Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 17°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Muğla'da belediyelerin köylüleri mağdur eden yıkım kararına Vatan Partisi'nden tepki

Muğla Büyükşehir ve Menteşe Belediyeri'nin köylüleri yerinden eden yıkım kararına Vatan Partisi İl Başkanı Avukat Emre Aykın'dan tepki geldi. Belediye başkanlarına seslenen Aykın, yıkım kararının gözden geçirilmesini talep etti.

Muğla'da belediyelerin köylüleri mağdur eden yıkım kararına Vatan Partisi'nden tepki
A+ A-

Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu Üyesi ve Muğla İl Başkanı Emre Aykın, Akbük,, Kıran, Kuyucak, Sarnıç, Turnalı ve Obrukalan mahallelerindeki yıkım kararlarına tepki gösterdi. Muğla Büyükşehir ve Menteşe Belediye Başkanlarına kararı gözden geçirme çağrısı yaptı.

“Muğla İl sınırları içinde alınmış yüzlerce yıkım kararı içinden kısmi olarak eşitsizlik içinde köy halkının ruhsatsız kabul edilen evleri yıkılmış olacak; ancak karşılığında ailesiyle, çocuğuyla, yaşlısıyla, hastasıyla, tarımıyla, hayvanıyla, üretimde katkısıyla, ormanlarımıza karşı muhafızlığıyla, ata toprağına bağlılığıyla yaşayan onlarca aile, toplumsal değer ve köylümüz Yaşama Hakkı’nın tezahürü olan asgari barınma ve geçinme hakkından edilmiş olacak; kıyı alanları ve bitişiğindeki ormanlar da, halkından, köylüsünden, onları yaşatan insani değerinden yoksun kalacaktır.”

Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu Üyesi ve Muğla İl Başkanı Av. Emre Aykın, Büyükşehir ve Menteşe Belediyesi yetki alanlarında olan yıkım kararlarının yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.

"Sayın Büyükşehir Belediye Başkanım ,Sayın Menteşe Belediye Başkanım; sizler Muğla’mızın, yönetimde ve anlayışta değişim isteğini karşılar şekilde halkımız tarafından seçilmiş; bu yüce iradede umudu, birleştirici güç kudretini, halkını koruyan ve bu uğurda tüm tedbirleri alan bir yönetim ümidini omuzlarına yüklemiş; Altı Ok’un yönetimde ve toplumda karşılık görmesi beklentisi ile ödevlendirilmiş önderlersiniz. Bu tespit, dayanağını aynı zamanda Anayasa’da, 5216 sayılı Yasa’da ve 5393 sayılı Yasa’da da bulmaktadır.

6360 sayılı Yasa’nın yürürlüğü ile Muğla’mızın büyükşehir statüsü kazanması, birçok olumlu ve olumsuz sonucu beraberinde getirmiştir. Bir tanesi de köy tüzel kişiliklerinin kaldırılması ve köylerin mahalle haline gelmesidir. Böylelikle kırsal alanlar da yetkiniz dahiline girmiştir. Köy Tüzel Kişiliği’nin sağladığı koruma ve yarardan yoksun kalan Menteşe ilçemiz Akbük, Kıran, Kuyucak, Sarnıç, Turnalı, Obrukalan mahallerinde özel çevre koruma planı ve doğal sit alanında kalan ve ruhsatsız olduğu belirtilen yapıların yıkım işlemlerine şahit olmaktayız. Bugüne değin birçok yıkım işlemi yapılmış olmakla, halkımız bu ısrarlı işlem kararının Bakanlık müfettişlerinin takibinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün talimatına dayandığı konusunda idareniz kanalıyla bilgilenmiştir.

MADDE MADE AÇIKLADI

Halkımız 5 Mayıs 2025 tarihinde devam edecek olan yıkım işlemleri konusunda haberdar ve tedirgindir. Yıkım listesine alınan yapılar, yapı sahiplerinin asgari barınma, tarım ve hayvancılık faaliyeti, arıcılık faaliyeti gibi kamu düzeninin parçası olan hak ve özgürlüklerine konu yapılardır. Yapılarının yıkımı için verilen günü bekleyen köylümüz, yaşanan yangınlarda ilk haberdar olan, ilk müdahaleleri yapan, orman sınırı köylüsü olarak Orman’ın koruyucu bekçiliğini yapan yöre halkıdır. Anayasamız da, 170.madde amir hükmü ile orman içinde ve bitişiğindeki halkın korunması ve kalkındırılmasını yerel yönetiminize izafeten yürütme erkine bir ödev belirlemiştir.

Kırsalı ve köy rejimini tasfiye eden, aynı zamanda kentimize Büyükşehir statüsü kazandıran 6360 sayılı Yasa’nın GEÇİCİ 1.Maddesi 14.Fıkrasında Yasa yürürlüğü öncesinde tesis edilen yapı ve işletmeler korunmaktadır. 02/11/1985 tarih ve 18916 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin 57 nci maddesi; “Köy ve mezraların yerleşik alanlarında ve civarında sadece köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanlarca yapılacak konut, tarım ve hayvancılık amaçlı yapılar ile müştemilat binaları yapı ruhsatı ve yapı kullanma iznine tabi değildir. Ancak, yapı projelerinin fen ve sağlık kurallarına uygun olduğuna dair valilik görüşü alınmasından sonra, muhtarlıkça izin verilmesi ve bu izne uygun olarak yapının yapılması şarttır.” hükmünü içermektedir. Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’nün 10/08/2020 tarihli 71188846-622.02/E.157635 sayılı Görüşünde de sonuç olarak; “…6360 sayılı Kanun’dan bağımsız olarak daha önce köy olan yerde imar mevzuatına uygun olarak inşa edilerek kırsal yapı belgesi verilmiş olan ve köy yerleşik alanında kalan yapılar için bu yapıların daha sonra belediye veya mücavir alan sınırları içinde kalması halinde ayrıca yapı kullanma izin belgesinin aranmayacağı, ancak köy sınırları içinde kalmasına rağmen kadimden kalan veya yapıldığı tarihteki mevzuat kapsamında yola cephesi olmaksızın inşa edilen yapılar hariç köy yerleşik alan sınırı dışındaki yapılar için yapı kullanma izin belgesinin gerekli olduğu…” belirtilmektedir.

'BELEDİYE BU AYIBA ORTAK OLMASIN'

Açıklanan mevcut hak ve özgürlüklerinin koruması altında olan köy halkı içinde, yapı kayıt belgeleri haksız şekilde iptal edilen ve hak arayışlarını sürdüren bir kısım köylümüz de vardır. Kendilerine geri ödenmeyen bir bedel karşılığında belge tahsis ederek güven sağlayan İdare’nin, belge tahsisi anında elinde olan denetim imkanını sonradan uydu görüntüsü yoluyla kullanarak Yasa’da belirtilen yapı imalatı süre koşuluna uymadığından bahisle yöre halkının belgelerinin iptali yoluna gitmesi, toplum huzurunda gerçekleşen Anayasal bir ayıbın yansımasıdır. Belediyelerimiz bu ayıba ortak olmamalı, halkı için yasal dayanakları ile direnmeli, yöre halkına hak ettiği ve söz verilen güvenceyi sağlamalıdır.”

Anayasanın dokunulamaz maddesine bağlanan temel ilkesi olan Hukuk Devleti İlkesi’nin unsurlarından Hukuk Güvenliği İlkesi, demokratik toplumun en geçerli güvencesidir. Buna göre, yurttaşın idari işlemlerinin sonuçları bilinebilir ve öngörülebilir olmalıdır. Bu durumda, geri verilmeyen bedel karşılığında İdare tarafından hak sağlayıcı belge tanzimi, “İdarenin Ciddiyeti ve İdareye Duyulan Güven” prensiplerinin de huzurunda Hukuk Güvenliği ilkesinin hukuki himayesi altındadır. Buna rağmen “Devlet, Vatandaşına Tuzak Kurmaz” anlayışından uzaklaşılarak; yurttaşın verildiği anda denetlenebilir beyanı, resmi denetimi ve geçerliliği olmayan bir yabancı menşeili yazılımın verilerine koşulsuz güvenle sözde uydu görüntüsü üzerinden sonradan denetlenmiş; hukuk düzeninin parçası olan temel ilkelere aykırı şekilde, güvence altındaki belgeler iptal edilmiştir. Ruhsatsız bir yapının meşrulaştırılması hukuki ve idari ilkelere aykırı bir durumsa da; bu yönde bir yasal düzenleme ile hak tanınması karşısında meşrulaşan yapıların bedeli ve cezası, halkın ve köylünün sırtına bindirilemez. Burada da en büyük güvence ve teminat Sayın Yerel Yönetimlerinizdir.

'HALEN ZAMAN VAR'

Bir kısmı gerçekleşen ve ertelemeli olarak yeniden gündeme gelen bahse konu alanlardaki yıkım işlemi kararlarınızı gözden geçirmeniz için halen zaman vardır. Bildiğiniz üzere; 6360 sayılı Yasa’nın yürürlüğü öncesinde düzenlenen 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı, Büyükşehir Belediyemizin yetkisinde Nazım İmar Planı olarak yürürlüğe alınmış ve önce bu plan ardından buna bağlı türetilen Revizyon Planı yargı kararları ile iptal edilmiştir. Ana planın iptali öncesinde TMMOB Şehir Plancıları Odası Muğla Şubesi’nin askıdaki plana itirazında, ardından sunduğu davasında, yargılamada elde edilen raporlarda hukuka aykırılık nedenlerinden biri olarak “her ne kadar kıyı alanları özel çevre koruma planlarına bağlı ise de bu alanlarda konaklama ve mavi turizm gibi turizm hizmet üretiminden elde edilen beşeri ve ekonomik kazanımlar ve değişimlerin, ayrıca nüfus ve ulaşım yönünden kente yansıyan etkilerin, 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı’na bağlı alanlara doğrudan etkisi gözetilerek plan notlarında bu etkilere bağlı geleceğe dönük hedef stratejilerin belirlenmemiş olması” gösterilmiştir. Dolayısıyla, halen yeniden hazırlanma aşamasında olan 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı’nın da yürürlüğe henüz konulamadığı ve yıkım için belirlenen alanların rejim ve yönetimine açıkladığımız şekliyle oluşacak etkileri huzurunda yıkım işlemlerinin ertelenmesinin kamu düzeni açısından, İdarenin “Düzenlilik, Tutarlılık, Belirlilik, Objektiflik, İyiniyet, İyi Yönetişim, Güven, İstikrar, Kamu Yararı ve Hukuk Devleti” ilkelerine uygun tasarruflarda bulunulması açısından en doğru karar olacağı kanısındayız.

'KÖYLÜ ZORDA KALACAK'

Yıkım işlemlerine devam edilmesi halinde yukarıda açıklamaya çalıştığımız idari ve hukuki belirsizlikler, eksiklikler ve tutarsızlıkların oluşturduğu zeminde, Muğla İl sınırları içinde alınmış yüzlerce yıkım kararı içinden kısmi olarak eşitsizlik içinde köy halkının ruhsatsız kabul edilen evleri yıkılmış olacak; ancak karşılığında ailesiyle, çocuğuyla, yaşlısıyla, hastasıyla, tarımıyla, hayvanıyla, üretimde katkısıyla, ormanlarımıza karşı muhafızlığıyla, ata toprağına bağlılığıyla yaşayan onlarca aile, toplumsal değer ve köylümüz Yaşama Hakkı’nın tezahürü olan asgari barınma ve geçinme hakkından edilmiş olacak; kıyı alanları ve bitişiğindeki ormanlar da, halkından, köylüsünden, onları yaşatan insani değerinden yoksun kalacaktır. Bu uğurda; karar ve inisiyatifinizin halkı köylümüzden ve yurttaşı ile bütünleşen yönetim anlayışından yana olacağına şüphemiz bulunmamaktadır. “

Muğla Vatan Partisi Emre Aykın