Nurcular ve Thomas Michel: FETÖ'ye uzanan ilişki ağı

Bu başlığı gören bazı Nur Talebeleri hemen “Bizim ne alakamız var? Fitne çıkarıyorsun!” diyebilir. Ama tam da bunu soruyorum: Sizin, Fetullah Gülen’in Dünya kamuoyundaki en büyük savunucularından biri olan Thomas Michel ile nasıl bir bağınız olabilir ki Nurcu camianın bazı önde gelen isimleri onunla ilişkilendirilirken sessiz kalıyorsunuz?

Evet, belki sizin bireysel bir bağınız yok. Ama sizin "abi" dediğiniz kişilerin, dolaylı ya da doğrudan bu kişiyle ilişkileri var ve bunu gizlediklerini de söyleyemeyiz. “Onlar bizim abimiz değil” diyebilirsiniz. Ama o zaman şunu sormalıyım: Onların yönettiği vakıflardan çıkan Risale-i Nur'ları okumuyor musunuz? Yayınladıkları kitapları satın alıp dağıtmıyor musunuz? O zaman dolaylı olarak da olsa bu yapının içinde olmuş olmuyor musunuz?

Zamanında defalarca uyardım: Fetullah Gülen’e bağlı ekipleri bünyenizden temizleyin, devletimize bildirin, millete açıklayın dedim. Eğer bu çağrılara kulak verilseydi, bizlerin konuşmasına gerek kalmayacaktı. Şimdi Aydınlık Gazetesi'nin vesilesiyle halkımıza bu ilişkileri anlatıyor, devletimizin ilgili makamlarının da bunu not edeceğine inanıyorum.

THOMAS MİCHEL KİMDİR?

Thomas Michel, Katolik bir din adamı. Fetullah Gülen’i savunmak için röportajlar veren, onun için lobi yapan isimlerden. “Türkiye neden Hizmet’i hedef alıyor?” başlıklı bir haberde, FETÖ’ye ait TR724’e röportaj vermiş ve açıkça Türkiye aleyhine, FETÖ lehine ifadeler kullanmıştı.

Ayrıca, “Müslümanlık–Hristiyanlık Münasebetleri” isimli eserinde şöyle diyor:

> “Risale-i Nur’u incelemeyi sürdürdükçe, Said Nursî’nin yaklaşımları ile Hristiyan meslektaşlarımın yaklaşımlarının arasında benzerlikler gördüm.”

> “Bir Katolik olarak, Said Nursî ile Papa VI. Paul ve Papa II. John Paul’ün fikirlerinin ne kadar yakın olduğunu fark ettim.”

Peki Risale-i Nur’larla Papa’nın, Katolikliğin ne gibi benzerliği olabilir ki bu iddialar ortaya atılıyor?

ARKA PLANDAKİ BAĞLANTILAR

Aslında Michel bu sözleriyle, bir gerçeğe işaret ediyor:

Risalelerin İngilizce tercümeleri, Colin Turner desteğiyle yapıldı ve Mery Weld (Türkçe adıyla Şükran Vahide) imzasıyla yayınlandı. Bu isim, kamuoyunda Mehmet Fırıncı’nın eşi olarak bilinir ve “Nurcuların ablası” olarak tanıtılır. Mehmet Fırıncı da Nurcu camianın “büyük ağabeyi” olarak aktarılır.

Nurcuların Colin Turner’la ilişkisiÖzgürlük Meydanı

Mery Weld bu tercümeleri bir komite aracılığıyla ve özel bir talimatla hazırladıklarını Bediüzzaman’ın son mutlak vekili ve varislerinden Şehid Merhum Hüsnü Bayramoğlu Ağabeye itiraf etti. Hüsnü Ağabey, Risale-i Nur’un Hristiyan terimlerle çevrilmesine açıkça karşı çıktı, bu durumun düzeltilmesi gerektiğini ifade etti. Bu olaya tanıklık edenler içinde 15 Temmuz Gazilerinden Yusuf Karahan da var. Buna rağmen, o dönem Nurcuların içinden eski vekil Said Yüce’nin, Hüsnü Ağabey’i ikna etmeye çalıştığı da bilinmektedir.

Tüm bu bilgiler, iddialar ve ses kayıtları sosyal medyada ve çeşitli kaynaklarda açıkça yer almaktadır, dolaşımdadır.

THOMAS MICHEL’İN NURCULARLA İLİŞKİSİ

Dünya kamuoyunda Kardinal, Katolik ve Cizvit kimliğiyle tanınan Thomas Michel, 2021 yılında FETÖ firarilerinden Ali Yurtsever’in davetiyle katıldığı bir programda, Fetullah Gülen ve destekçilerine olan sevgisini ve desteğini açıkça ifade etti. Bu programda, onların yanında olduğunu ve olmaya da devam edeceğini uzun uzun anlattı.

NURCULARLA NE İLGİSİ VAR?

Şimdi asıl konumuza gelelim: Thomas Michel ile Nurcular arasında ne gibi bir bağ var?

17/25 Aralık’tan iki sene sonra, Thomas Michel’in kitaplarının dönemin Nurcu Nesil Yayınları’ndan basılıp satılmaya başlandı. Günümüzde de bu kitapları sipariş edip satın almak mümkün.

Bugün Türkiye'de Nurculuk faaliyeti yürüttüğünü iddia eden bazı yapılar, özellikle de İstanbul İlim ve Kültür Vakfı, bu bağın merkezinde yer alıyor. Bu vakfın yöneticilerinden olan eski milletvekili Said Yüce, onun resmi avukatı Orhan Gülgün, eski bakanlardan Rıza Akçal, ayrıca Nur Vakfı başkanlarından Faris Kaya, Thomas Michel’i Nurcu camia içinde meşrulaştırmak için bizzat adım attılar.

Bu isimler, Kanada’nın Alberta eyaletine kadar gidip Thomas Michel ile toplantılar yaptılar. Aynı sofrada oturup diz dize yemek yediler, programlara katıldılar. Bu da yetmedi; Thomas Michel’i Türkiye’ye davet ettiler. Eline Risale-i Nur verdiler ve Nur Talebeleri’ne ders yaptırdılar.

Bazı Bediüzzaman anma programlarında ise Thomas Michel’e “şifa duaları” yapıldı, "ruhen aramızda" denilerek alkışlandığı anlara tanıklık ettik.

HÂLÂ REFERANS GÖSTERİLİYOR

“Bunlar eskidendi, herkes zamanında kandırıldı.” diye yüksek sesle itiraz eden reddeden bazı Nurculara ise şu soruyu sormak gerekiyor:

2022 yılında güncellenen “Sorularla Risale” gibi sitelerde Thomas Michel’e neden hâlâ referans veriliyor?

İstanbul İlim ve Kültür Vakfı imzalı yayınlarda Thomas Michel’in yazıları neden hâlâ yer buluyor, neden pazarlanıyor?

MİLLETİN YANIT BEKLEDİĞİ SORULAR

Siz bu yapılarla bağınızı belki de kesmiş olabilirsiniz bunu biz bilemeyiz. Devletimizin yargı organları soruşturma yapıp açıklığa kavuşturması kamusal vicdanı rahatlatması gerekir. Ama kamuoyu olarak sorma hakkımız var:

Bu isimlerin etkisini engellemek için kendi bünyenizde ne gibi çalışmalar yaptınız?

Devlet kurumlarına bu yapılarla ilgili herhangi bir bilgilendirme veya uyarıda bulundunuz mu?

Fetullah Gülen ve ekibine geçmişte açık veya örtülü destek veren kişilerin tasfiyesi için ne yaptınız?

Türk Milleti bu soruların cevaplarını duymayı hak ediyor. Eğer gerçekten bu yapılanmalardan uzak durulmuşsa, bu açıkça ortaya konmalı, kamuoyuna şeffaf şekilde anlatılmalıdır. Öyle değil mi?

RİSALE-İ NUR VE THOMAS MICHEL

Said Yüce’nin öncülüğünde, “Nurculuk faaliyetlerini uluslararası camiada yürütüyoruz” iddiasıyla faaliyet gösteren İstanbul İlim ve Kültür Vakfı, 15 Temmuz 2016’daki FETÖ darbe girişiminden tam bir yıl sonra Mart 2017’de dikkat çekici bir yayına imza attı.

Vakfın editörlüğünü Ümit Şimşek’in yaptığı “Nura Uçan Pervaneler” adlı kitapta, 152. sayfada, Thomas Michel’in hem fotoğrafı hem de ismi açıkça yer aldı. Üstelik Michel’in, Hristiyanlık ile Risale-i Nur’u iç içe geçiren görüşleri, tam sayfa yer verilerek okura sunuldu.

Bu durum, sadece bir kişisel değerlendirme değil, doğrudan vakfın yayını ile kamuoyuna açıkça servis edilen bir tercihtir.

Daha da dikkat çekici olan ise şu:

Bu kitap sadece İstanbul İlim ve Kültür Vakfı ile sınırlı kalmadı. Vakıfla bağlantılı birçok dernek, STK ve hatta çeşitli devlet kurumlarına kadar gönderildi. Hâlen piyasada satışı devam eden bu yayın, toplatılmamış ve herhangi bir resmî açıklamayla geri çekilmemiştir. Fetullah Gülen ve yapılanmasını dünya kamuoyunda savunmaya devam eden Thomas Michel’in yazılar Said Yüce-Ümit Şimşek imzası ile İstanbul İlim ve Kültür vakfında Kitap kapağında Bediüzzaman’ın vekil ve varislerinin resimleri kullanılarak servis edilmeye 2025 yılı itibariyle okutulmaya devam etmektedir.

Bu gelişme, 15 Temmuz sonrası dönemde FETÖ ile ilişkili yapılar konusunda hassas olunması gereken bir ortamda, “Risale-i Nur”un Hristiyanlıkla harmanlandığı bu tür içeriklerin neden hâlâ dolaşımda olduğuna dair ciddi sorular doğurmaktadır.

Nurcular içinde tarihçi-yazar olarak tanıtılan Ahmet Akgündüz ise Yeni Asya camiası için “Onlar Nur talebesidir” açıklamasını yapmaktadır. Ahmet Akgündüz’ün reklamını yaptığı Yeni Asyacılar da Thomas Michel’e referans vermektedir. Suffa Vakfı ve Feyyaz Bilişim’den Burhan Sabaz da Yeni Asya imzası ile referans vermektedir.

Thomas Michel, FETÖ ve yapılanması ile uluslararası camiadaki yakınlığını her zaman açık yüreklilikle ifade ediyor. Öyle ki FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in ölüm haberi ile üzüntüsünü ve baş sağlığını dile getirdi ve örgüt medyasında günlerce konu olmuştur.

Bütün bu kamuoyuna yansıyan, gizli olmayan, dünden bugüne sözde Nurcu grupların bu ilişkileri neyin habercisidir, verilmek istenen mesaj nedir? Ulaşmak istedikleri hedef nedir? Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin yetkilileri ve bu haberleri takip eden Türk Milleti bu ilişkilerden neyi anlamalıdır? Bunu konunun muhatapları açıklamalıdır.

Nurcuların Gladyo ile imtihanıÖzgürlük Meydanı

Kuluçka merkezi gibi çalışıyorlar: FETÖ’nün yuvalandığı Nurcu derneklerGündem

‘Bingöl Üniversitesinde FETÖ taktikleriyle baskı’ iddiası: Akademide Nurcu Kırkıncı yapılanmasına tepkiGündem