PKK silah bırakırken yoklar PYD’yle ittifakta varlar
PKK’nın silah bıraktığı törene katılmayı reddeden CHP, ABD ile yakın ilişkisi olan KYB’nin Süleymaniye’deki ittifak çağrısında boy gösterdi. Arap Ülkeleri Sosyal Demokrat İttifakı Konferansı’na CHP’den Namık Tan katılırken, Suriye’yi PYD/YPG yöneticisi Salih Müslim temsil etti.
CHP, Kuzey Irak’ta düzenlenen Arap Ülkeleri Sosyal Demokrat İttifakı Konferansı’na katıldı. İttifakta Suriye’yi PYD temsil etti. Konferansın ikinci gününde CHP’li Namık Tan, DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, PYD/YGP’li Salih Müslim konuştu. Konferansta Salih Müslim Suriye’de ademimerkeziyetçilik talebini sürdürdü. Tuncer Bakırhan, PKK’nın silah bırakması sürecini “Türkiye tekçilikten çıkarak, kendi ülkesinde yaşayan farklı kimlikleri ve inançları tanımış olacaktır.” diye niteledi. Tan da konferansta Suriye’nin de temsil edildiğini hatırlatarak “Suriye halkı da buraya acısını paylaşmak ve kardeşçe bir sürece dahil olmak için gelmiştir.” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Namık Tan, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Genel Başkanı Bafıl Talabani ve kardeşi Kuzey Irak Başbakan Yardımcısı Kubad Talabani’nin davetiyle Kuzey Irak’ın Süleymaniye kentine gitti. ABD’nin yetiştirdiği Bafıl Talabani, Kuzey Irak yönetimindeki KDP’ye karşı PKK ve PYD ile yakın ilişkileri ile tanınıyor. Davetin nedeni, KYB’nin düzenlediği Arap Ülkeleri Sosyal Demokrat İttifak Konferansı.
EMPERYALİZME LAF YOK
Namık Tan, Süleymaniye ziyaretini Talabani ile görüşmesi sırasında çekilen fotoğrafla sosyal medya hesabından şu sözlerle duyurdu:
“20 yıl önce Dışişleri Sözcülüğüm döneminde KYB lideri merhum Celal Talabani’yi Dukan’daki özel konutunda ziyaret etmiştim. Bugün ise Süleymaniye’ye, CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak oğulları Sayın Bafıl ve Kubad Talabani’nin davetlisi olarak geldim. Ev sahiplerimizle bölgemizde kalıcı bir barışın inşasının, yalnızca devletlerin değil milletlerin ve halkların kaynaşmasıyla mümkün olabileceğini, laik ve demokratik değerlerin Ortadoğu’daki sorunların çözümüne katkı yapabilmesi için işbirliğinin önemini konuştuk.”
27 Ağustos’ta başlayan konferansın ilk gününde kadın sorunları ele alındı. Burada açılış konuşmasını Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Raşid’in eşi Shanaz İbrahim Ahmed yaptı.
İkinci gün konferansa Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Raşid ve KYB’li yöneticilerin yanı sıra PYD Yürütme Kurulu Üyesi Salih Müslim, PYD’nin kadın yapılanmalarından Kongra Star Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Emine Ose, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, DEM Parti Miletvekili Cengiz Çandar, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır da katıldı.
‘İTTİFAKA BAŞARILAR DİLİYORUM’
Cumhurbaşkanı Raşid konferansta yaptığı konuşmada “Önümüzdeki görev kolay değil, ancak gereklidir. Bölgemizin ve dünyanın barışa, adalete ve demokrasiye kavuşması için, uluslararası sosyalist hareketin dayandığı temel ilkelere olan bağlılığımızı yenilemeliyiz: sosyal adalet, insan hakları ve demokrasi. Irak bu davada yanınızda ve Süleymaniye’deki varlığınız için bir kez daha teşekkür ediyorum. Arap Dünyası Sosyal Demokrat İttifakı’na yolculuğunda büyük başarılar diliyorum.”
Kubad Talabani, Salih Müslim ve Tuncer Bakırhan, konferans kapsamında aynı oturumda konuştu. Talabani, bölgede Kürtlerin geçmişteki durumuna değinerek, “Daha önce Suriye’deki Kürtlerin ne hakları ne de kimlikleri vardı. Ancak bugün onların temel bir parça olduklarını ve demokratik bir Suriye’nin inşasında önemli bir rol oynamaları gerektiğini görüyoruz” diye konuştu.
DEM Parti Eş Başkanı Bakırhan da konuşmasını Türkiye’deki silah bırakma sürecine ayırdı. Bütünleşme sürecine ters ifadeler kullanan Bakırhan “Bu süreç başarıya ulaşırsa inkarcı politikalar, tekçi politikalar son bulacak, Kürtler ve muhalifler üzerindeki antidemokratik uygulamalar son bulacaktır. En önemlisi de Türkiye tekçilikten çıkarak, kendi ülkesinde yaşayan farklı kimlikleri ve inançları tanımış olacaktır. Sayın Öcalan’ın paradigması yalnızca Türkiye için değil tüm Ortadoğu halkları için bir modeldir.” dedi.
‘ROJAVA’YI DA ETKİLEYECEK’
Şu anda barış sürecinin ilk aşamasında olunduğunu belirten Bakırhan, şöyle sürdürdü: “Türkiye’de barış sürecinin başarıya ulaşması, Rojava’yı da etkileyecektir. Eğer Türkiye’de yol alabilirsek Suriye’de çözüme kavuşmak da o kadar kolay olacaktır. Bizler Suriye için de demokratik bir çözüm istiyoruz. Sayın Öcalan’ın çağrısıyla Meclis’te kurulan komisyonun çalışmalarını hızlandırması durumunda mevcut yasalarda da değişiklikler olacaktır. Tüm engellemelere rağmen Kürtlerin, Alevilerin ve diğer halkların eşitçe yaşaması için mücadele etmeye devam edeceğiz, bu sürecin başarıya ulaşması noktasında kararlıyız. 25 milyon Kürt kendi dilini konuşamıyor. Barış süreci başarıya ulaşırsa inkâr politikası sona erecek ve tutuklular serbest bırakılacak.”
Salih Müslim, Suriye’de “eşsiz bir sistem” kurduklarını savunarak “Türkiye’nin askeri operasyonlarına ve ambargolarına rağmen bu sistemin korunabildiğini” söyledi.
ADEMİMERKEZİYETÇİ TALEP
“Talep ettiğimiz ademimerkeziyetçilik ülkeye barış getirebilir.” diyen Müslim şu ifadeleri kullandı: “Ülkemizin yarınlarını inşa ederken ortak bir paydaş olmayı istiyoruz. Orta Doğu’daki bu demokratik sistem benzersizdir ve sadece Suriye için değil, tüm bölge için bir barış projesi olabilir.”
TAN DA KONUŞMA YAPTI
Panelin ikinci gün konuşmacılarından olan CHP’li Namık Tan da konferansın önemine işaret ederek “Bu tür buluşmalar, sosyal demokratların çabalarını birleştirmesi, karşılıklı güven inşa etmesi ve sürdürülebilir bir diyalogla kalıcı barış sağlaması açısından kritik öneme sahiptir.” ifadelerini kullandı. Tan şöyle devam etti:
“Süleymaniye, Erbil, Halep, Şam ve Kahire sadece şehirler değil; aynı zamanda bu konferansta var olan dayanışmanın temsilcileridir. Suriye halkı da buraya acısını paylaşmak ve kardeşçe bir sürece dahil olmak için gelmiştir. Barış adımının başarıya ulaşması için Suriye halkına eşit bir yer tanınmalıdır.”
Tan “İktidar olursak, bölgesel ayrımcılığı temel alan politikalar yürütmeyeceğiz.” diye vaatte bulundu.
Silah bırakmaya gelmedi
PKK Öcalan’ın bütünleşme çağrısının ardından Süleymaniye’de temsili bir törenle 11 Temmuz günü silah yaktı. Türkiye’den siyasi partiler de bu törene davet edildi. CHP törene katılmayacaklarını açıklamıştı. Türkiye’den sadece Vatan Partisi ve DEM Parti katılmıştı.
Türkiye’nin uyardığı Bafıl Talabani
Celal Talabani’nin en büyük oğlu olan Bafıl Talabani babasının ölümünün ardından iktidar savaşı vererek KYB’nin başına geçti.
ABD ile yakın ilişkileri olan Fransız Lejyonu ve İngiliz Özel Kuvvetlerinde eğitim alan Bafıl Talabani, PKK’nın silah bırakma süreci öncesinde örgütle sıkı işbirliği yaptı. Türkiye’nin Irak’ın kuzeyindeki Pençe Harekatlarında alan hakimiyetini kaybeden örgüt, daha iç kısımlarda Talabani ailesinin kendilerine sağladığı imkanlara sığındı.
Türkiye’ye terörle mücadelede kapı açan Kuzey Irak yönetimindeki KDP’nin aksine KYB, örgütün kamplarını korumaya aldı, Suriye’de PYD/YPG ile işbirliği yaptı. ABD’nin desteğiyle Süleymaniye üzerinden Suriye’deki PYD bölgesine koridor açma girişiminde bulundu. Öyle ki Türkiye doğrudan Bafıl Talabani’ye yönelik açıklamalar yaptı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM’deki bir konuşmasında teröre desteği nedeniyle Talabani’yi açıkça uyardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan 14 Şubat 2024’te gazetecilere yaptığı açıklamada, Talabani’nin örgüte desteğinden duyduğu rahatsızlığı dile getirmişti.

