PYD’den açık çağrı: ABD yardım etsin, biz yönetelim

Gazetedeki makalesinde Ahmed, “Bizim sistemimiz sadece Suriye için değil, tüm Orta Doğu için bir örnek olabilir.” ifadelerini kullandı. Geçiş süreci anayasasının “etnik” grupları korumadığını savunan Ahmed, mevcut hükûmetin düzeni yerine kendi sistemlerinin daha başarılı olduğunu savundu. Makalesini bir çağrıyla sonlandıran İlham Ahmed, “Yeni Suriye baştan itibaren herkesi kapsamalıdır. ABD Yönetimi ve Kongresi, bu kapsayıcı ve demokratik hükûmetin inşasında tarihi bir rol oynayabilir.” ifadeleriyle ABD’den yardım dilendi.

‘ÖZERKLİĞİMİZİ KORUYACAĞIZ’

Öte yandan Suriye’nin kuzeydoğusundaki sözde özerk yönetimin danışmanlığını yürüten Bedran Çiya Kurd, Şam ile PYD/SDG arasındaki ilişkilere dair değerlendirmelerde bulundu. Aynı zamanda sözde özerk yönetimin eski Dış İlişkiler Dairesi Eşbaşkanı olan Kurd, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Mazlum Abdi arasında 10 Mart’ta imzalanan mutabakatın ardından görüşmelerin yavaş ilerlediğini belirtti. Kurd, ABD’nin de sahadaki varlığını meşrulaştırmak için öne sürdüğü DEAŞ tezini savunarak, SDG’nin yapısının korunması gerektiğini söyledi. “SDG, belirli özel mekanizmalar çerçevesinde Suriye Savunma Bakanlığı bünyesinde faaliyet göstermeye devam edecek ve Kuzey ile Doğu Suriye’deki özerk yapısını sürdürecek.” diyen Kurd, şöyle devam etti:

“İçinden geçtiğimiz kritik süreci gözönünde bulundurduğumuzda, SDG’nin yapısını dağıtmasını doğru bulmuyoruz. DEAŞ yeniden örgütleniyor, terör saldırılarını artırıyor. Bu dönemde SDG’ye yönelik saldırılar da arttı. DEAŞ yalnızca bizim değil, Arap halklarının, Avrupa’nın ve tüm dünyanın sorunudur. Herkes sorumluluk almalı. Ciddi bir tehdit söz konusu.”

‘GÖRÜŞMELERDE ENGELLER VAR’

Sürecin yavaş işlemesine ilişkin de yorumlarda bulunan Kurd, Şam yönetimiyle yaşadıkları görüş ayrılıklarını şöyle anlattı:

“Şam’la birçok konuda fikir ayrılığımız var. Şam yönetimi her şeyin kendi kontrolünde olmasını istiyor, ortaklık ya da birlikte yönetimi kabul etmiyor. Oysa biz, imzalanan anlaşmanın zaten ortaklık ilkesi üzerine kurulu olduğunu vurguluyoruz. Özetle, Geçiş Hükûmeti’yle yürüttüğümüz görüşmelerde engeller var.

“SDG’nin yapısını dağıtmasını doğru bulmuyoruz. Zira ortada ne bir anayasal güvence ne istikrar ne de bir ittifak mevcut. İleride Suriye’de demokratik bir anayasa oluşturulursa ve herkesin hakkı yasal güvence altına alınırsa, o zaman durumu yeniden değerlendiririz.”

‘ABD YENİDEN MEVZİLENİYOR’

Hol Kampı’nın Şam yönetimine devredileceği yönündeki iddiaları da yalanlayan Kurd, ABD’nin Suriye’den çekileceği haberlerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Kurd, şu ifadeleri kullandı:

“Şam Hükûmeti ve Uluslararası Koalisyon’dan bir heyet, Hol Kampı’nı ziyaret etti. Suriyeli mültecilerin dönüşünü izlemek üzere bir komite kurulmasına karar verildi. Ancak özerk yönetim bölgelerindeki kamp ve cezaevlerinin Şam’a devredilmesi gibi bir durum söz konusu değil. Bu alanların yönetimi, güvenliği ve kontrolü özerk yönetimin elinde.”

ABD’nin bölgeden çekileceği iddialarına ilişkin de konuşan Kurd, şunları söyledi:

“Sahadaki durum söylentilerin tam tersini gösteriyor. ABD belli koşullarda yeniden mevzileniyor. Sayılarında bir azalma olabilir, ancak çekilme şu an için gündemde değil. Belki önümüzdeki yıl gündeme gelebilir. Uluslararası Koalisyon ve ABD, DEAŞ’a karşı yürütülen mücadele kapsamında bölgede bulunuyor. SDG ile işbirlikleri de bu çerçevede sürüyor.”