Ankara'ya yürüyüş başladı: Polonez işçisi haklı mücadelesinde kararlı
Sendikaya üye oldukları için işten çıkarılan 146 Polonez işçisi, tüm engellemelere rağmen Ankara’ya yürüyüşüne başladı. ‘Anayasal Hak Yürüyüşü’nün ilk durağı Çatalca Adalet Sarayı oldu. ‘Yabancı şirketin geleceğimizi çalmasına izin vermeyeceğiz!’ diyen emekçiler, sarsılmaz iradelerini gösterdi
![Polonez’in yiğit işçileri Ankara’ya yola koyuldu... ‘Anayasal Hak Yürüyüşü’ çetin mücadeleyle başladı](https://img.aydinlik.com.tr/rcman/Cw1280h720q95gc/storage/files/images/2024/12/06/polonezin-yigit-iscileri-ankaraya-yola-koyuldu-anayasal-hak-yuruyusu-cetin-mucadeleyle-basladi-dn0x.jpg)
İstanbul Çatalca’da kurulu Polonez fabrikasında sendikaya üye oldukları için işten çıkarılan 146 Polonez işçisi “Anayasal Hak Yürüyüşü” başlattı.
İşe iade talebiyle 141 gündür mücadele eden işçiler, sabahın erken saatlerinde fabrika önündeki direniş alanında buluştu. İşçilere siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri ve çok sayıda emek dostu destek verdi.
İşçilerin bulunduğu alan sabah itibariyle polis ablukasına alındı. Üç ayrı alanda etten duvar örüldü. İçeri girmek de dışarı girmek de “yasak”landı. İhtiyaçlarını gidermek isteyen kadın işçilere polisler nezaret etti!
İşçilerin barışçıl protesto ve yürüyüş hakkı engellenmek istense de saatler süren müzakere sonucunda Polonez işçilerinin kararlı duruşu kazandı.
SIRADAKİ KAPI CUMHURBAŞKANI’NIN
![Ankara'ya yürüyüş başladı: Polonez işçisi haklı mücadelesinde kararlı - Resim : 1](https://img.aydinlik.com.tr/rcman/Cw774h436q95gm/storage/files/images/2024/12/06/polonez2-hm4f.jpg)
Polonez işçileri, sendikaya üye oldukları için hırsızlık iftirasıyla işten çıkarılmış; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri ise işverenin iftirasını tespit etmişti. İşverene para cezası kesilmiş; Bakanlık suç duyurusunda bulunmuştu. Buna rağmen işçilerin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile korunan sendikal örgütlenme hakları uygulanmadı. Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan işçilere söz verdi ancak tutmadı. İşçiler hiçbir yetkiliden olumlu yanıt alamayınca Ankara’ya yürüme kararı alındı. Tüm kapılar yüzlerine kapanınca, işçiler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kapısını çalmak için yola koyuldu.
İLK DURAK ÇATALCA ADALET SARAYI
Fabrika önünden sonraki ilk durak Çatalca Adalet Sarayı oldu. Yürüyüş sırasında Aydınlık’a konuşan işçiler haklı bir mücadele verdiklerini vurguladı. Sık sık “Polonez işçisi yalnız değildir”; “Polonez işçisi kazacak”; “Sendika suç değildir”; “Yaşasın onurlu mücadelemiz”; “Susma haykır Anayasa 51 sendika haktır”; “Gün gelecek devran dönecek Polonez işçiye hesap verecek”; “Atılan işçiler geri alınsın” sloganları atıldı.
EN ÖNDE TÜRK BAYRAĞI
Yürüyüşte yalnızca Türk bayrağı ve TÜRK-İŞ flaması taşındı. En önde Türk bayrağını taşıyan işçi Barış Aktaş duygularını şu cümlelerle anlattı: “Sabah 8’den beri bekliyoruz. En sonunda başardık ve yürüyeceğiz. Bu yürüyüşü Ankara’da tamamlayacağız. Kararlıyız. Kazanacağız!”
İŞÇİLERE SICAK KARŞILAMA
![Ankara'ya yürüyüş başladı: Polonez işçisi haklı mücadelesinde kararlı - Resim : 2](https://img.aydinlik.com.tr/rcman/Cw774h436q95gm/storage/files/images/2024/12/06/polonez1-ttxc.jpg)
İşçiler, Çatalca Adliye Sarayı önünde yaptıkları açıklamanın ardından geceyi bu alandaki parkta geçirme kararı aldı.
İşçiler yaklaşık 1 saat süren yürüyüşün ardından Adalet Sarayı önüne geldi. Burada işçileri coşkulu bir kalabalık karşıladı. Çatalcalı, emek örgütleri, vatandaşlar bir oldu. Adliye önünde işçiler adına basın açıklaması yapan Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu süreci anlattı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına dek görüşmeler yaptıklarını ama çözüm olmadığını hatırlatan Durdu, şöyle devam etti:
KADINLAR DERDİNİ ANLATTI: VERİLEN SÖZLER TUTULMADI
“Vali Bey bize ‘Bu beni de işvereni de aşıyor.’ Dedikten sonra Ankara’da Çalışma Bakanı Sayın Vedat Işıkhan ile makamında görüştük. Kadın arkadaşlarımız ‘Biz evimizdeki çocuklarımızın okula giderken çantasına yiyecek koyamıyoruz, felçli kocama bakmaktan çarem yok.’ dedi; Bakan’a derdini anlattı. Bakan Bey, de bunun hesabını soracağını şirket yetkililerini çağıracağını, gereğini yapacağını söyledi. Aradan bir ay geçti. Ne şirket yetkilisi çağrıldı ne de işçilerle ilgili çalışma yapıldı.
SUCUKLAR KÜLLİYE’YE GİDİYOR
![Ankara'ya yürüyüş başladı: Polonez işçisi haklı mücadelesinde kararlı - Resim : 3](https://img.aydinlik.com.tr/rcman/Cw774h436q95gm/storage/files/images/2024/12/06/polonez3-dbez.jpg)
İşçiler sırt çantalarını uzun yürüyüş için hazırladı.
“Neden mi? Çünkü bu fabrikanın sucukları Külliye’ye gidiyor. Orada birileri bu şirketi kolluyor. Biz derdimizi devletin en yüksek tepesine kadar anlattık. Bir kişi kaldı: Devletin başkanı Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Şimdi ona sesimizi duyurmak için Polonez işçileri olarak Anayasal Hak Yürüyüşü ile Ankara’ya gidiyoruz.
“Neden ‘Anayasal Hak Yürüyüşü’? Çünkü Anayasa’nın işçilere, çiftçilere, köylülere, asgari ücretlilere, kimsesizlere ak sütü gibi helal haklarının nasıl gasbedildiğini tüm Türkiye’ye duyurmak için. Bu sesi duyurmak için Polonez’in yiğit işçileri, kadınları, erkekleri, yürekli sınıf dostlarıyla, ‘ben de varım’ diyen partilerle, derneklerle, tüm işçi sınıfıyla işçilerin Anayasa’dan doğan haklarını aramak almak için Çatalca’dan Türkiye Cumhuriyeti devletinin başkenti Ankara’ya yürüyor.
MEHMETÇİK SINIRI KORUYOR İŞÇİLER ÜLKESİNİ SAVUNUYOR
“Polisimiz, Türk askeri sınırımızı yabancı tekellere karşı koruyor. Türk milletinin canına, malına, ırzına karşı olanlarla savaşıyor. Şimdi soruyorum size: Şu anda ülkemizin dört bir yanını gasbetmiş yüz binlerce yabancı şirket, işçimizi, çiftçimizi, ülkemizin bebelerini, istikbalini sömürüyorsa, bizlerin karşısına yabancı işçileri koyacak kadar gözü dönmüşse bizim ülkemizi, işimizi savunmaktan başka ne derdimiz var?”
EMEK DOSTLARINA ÇAĞRI
Durdu, üç işçi konfederasyonunun yaptığı temasları ve Ankara’da yüz binlerce işçiyle yapılan mitingi hatırlatarak “Konfederasyon ayırt etmeksizin, Türkiye’nin dört bir yanında fabrika önünde mücadele eden, işten atılan, anayasal hakları için, özelleştirmelere karşı mücadele eden herkesle, elimizde yalnızca TÜRK-İŞ ve Türk bayrağı ile Çatalca’dan Ankara’ya yürüyoruz.” dedi. Durdu, tüm emek dostlarını desteğe çağırdı.
Vatan Partisi: Kazanana dek beraberiz
Vatan Partisi İstanbul İl Başkanlığı tüm teşkilatlarıyla erken saatlerden itibaren fabrika önündeki direniş alanında işçilerle beraberdi. Vatan Partisi üyeleri, geceyi işçilerle geçireceğini söyledi.
Vatan Partisi İl Başkanı İbrahim Okan Özkan, işçilerin kararlı duruşuyla yürüyüşün Ankara’ya başarılı şekilde varacağını vurguladı; yetkililere bu sese kulak verme ve sorumluluk alma çağrısında bulundu. Özkan “İşçiler kararlılıkla Ankara yürüyüşüne başladı. Polonez işçilerinin haklı mücadelesini coşkuyla selamlıyoruz. İşçilerimiz hakkını alana dek omuz omuza mücadelemizi sürdüreceğiz.” dedi.
Başkan Özkan, işçilere yapılan ablukayı da “kanunsuzluk” olarak tanımladı. Özkan, “Polonez işçilerinin vatan, iş, ekmek için başlattığı Anayasal Hak Yürüyüşü kanunsuzca engelleniyor. Polonez'in önü açık hapishaneye dönmüş durumda. Alana girmek yasak, çıkmak yasak! İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyeti seyahat özgürlüğünü, basın özgürlüğünü, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununu çiğniyor.” ifadelerini kullandı.
Editörün notu
İlk günden beri seslerini duyurmaya çalıştığımız Polonez işçileri, dün uzun ve çetin bir yürüyüşe başladı. Neredeyse 5 aydır onların gözlerinde onur, gurur ve kararlılık var. Çatalca Adliyesi önünde haberi baskıya yetiştirmeye çalışırken yanıma Polonez’de işten çıkarılan kadın işçilerden birinin (ismini vermiyorum) eşi geldi. Bana “Benim kızımın, eşimin hakkınız siz savundunuz. İyi ki varsınız.” dedi. Gözleri dolarak yanımdan ayrıldı. Polonez işçilerinin de ailelerinin de bugüne dek bu mücadeleye şahit olanların da göz pınarında hep bu yaş durdu. Kimi zaman aktı; kimi zaman durdu kaldı. O yaş dayanışmayla yoğruldu; büyüdü; aile oldu; fedakarlık; arkadaşlık oldu. Mücadele oldu. Ama o göz yaşı en çok bir şeyi anlayamadığı için büyüdü: Çalışmak istiyoruz, devletimizi seviyoruz, suç işlemedik, hırsızlık ahlaksızlık yapmadık peki şimdi neden bunu yaşıyoruz? Polonez’in tüm yiğit işçilerine saygıyla…