paraları nasıl ödediği?’ de kampanyanın ana sorusu oluyor.
Öte yandan Georgescu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde AB’in 2024-2027 bütçesinden alacağı fonların kesileceği iddiası da dolaşıma sokuldu. Ki bu paranın tutarı 70 milyar avronun üzerinde ve şu ana kadar çok cüzi bir kısmı kullanıldı.
Bir başka gelişme ise Yeni Romanya Partisi'nin adayı Sebastian Popescu (oy oranı yüzde 0,16) ve Romanya Ulusal Muhafazakar Partisi'nin adayı Cristian Terheş (oy oranı yüzde 1,4) tarafından Anayasa Mahkemesi’ne ilk tur seçimlerinin iptal edilmesi talebiyle başvuru yapılması oldu. Anayasa Mahkemesi bir adayın Cumhurbaşkanlığı adaylığını iptal etmişti.
Ancak, ilk turun dördüncüsü George Simionun partisi AUR, daha önce kendi mensupları olan Georgescu’yu destekleyeceklerini seçim gecesi ilan etti. Bu da yüzde 37 civarında bir oy anlamına geliyor. Ulusal Macar azınlığın partisi UDMR’nin kime yöneleceği büyük önem taşıyor. Onların ilk tur oy oranı yüzde 4,5 civarında. UDMR, kimi güçlü görürse ona yönelir. Bu da Georgescu’nun yaşamaya başladığı linçe karşı direncine bağlı.
Calin Georgescu da ikinci tur propaganda döneminde rakibi Elena Lasconi’nin Romanya’yı Rusya’ya karşı savaşa sokacağı iddiası ile dolaşacak.
“Georgescu Cumhurbaşkanlığında Romanya’yı neler bekliyor?” sorusuna istikrarsızlık diyebiliriz. Parlamentoda yüzde 50’yi bulan her an onu görevden alabilir. Bu yakın geçmişte iki kez yaşandı. Bu durumda Parlamentonun kararı 1 ay içerisinde referanduma götürülüyor.
Bu hafta sonu yapılacak parlamento seçimi her açıdan oldukça önem taşıyor.
YÜKSELİŞTEKİ MİLLİYETÇİLİK DALGASINA ROMANYA DA DAHİL OLDU
Avrupa’da yükselişte olan milliyetçilik dalgasına artık Romanya’nın da dahil olduğunu söyleyebilir miyiz? Sizce Romanya genel seçimlerinde de milliyetçi partilerin yükselişine tanık olacak mıyız?
Evet, milliyetçilik dalgasına Romanya’nın çoktan dahil olduğunu söyleyebiliriz. Genel seçimlerde milliyetçi partilerin yükselişine tanık olmaya devam edeceğiz.
AVRUPA’DA MİLLİYETÇİLİK YÜKSELMEYE DEVAM EDİYOR
Aydınlık Yazarı Ali Rıza Taşdelen yaşanan gelişmeleri Ulusal Kanal’da değerlendirdi. “Georgescu her şeyden önce Avrupa Birliği dayatmalarına karşı çıkan NATO’ya karşı çıkan, Ukrayna’ya asker yardımına karşı çıkan bir pozisyona sahip.” diyen Ali Rıza Taşdelen şunları söyledi:
“Romanya bildiğiniz gibi NATO üyesi ve AB üyesi, en önemlisi de Ukrayna’ya komşu ve bu NATO ve Atlantikçi güçler açısından çok kritik öneme sahip. Ukrayna ile 650 kilometrelik bir sınırı paylaşan, Karadeniz'e kıyısı ve Ukrayna tahılının transit geçişi üzerinde olan bir ülke.
Dolayısıyla milliyetçi bir adayın birinci turda %23’e yakın oranla birinci gelmesi gerçekten Avrupa’da bir deprem etkisi yaptı.
Milliyetçi aday Georgescu’nun birinci turu kazanmasının en önemli nedeni Ukrayna konusunda aldığı tavır. Ukrayna'ya yapılan yardımların durdurulması gerektiğine odaklanan ve barışı savunan videoları milyonlarca izlendi.
‘AVRUPA’DAKİ MİLLİYETÇİ PARTİ VE LİDERLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ’
‘Peki Avrupa’da yükselen milliyetçi partilerin ve liderlerinin ortak noktaları nelerdir? Hepimizin bildiği gibi Atlantikçi basın Avrupa’daki milliyetçileri ‘aşırı sağcı’ ‘faşist’ ‘ırkçı’ olarak lanse etmekteler. Şimdi Avrupa’daki milliyetçiliğin ortak noktalarını şöyle sayabiliriz;
-Avrupa Birliği’nin ülkelerinin egemenliğini tehdit eden dayatmalarına karşı olmak.
-Avrupa’daki ekonomik kriz nedeniyle yoksullaşan halkın alım gücünü yükseltmeye ve ekonomik bağımsızlığı sağlamak.
-Dış politikada ABD ve NATO’ya karşı bir tutumda olmak.
-Rusya’ya yaptırımlara ve Ukrayna’ya yapılan yardımlara karşı olmak.
-LGBT karşıtı ve aile yapısının güçlendirilmesini savunmak.
ABD, ROMANYA’YI MERKEZ OLARAK KULLANIYOR
Romanya’da 2040 yılına kadar Avrupa'nın en büyük NATO üssünün kurulması planlanıyor. Romanya’nın NATO’daki tutumu Karadeniz’in güvenliğini doğrudan etkiliyor. Romanya 2004 yılında NATO’ya alınmasından sonra fikri temelleri “Long Telegram”da atılan “Çevreleme Politikası”nın kritik bir üssü haline geldi. Savunma bütçesini her yıl artıran, üslerini ABD'ye açan ve NATO tatbikatlarına ev sahipliği yapan Romenler, kışkırtıcı faaliyetlere girdi. 2016’da Amerikan füzeleri Romanya'ya konuşlandırıldı. ABD, ilk kez kendi toprakları dışında bir anti-balistik füze sistemini (BMD) Romanya’nın güneybatısındaki Devesul Hava Üssü'ne kurmuş oldu.
