Yandex
16 Temmuz 2025 Çarşamba
İstanbul 32°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

MÜSİAD Başkanı Özdemir: Temmuzda 350-400 puanlık faiz indirimi bekliyoruz

Türkiye ekonomisinin 2025 yılının ilk çeyreğinde tüketime dayalı büyüdüğünü anımsatan MÜSİAD Başkanı Özdemir, büyüme tarafındaki küçülmeye rağmen enflasyonun beklenen hızda düşmediğine işaret etti. Özdemir, temmuz ayında 350-400 baz puan faiz indirimi beklediklerini söyledi.

MÜSİAD Başkanı Özdemir: Temmuzda 350-400 puanlık faiz indirimi bekliyoruz

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Burhan Özdemir, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)’nın uyguladığı politika faizine ilişkin, "Özellikle temmuz ayında çok ciddi bir anlam ifade eden bir düşüş bekliyoruz. Belki 350-400 kadar bir düşüş gelmesini bekliyoruz." dedi.

Özdemir, AA’ya konuşarak ekonomi gündemine ilişkin değerlendirmeler yaptı. 2025'in ilk çeyrek verisinde Türkiye'nin yüzde 2 kadar bir büyüme sergilediğini anımsatarak, büyümenin önemli bir kısmının hane halkı harcamaları, inşaat ve hizmetler piyasasından geldiğini, tüketime dayalı bir büyüme olduğunu dile getirdi.

‘ENFLASYON BEKLENEN HIZDA DÜŞMÜYOR’

Özdemir, inşaat tarafındaki büyümenin de daha çok deprem bölgesindeki faaliyetlerden yani kaybedilenin yerine konmasıyla alakalı bir husus olduğunun altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Dolayısıyla çok efektif ve reel bir büyüme gerçekleştirdiğimizi söylemek pek mümkün değil. Bizim ülkemiz için öngördüğümüz büyüme rakamları hiçbir zaman yüzde 4,5-5'lerin altında olmaması yönünde. Ama tabii sıkı para politikasının uygulandığı dönemlerde büyümenin düşmesi, beklenen düzeyde gerçekleşmemesi çok sürpriz bir sonuç değil. Ama bizim ülkemizde özellikle problem teşkil eden şey tüm bu sıkılaştırmaya ve tüm bu büyüme tarafındaki küçülmeye rağmen enflasyonun beklenen hızda düşmüyor olması konusu. İş dünyası açısından bakarsak tabii ki en önemli konu finansmana erişim tarafı, bir de dolar yani döviz piyasalarındaki uygulanan politikalar diyelim. Sıkı para politikası beraberinde tabii TCMB'nin haziran ayı itibarıyla uyguladığı yüzde 50'ye yakın politika faizinin düşmesini bekliyoruz.

“Özellikle temmuz ayında çok ciddi bir anlam ifade eden bir düşüş bekliyoruz. Belki 350-400 kadar bir düşüş gelmesini bekliyoruz. Aslında haziran ayında da bekliyorduk. Lakin bu biraz önce bahsettiğimiz İsrail-İran gerilimi birazcık bunu öteledi diye düşünüyorum. Çünkü bu sıkı para politikası beraberinde zaten jeopolitik olarak dünyanın oldukça gergin olduğu, küresel olarak ticaretin sıkıştığı bir yerde bizim sanayicimizi ve çalışanlarımızı daha da zor duruma sokuyor. Dolayısıyla finansmanda ciddi bir iyileşme sinyallerinin gelmesini bekliyoruz.

İTHALAT ARTIYOR

“Sıkı para politikasının yanında dövizle ilgili de baskılama olunca özellikle sanayici üzerinde, çünkü sanayici ihracat yaparken dövizle yapıp ama içeride söz konusu ürünlerin maliyetlerin TL bazında yükleniyor. Dolayısıyla TL ile yani enflasyonla dövizin arasındaki makas aslında bizim sanayicimizin üzerine yıkılıyor. Büyüme rakamlarında da zaten sanayinin eksi geliyor olması birkaç çeyrektir, bunun kanıtı aynı zamanda."

Son birkaç çeyrektir İthalat Miktar Endeksinde artış olduğuna dikkati çeken Özdemir, döviz baskılandıkça bir yandan da ithal mala yönelim olduğunu dile getirdi.

Özdemir, böyle bir durumda bir yandan sanayiciye üretsin ihracat yapsın diye kamu kaynaklarından çok ciddi teşvikler verildiğine işaret ederek, "Ama öte yandan uygulamış olduğumuz döviz politikasıyla aslında bir nevi sanayicimizin önünü kesmiş oluyoruz. Bırakın ihracatı, ülke içerisinde bile İthalat Miktar Endeksinin arttığını gözlemliyoruz. Bunu önemli bir problem olarak görüyoruz." dedi.

MÜSİAD Faiz