Öncü Gençlik yeni döneme hazır
Her yaz geleneksel olarak düzenlenen Öncü Gençlik Yaz Akademisi’nde bu yıl da çok sayıda genç, Vatan Partisi liderleriyle bir araya geldi. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, partiye üye olan gençlere rozetlerini taktı. Gençler, parti önderlerinin verdiği eğitimlerde pek çok konuyu konuştu.
GAZETE HABERLERİ
Editor
Vatan Partisi Öncü Gençlik’in 28 Ağustos-3 Eylül tarihlerinde İzmir’in Karaburun ilçesinde düzenlediği Yaz Akademisi tamamlandı. Türkiye genelinden farklı yeteneklere ve tecrübelere sahip gençler, Öncü Gençlik Geleneksel Yaz Akademisi’nde Vatan Partisi lideriyle bir araya geldi.
Bir hafta boyunca devam eden akademide; tarihten ekonomiye, felsefeden sanata kadar pek çok konu tartışıldı, eğitimlerde yeni döneme ve çalışmalara hazırlık yapıldı. Eğitimlerin yanı sıra, spor müsabakaları ile tatlı bir rekabet de yaşandı.
Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, akademinin beşinci gününde gençlerle buluştu, kitaplarını imzaladı. Yaz Akademisi’nde Vatan Partisi’ne üye olan çok sayıda gencin rozetini Doğu Perinçek ve Vatan Partisi liderleri taktı. Gençler, “Gördüğümüz en öğretici akademi burasıydı.” diyerek akademinin önemine vurgu yaptı.
“Vatan Partisi’nin İktidar Yolu” başlıklı bir eğitim veren Doğu Perinçek, emperyalizm çağında millî devletin tarihsel rolünü anlattı. Emperyalizm çağında devrim teorisinin değiştiğini ve emperyalizmle hesaplaşmada esas dayanağın Millî Devlet olduğunu belirten Perinçek, bu devrimci sürece Vatan Partisi’nin önderlik edeceğinin altını çizdi. Perinçek konuşmasında şu vurguları yaptı:
‘EMPERYALİZM ÇAĞINDA DEVRİM TEORİSİ DEĞİŞİYOR’
“Kapitalist ülkeler ile geri bırakılmış ülkeler arasındaki çelişmelerin yoğunlaşmasıyla birlikte emperyalizm çağında devrim teorisi değişiyor. Hem devrimin coğrafyası hem de teorisi farklılaşıyor.
“Avrupa ülkelerinin içindeki çelişmeler yumuşarken, çelişmeler Avrupa ve Kuzey Amerika ile Asya, Afrika ve Latin Amerika arasında keskinleşti. Yani iç çelişmeler azalırken, sömürgecilik ve emperyalist ilişkiler üzerinden gelişen uluslararası çelişkiler öne çıktı. Bu da devrimlerin ağırlık merkezini Batı’dan Doğu’ya, yani Asya, Afrika ve Latin Amerika’ya doğru kaydırdı.
“19. yüzyılın devrim teorisine göre devrim, kapitalizmin geliştiği ülkelerde olacaktı. Ancak 20. yüzyılda gördük ki, devrim kapitalizmin merkezlerinde değil; Rusya, Türkiye, İran, Çin, Hindistan ve arkasından Arap ülkeleri ile Afrika’da yaşandı. Bugün hâlâ geçerli olan 20. yüzyılın devrim teorisini ortaya koyan kişi Lenin’dir. Çünkü Lenin’in kafasında bir ‘demir kafes’ yok, bir hamam tası yok. Lenin pratiğe bakıyor. Teori nereden yapılır? Pratikten yapılır. Devrim teorisini de pratiğe bakarak kuruyor.
‘COĞRAFYAMIZIN DEVRİM KARAKTERİ: MİLLî DEMOKRATİK DEVRİM’
“Bugün Türkiye’de sosyalistlik adına hâlâ kafasında ‘hamam tası’ taşıyanlar var. Yani pratikten devrim teorisi çıkarmak yerine, 19. yüzyılın kitaplarından ezberledikleri teorileri bugüne taşımaya çalışıyorlar. Oysa bugünün hayatına ve bugünün pratiğine bakmak gerekir. Bugün devrimin kaynadığı, fokurdadığı coğrafyalar Asya, Afrika ve Latin Amerika. İşte devrim bu coğrafyalarda yükseliyor. Ama Türkiye’de hâlâ bazı çevreler sosyalist devrimden söz ediyor. Oysa devrimin coğrafyası değişince, devrimin karakteri de değişti. Bu coğrafyalarda devrimlerin karakteri ‘millî demokratik devrim’ olarak şekillendi.
“1900’lerden itibaren gelişen devrimlere baktığımızda, 1905 Rus Devrimi, 1906-1911 İran Devrimi, 1908 Türkiye’de Jön Türklerin önderlik ettiği devrim, 1911’de Çin’de Sun Yat-Sen Devrimi demokratik devrimdir. Çünkü bu ülkeler henüz feodalizmi tasfiye etmemişlerdir. Burada hâlâ sultanlar, ağalar, beyler, şeyhler ve onların müritleri vardır. Dolayısıyla bu çağın meselesi sosyalizmi kurmak değil, demokrasiyi kurmak, feodalizmi tasfiye etmektir.
‘GERÇEĞE UYGUN HAREKET EDİYORUZ’
“Kemalist Devrim, 1920’lerde çıkardığı devrim kanunlarıyla zaten bir demokratik devrim programı ortaya koymuştur. Türkiye hâlâ o aşamayı tamamlamış değildir. Bugün de FETÖ, PKK gibi yapılarla; tarımdaki ağalık ilişkileriyle; cemaatler ve tarikatlarla; yarıcılık ve ortakçılık gibi feodal kalıntılarla uğraşıyoruz. Dolayısıyla Türkiye’nin önündeki temel görev sosyalist devrim değil, Millî Demokratik Devrim’wdir. Vatan Partisi bu gerçeğe uygun bir programla hareket ediyor. Hedef; çarpık kapitalizmden kurtulmak, feodalizmin bütün kalıntılarını tasfiye etmek, bağımsız ve egemen bir Türkiye kurmaktır. Bunların hepsi bir paket hâlinde ele alınır. İşte o paketin adı: Millî Demokratik Devrim.”
İNSANCILLIĞIN EN ÖNEMLİ ÖLÇÜTÜ
Gençler, akademinin dördüncü gününde Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı’nın “Bilimsel Sosyalizm” eğitiminde buluştu.
Bursalı, Vatan Partisi’nin bütün fikirlerinin temelini oluşturan felsefi bakışın ve yorumların öneminin arttığını belirterek, “Bizim bütün analizlerimiz bilimsel ve sınıf temellidir. Bir sınıf analiziniz yoksa mülkiyet ilişkilerinin geldiği ve gittiği yeri anlamamışsanız, üreteceğiniz hiçbir siyaset gerçekçi olmaz.” ifadelerini kullandı. Bursalı’nın eğitiminde öne çıkan vurgular şöyle:
‘BİLİMSEL SOSYALİZM GÖKTEN İNMEDİ’
“Bilimsel Sosyalizm ispatlanmış, kanıtlanmış bir teoridir. Bugün toplanıp Bilimsel Sosyalizmi konuşmamızın sebebi; dünya halklarının, emekçi devrimlerinde istiklal savaşlarında, kurtuluş savaşlarında kanıtlanmış olmasıdır. Bilimsel sosyalizm gökten inmedi, insanlığın bilgi birikimine dayanıyor.
‘PRATİĞİN BİLİMİ’
“Bilim, pratiğin bilimidir. Başka deyişle teorinin anası pratiktir. Pratik, teoriye uymak zorunda değildir; onun kendi doğası vardır. Ancak teori pratiğe uymak zorundadır. Teori, pratikten çıkartılır ve yine pratikte sınanır. Bilimsel Sosyalizm de bu anlamda masa başında üretilmiş bir teori değil; insanlığın, toplumların gelişme süreçleri incelenerek yapılan bir teoridir.
Bütün insanlık tarihindeki bilgilerin kaynağı hayat, hareketin kendisi. Hayat değiştiğine göre o bilgi de değişiyor. Dolayısıyla bilginin kaynağı ister toplumsal pratiklerde olsun; ister doğrudan doğruya fizikte, kimyada olsun, sonuç itibariyle teorinin kaynağı maddi süreçlerin kendisi, pratik.
‘Sorunlar devrimcilikle çözülecek’
Özgür Bursalı: “Türkiye bir hesaplaşma dönemine girdi. Türkiye’nin önündeki sorunlar ancak devrimcilikle çözülebilecek bir noktaya geldi. Bu devrimci noktanın mevzisi ise Millî Devlet. Millî Demokratik Devrim’in görevi, Millî Devleti güçlendirmek ve üreticilerin Millî Hükûmetini kurmaktır. Halk artık sistemin iflasını görüyor ve ifade ediyorsa sistemin ilişkilerine son vermeden Türkiye’nin bu süreçten kurtulması mümkün değil. Üreticisiyle, sanayicisiyle bu süreci tamamlayacak. Devrimi tamamlarken Vatan Partisi üretici kavramını öne çıkarıyor. Dolayısıyla bu hükûmet üreticilerin hükûmeti olacak ve millî olacak. Vatan Partisi bu büyük kırılmaya önderlik edecek.”
Gençlik ateştendir
Yaz Akademisi’nde eğitim verenlerden biri de Vatan Partisi Genel Saymanı Şehmus Yıldırım Gençer oldu. Gençer’in “Devrimci Yaşam” eğitiminde gençler, insancıl bir dünyanın kuruluşuna öncülük edecek devrimcinin karakterini ve yaşam tarzını konuştu.
Devrimciliğin karşılıksız sevgi ve karşılıksız vericilik olduğu belirtilen eğitimde Gençer, “Biz burada mutluluğu büyütüyoruz ve bütün dünyanın mutlu olduğu bir dünya hayal ediyoruz. Bizim yaşayacağımız hayat ve kuracağımız toplum bu. Vatan Partisi kendisini başka insanların mutluluğuna adamak için kurulmuş. İnsanların mutluluğu ile mutlu olmak gibi bir felsefemiz var. Hep olumluyu, bardağın dolu tarafını göreceğiz.” diyerek şunları kaydetti: “Vatan Partisi ile Türkiye’nin kaderi ortak. Bu millet tehditleri alt edecekse bunu Vatan Partisi ile yapacak. Hepimiz omuzlarımızdaki sorumluluğu fark edelim. Türkiye’yi bu sıkıntılardan kurtaracağız. Vatan Partisi üyeleri birbirine sarılacak, cesur olacak, rüzgarlarda savrulmayacak. Herkes elini taşın altına sokacak. Türkiye’nin Vatan Partisi’ne, Vatan Partisi’nin Öncü Gençlik’e ihtiyacı var. Gençlik ateştendir, gençlik koşar, gençlik ilk oku yer, heyecanlandırır, sürükler. Vatan Partisi’nin de en önemli kuvvetlerinden biri gençliktir.”
‘TARİHİN KIRILMA NOKTASINDAKİ GENÇLERSİNİZ’
Akademi’de Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ethem Sancak ile “Türk ve İslam Uygarlığının Tarihsel Birikimi” konulu bir söyleşi düzenlendi. İslam uygarlığı ve sosyalizm konuları üzerine gençlerle bir araya gelen Sancak, bilgi üretenlerin genç ve diri kalacağını, Türk milletinin her zaman bilgi üreten bir toplum olması gerektiğini belirtti. Sancak ifadeleri kullandı:
‘İSLAM VE SOSYALİZMİN TEMELİ İNSANDIR’
“Vatan Partisi kişiyi özgürleştiren bir örgüt. Yaşamım boyunca çeşitli örgütlerde bulundum. Dev Genç’te, Halkın Yolu’nda kurucu önderdim. Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi’nin kuruculuğunda yer aldım. CHP’de ve AK Parti’de bulundum. Tüm bunların içinde en demokratik biçimde üyelerinin fikrini alan lider Doğu Perinçek’ti. Partiye tekrardan katıldığımda yeniden doğmuş gibi oldum, gençleştim. Geleceğin dünyasını sizler yöneteceksiniz. Sizlerle omuz omuza bu büyük kavgayı verirsem bu benim ömrümü uzatacak. Sizler yeni bir dünya inşa edeceksiniz. Çok şanslısınız, tarihin kırılma noktasında gençsiniz.”
Sancak konuşmasına şöyle devam etti: “İslam’ın kitabı Kuran’da şöyle diyor: ‘Ben sizi bölük bölük yarattım, konuşup anlaşasınız diye.’ Hz. Muhammed bu ayeti şöyle yorumluyor: ‘Farklılıklar bize Allah’ın bir lütfudur ve zenginliğimizdir.’ Çin devrim önderi Mao, ‘Yüz çiçek açsın bin fikir yarışsın.’ demeden bin 300 yıl önce İslam’ın peygamberi bunu söylemiştir. Asya’nın 72 kavmini İslam birleştirmiştir. İslam ve sosyalizmin temeli aynıdır. Çünkü ikisi de insanı merkeze alan öğretilerdir.”
BASKILAR MİLLî DEVLET PROGRAMIYLA KIRILIR
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır İl Başkanı Ferdi Tanhan, “Milletleşme ve Bütünleşme Süreci” adlı eğitim verdi. Eğitimde “Türk milliyetçiliği kendi halkını kurtarmış ve Türk milliyetçiliği tanımının içerisine Kürtleri de almış, benimsemiş kaynaşmacı bir milliyetçiliktir.” diyen Tanhan, Türk milliyetçiliğinin başarısını emperyalizme karşı savaşma tutumunun altını çizerek açıkladı.
Tanhan’ın konuşmasında şu ifadeler öne çıktı: “Dünyada son 200 yüzyıl içinde millet olmuş ve bir millî devlet kurmuş bütün kavimlere bakalım, hepsi emperyalizme karşı savaşarak milletleşme süreçlerini başlatmış ve millî devletlerini kurmuştur. Dolayısıyla emperyalizme karşı savaşmadan, emperyalizm ile işbirliği yaparak millet olunamıyor. Ayrıca ağalığı, şeyhliği, sultanlığı ve beyliği tasfiye etmeden millet olunamıyor.
“Kürt milliyetçiliği ile Kürt halkı arasına eşittir işareti koyamazsınız. Kürtlerin tarihinde, Mustafa Kemal devrimine katılarak emperyalizme isyan etmek ve tavır almak, Haçlı Seferlerine karşı komşularıyla omuz omuza çarpışmak vardır. Oysa Kürt milliyetçiliğinin tarihinde her dönem yabancı güçlerle işbirliği ve emperyalizme yataklık vardır.”
‘BÖYLE GİTMEZ’
“Dünya Nereye Gidiyor?” konulu eğitiminde Vatan Partisi MYK Üyesi Şule Perinçek, dünyadaki mevcut hesaplaşmaları ve kökenlerindeki felsefeyi anlattı. Perinçek, “Atatürk yalnızca Türkiye halkının yetiştirdiği, geniş yığınları harekete geçiren, büyük devrimlere liderlik etmemiş, aynı zamanda dünyada da devrimlerin yapılmasına öncülük etmiştir, yol göstermiştir. Tarihin önemli bir dönüm noktasındayız, doğru kararlar vermek zorundayız. Coşkun akan dalgalar yeni bir süreci hazırlıyor. Bu kabarma olmadan devrim de olmuyor. Kitleler sistem değişikliği istiyor. Biz Türkiye’nin dört bir yanını dolaşıyoruz. Çıkan ses ortak ‘Bu böyle gitmez’. Nereye gitsek böyle söylüyorlar.” ifadelerini kullandı.
‘EN TEMEL GÖREV KEMALİST DEVRİM’İ TAMAMLAMAK’
“Öncü Parti Geleneği ve Vatan Partisi” başlığıyla gençlerle buluşan Vatan Partisi MYK Üyesi Osman Bilge Kuruca, “Öncü Parti, devrim yapan partidir. Türkiye’de ve dünyada yaşanan olayların her birisi; devrimin geldiğinin, emperyalizmin mahv ve nabut olacağının göstergesidir. Öncü Partimizin en temel görevi, Kemalist Devrim’i tamamlamaktır.” dedi.
‘HAZIRIZ, DAİMA İLERİ GİDECEĞİZ!’
Öncü Gençlik Yaz Akademisi’nin kapanış konuşmasında Öncü Gençlik Genel Başkanı Samet Kunt, “Bu kampta hiçbir şey bitmiyor, her şey yeni başlıyor. Biz bu kampta yorulmamanın sırrını keşfettik. Yorulmamanın sırrı, sürekli yolda olmaktır. Devrimcilik de sürekli yolda olmaktır. Daima yolda olanlar asla yorulmazlar. Büyük özlemlerimiz, insanlık davamız, mazlum milletlerin kurtuluşu için çalıştıkça yorulmayız. Burada görevlerimizi çizdik. Tam Bağımsız ve Üreten Türkiye’yi kurma davamızı yeniden bilincimize çıkardık. O davayı zafere ulaştırmadan görevlerimiz bitmiyor. Her bir Öncü Gençlik üyesi kendisine ve arkadaşlarına ileri diyecek. Bu kamp yeni dönemde fark yaratacak, kampüslerde ve meydanlarda fırtına estirecek, sorumlulukları ileri götürecek kadroların buluştuğu ve bir kamp oldu. İleriye gidiyoruz, daima ileri yürüyeceğiz!” diye konuştu.
