Öcalan’ın son iki mesajı ‘konforunu bozmayanlara’

İmralı Cezaevinde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025’teki “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” başlıklı açıklamasıyla ivmelenen terör örgütü PKK’nın fesih ve silah bırakma süreci Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) merkezli olarak devam ediyor. Bir yandan da Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nde hukuki altyapıyı oluşturmak amacıyla Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu çalışmaları yapılıyor. Öcalan’ın ara çıkışlarla beslediği süreçte bazı örgüt mensupları ile DEM Partililerin 27 Şubat çağrısıyla örtüşmeyen yaklaşımları dikkat çekiyor.

Süreci yakından takip eden kaynaklar, bazı isimlerin çelişkili tutumlarının Öcalan’ın 27 Şubat tavrını benimsememekte ısrardan kaynaklı olduğunu öne sürdüler. Öcalan’ın durumun farkında olduğunu ve mesajlarında bunun işaretlerinin görüldüğünü söylediler.

‘HER ŞEYİN FARKINDA’

Öcalan’ın avukatlarından Raziye Öztürk, 15 Eylül’deki görüşmenin ardından “Esas meselenin görmezden gelinerek menfaat ve rant peşine düşüldüğü, bunun kavgasının yapıldığı tespitinde bulundu.” demişti. Daha sonra hukuk bürosu, kast edilenin DEM Parti değil siyaset mekanizması olduğu düzeltmesini yapmıştı.

Kaynaklar, Öcalan’ın mesajının DEM Parti’yi de kapsadığını belirttiler. Süreci anlatan toplantı ve faaliyetlerin zayıf geçtiğini hatırlattılar, “Mesajların satır arasında her şeyin farkında olduğunun işaretleri var.” diye konuştular.

‘DEMOKRATİK CUMHURİYET PARTİSİ’ ÖNERİSİ

Ayrıca “Öcalan, DEM Parti’nin süreci ele alma biçimini beğenmiyor. Bunun sinyallerini de açıkça veriyor. Çünkü dar bir kadro ile hareket ediliyor. Az sayıda isim risk üstleniyor. Yanlış konuşmalar yapılıyor. O, bunun hangisinin anlaşılamama, hangisinin ayak sürüme olduğunu kolayca görebilecek bir lider ve mesajlarının satır arasında her şeyin farkında olduğunun işaretleri var.” ifadelerini kullandılar.

Kaynaklar, Öcalan’ın DEM Parti’nin geleceğine yoğunlaştığını ve 27 Şubat temasını temel alan bir yapı üzerine çalıştığını bildirdiler, DEM Parti’nin yakın zamanda başlaması beklenen, konferanslar şeklinde gerçekleşen kongre sürecinin bu nedenle ertelendiğini iddia ettiler. Yeni yapı için ise “Demokratik Cumhuriyet Partisi” adını düşündüğünü ileri sürdüler, ayrılıkçı eğilimlere sahip olanların ‘cumhuriyet’ ifadesine soğuk baktığını paylaştılar.

‘TOPRAKLARIMIZ’ VURGUSUNUN ANLAMI

Aydınlık’a konuşan isimler, Öcalan’ın 13 Eylül’de Almanya’daki kültür festivalinde yayınlanan “Mücadeleyi kendi topraklarımızda yürütmek temel hedefimiz ve amacımız olmalıdır.” sözlerinin de sadece gençlere yönelik olmadığını aktardılar, Öcalan’ın Avrupa’dan Türkiye’ye akıl vermeye kalkan anlayışlara hitap ettiğini vurguladılar. “Bazıları hem konfor alanlarının bozulmasını istemiyor, hem de sorumluluk almadıkları bir meselede söz sahibi olmak istiyor. Öcalan’ın Kürt Kültür Festivaline seslenişi gençleri kendi topraklarına davet etmekle beraber konfor alanlarından çıkamayanlara. Siyaset yapmak isteyenleri Türkiye’ye çağırıyor.” dediler.

Kaynaklar, iletişim olanaklarının farklı çevreleri de içine alarak genişletilmesinin Öcalan’ın doğru anlaşılmasına hizmet edeceğini ve sürece dış müdahalenin önünü keseceğini eklediler.