Şam'la görüşmeye özerklik şartıyla gittiler! PYD-Şam görüşmeleri: Şartlar sağlanmadan kabul edilemez

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile SDG elebaşı Mazlum Abdi arasında 10 Mart’ta yapılan anlaşma, “bölünme çağrılarına son verilmesini” ve “kuzeydoğu Suriye’deki tüm sivil ve askeri kurumların, Suriye devletine entegre edilmesini” kapsıyordu. Türkiye’nin de destek verdiği anlaşmanın gerekleri ise PYD tarafından halen yerine getirilmedi. Al Araby al Cedid gazetesi, dün Suriye’nin kuzeydoğusundan bir heyetin Şam’a gittiğini yazdı. Yedi kişiden oluştuğu belirtilen heyetin Şara ile Abdi arasında varılan anlaşma doğrultusunda müzakereleri tamamlamak üzere Şam’a gittiği belirtildi. Komite yetkililerinden PYD’li Zeid Safouk, heyetin, geçen ay ABD ve Fransa öncülüğünde Kamışlı’da düzenlenen Kürt Ulusal Kongresi’nin kararları doğrultusunda Şam’a gönderildiğini bildirdi. Aynı kongrenin sonuç bildirgesinde konfederasyon ve ademimerkeziyetçilik talepleri öne çıkmıştı. Safouk, tarafların “Özerk Yönetim çatısı altında birleştiğini” savundu. PYD'li bir diğer isim Abdülvahap Halil ise görüşmelerin bazı şartlara bağlı olduğunu dile getirdi. Halil, “Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Suriye ordusuna katılması, özyönetim kurumları tanınmadan, petrol gelirlerinin tamamı devredilmeden ve eğitim konusunda anlaşma sağlanmadan kabul edilemez” dedi. ENKS yöneticilerinden Şellal Kado da Al Araby’ye yaptığı açıklamada, heyetin Kürt Ulusal Kongresi’nde kabul edilen belge doğrultusunda hareket edeceğini ifade etti. Kado, heyetin, “Suriye’deki ulusal güçler ve toplumsal bileşenlerle görüşmeler yapacağını, yeni Suriye yönetimiyle de temas kuracağını” söyledi. Kado, “Heyet, Kürt halkını temsil edecek; ülkedeki kronik Kürt sorununa çözüm arayacak, Kürtlerin Suriye’deki yönetim sistemine ve anayasaya dair görüşlerini aktaracak.” ifadelerini kullandı.

‘ADEMİMERKEZİYETÇİ YÖNETİM’

Öte yandan PYD/SDG, Suriye’deki ayrılıkçı taleplerinde ısrar ediyor. Sözde “Rojava Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eşbaşkanı” olan İlham Ahmed, bu talebi, ABD’nin popüler yayın organlarından New York Times’ta da dile getirdi. Makalesini bir çağrıyla sonlandıran İlham Ahmed, “Yeni Suriye baştan itibaren herkesi kapsamalıdır. ABD Yönetimi ve Kongresi, bu kapsayıcı ve demokratik hükûmetin inşasında tarihi bir rol oynayabilir.” ifadeleriyle ABD’den yardım dilendi.

İlham Ahmed geçen günlerde de Atina merkezli Efimerida ton Syntakton’un sorularını yanıtlamıştı. Ahmed burada Türkiye’ye mesaj vermişti. Ahmed, Suriye’nin gelecekteki yönetim şekliyle ilgili de şunları söylemişti:

“Biz, tüm unsurların kendilerini bulabileceği ve kendilerine özgü özelliklerini uygun şekilde kullanabilecekleri, ademimerkeziyetçi bir yönetimle yönetilen birleşik bir Suriye'yi destekliyoruz. Bu çerçevenin dışında herhangi bir düşünce bizi nefret ve karşılıklı yıkım girdabına sürükleyecektir.” Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrıyı değerlendirmesi istenen Ahmed şöyle konuşmuştu: “Türkiye, bize yönelik saldırılarını, PKK'nın varlığını ileri sürerek meşrulaştırıyordu. Artık Türkiye'nin önünde tek bir seçenek var: Dört ülkedeki Kürtlerle barış yapmak ve onları kabul etmek.”

‘ÖZERK YAPI SÜRECEK’

PYD’nin eski Dış İlişkiler Dairesi Eşbaşkanı olan Bedran Çıya Kurd da geçen gün verdiği demeçte şunları söylemişti:

“Şam’la birçok konuda fikir ayrılığımız var. Geçiş Hükûmeti’yle yürüttüğümüz görüşmelerde engeller var. SDG’nin yapısını dağıtmasını doğru bulmuyoruz. Zira ortada ne bir anayasal güvence ne istikrar ne de bir ittifak mevcut. İleride Suriye’de demokratik bir anayasa oluşturulursa ve herkesin hakkı yasal güvence altına alınırsa, o zaman durumu yeniden değerlendiririz. SDG, belirli özel mekanizmalar çerçevesinde Suriye Savunma Bakanlığı bünyesinde faaliyet göstermeye devam edecek ve Kuzey ile Doğu Suriye’deki özerk yapısını sürdürecek.”