Ressam Şevket Arman’ın ‘Arayışlar Sergisi’ üzerine
Şevket Arman’ın çalışmalarındaki çeşitlilik içerisinde yakaladığı özgünlük hakkında bize çok şey söylüyor. Arman’ın resimlerinde ustalıkla kullandığı kaligrafik biçimler, geometrik desenler ve renk duyarlığı, figürlerine canlılık katıyor.
Şevket Arman’ın “Arayışlar” sergisi, Keskinok Sanat Vakfı’nda 27 Şubat Perşembe günü açıldı ve 29 Mart’a kadar gezilebilecek.
1918 tarihinde Urfa Halfeti’de doğan Şevket Arman, 1940’ta Gazi Eğitim Enstitüsünden mezun oluyor. Gazi Eğitim Enstitüsü, cumhuriyetin 1926’da açtığı ve çok önemsediği bir kurum. Cumhuriyetin genç aydın kuşağının yetişmesinde özel bir yeri var. Enstitünün yetiştirdiği ressamlardan biri de Şevket Arman.
Sanatçı 1979 yılında yaşamını yitiriyor. Sağlığında hiç sergi açmıyor. Resimleri ilk kez, sanatçının ölümünden 14 sene sonra İstanbul’da sergileniyor. Keskinok Sanat Vakfı’nda açılan “Arayışlar” sergisi ise Arman’ı 31 yıl sonra tekrar sanatseverlere hatırlattı.
Sergiye “Arayışlar” isminin verilmesi, Arman’ın sanat yaşamının arayışlar üzerine kurulu olmasındandır. Ancak bu, Arman’ın yönünü bulamamış bir ressam olduğunu düşündürtmemeli. Aksine, çalışmalarındaki çeşitlilik Arman’a özgün bir üslup kazandırmış.
KALİGRAFİ VE KÜBİZM BULUŞUYOR

Sanat tarihçisi Ayla Ersoy, Arman’ın sanat yaşamını şöyle dönemselleştiriyor:
“İlk çalışmalarına ait örneklerde klasik üslupta çizilmiş figürler ağırlıkta iken 1950-51 tarihli çalışmalarında figürlerin biraz geometrikleştirilerek köşeli dik çizgilerle soyutlamaya yöneldiği gözlemleniyor. (…) Soyutlaştırılmış tek figürlerden ve nü’lerden oluşan çalışmalar 1954 tarihli yapıtlarda da yer alıyor. 1960’lı yıllarda Şevket Arman’ın resimlerinde eski Türk Kaligrafi geleneğini canlandıran öğeler, kıvrak bir hareket ritmiyle özgün motiflere dönüşerek yer almaya başlıyor.”
Arman’ın iyi derecede Arapça bilgisi resimlerindeki özgünlüğün önemli bir kaynağını oluşturuyor. Çünkü böylece kaligrafik biçimlerle Kübik üslubu, sağlam bir kurgu içinde buluşturabiliyor.
Şevket Arman’ın özgünlüğünün bir diğer kaynağının da çok yönlü araştırıcı kişiliği olduğunu yine Ayla Ersoy’dan öğreniyoruz:
“Renkli çalışmalarının her birinin önce desenlerini çizip siyah beyaz değerlerle monokrom bir inşa kurma alışkanlığı, onun ne denli planlı ve disiplinli bir yaratma süreci yaşadığının işaretidir. Resmin yanı sıra 1970-77 yılları arasında kilden yapılmış tek soyutlaştırılmış figürlerle yaptığı çalışmalar, tornada çekilmiş değişik formda vazolar, birkaç çizgiyle oluşturuluvermiş soyut metal heykeller sanatçının çok yönlü araştırıcı kişiliğinin diğer sanat dallarındaki yansımaları olarak değerlendirilebileceği gibi 20. yüzyılda yaşayan bir sanatçının kabına sığmayan dinamizmini de yansıtıyor.”

ARMAN’IN ‘ARAYIŞLARI’ ANKARA’DA
Tüm bu değerlendirmeler, Şevket Arman’ın çalışmalarındaki çeşitlilik içerisinde yakaladığı özgünlük hakkında bize çok şey söylüyor. Arman’ın resimlerinde ustalıkla kullandığı kaligrafik biçimler, geometrik desenler ve renk duyarlığı, figürlerine canlılık katıyor. Ayla Ersoy’un da belirttiği gibi bütün bu özellikler Arman’ı Türk resim sanatına yeni soluklar getiren sanatçılar arasına yerleştiriyor.
Böyle bir sanatçının yetirince tanınmaması, üzerinde düşünülmesi gereken bir durumdur. Ankara’da yaşayan sanatseverlere “Arayışlar” sergisini gezmelerini öneriyorum.