Yandex
21 Haziran 2025 Cumartesi
İstanbul 26°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Roma ve Ankara beraber: Avrupa, Asya ve Afrika arasında çok kutuplu bir köprü

Giorgia Meloni ve Recep Tayyip Erdoğan arasındaki son zirve, Roma ve Ankara arasındaki ikili ilişkilerde önemli bir dönüm noktasına işaret etme potansiyeline sahip.

Roma ve Ankara beraber: Avrupa, Asya ve Afrika arasında çok kutuplu bir köprü
FABRİZİO VERDE / İTALYA

Bugünün hızla değişen küresel ortamında, İtalya ve Türkiye arasındaki ilişkiler, her iki ülke de gelişmekte olan çok kutuplu dünyanın karmaşıklığı içinde yol alırken, artan bir önem kazandı. Jeopolitik faktörler, her iki ülke de kilit bölgelerde nüfuzlarını arttırmaya ve kendilerini küresel sahnede önemli oyuncular olarak kabul ettirmeye çalıştıklarından, ilişkilerinin şekillenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Ancak İtalya’nın manevra alanı, AB ve ABD/NATO’ya olan bağımlılık ilişkisi nedeniyle uzun zamandır daralmış durumda.

Roma ve Ankara beraber: Avrupa, Asya ve Afrika arasında çok kutuplu bir köprü - Resim : 1

İtalya ve Türkiye, sağlam bir ikili ilişkinin temelini oluşturan uzun bir diplomatik bağlar ve kültürel alışveriş geçmişini paylaşmaktadır. Her iki ülke de stratejik kavşak noktalarında yer alıyor: İtalya Avrupa'ya açılan bir kapı işlevi görürken, Türkiye Avrupa ve Asya arasında köprü kuruyor. Bu coğrafi yakınlık, her iki ülkenin de ortak çıkarlarından yararlanmayı ve savunma, enerji güvenliği, terörle mücadele ve göç yönetimi gibi kilit alanlarda politikalarını uyumlu hale getirmeyi amaçladıkları için daha yakın ekonomik ve siyasi işbirliğine yol açıyor.

Roma ve Ankara beraber: Avrupa, Asya ve Afrika arasında çok kutuplu bir köprü - Resim : 2
FABRİZİO VERDE

GİDEREK STRATEJİK HALE GELEN AKDENİZ

Giorgia Meloni ve Recep Tayyip Erdoğan arasındaki son zirve, Roma ve Ankara arasındaki ikili ilişkilerde önemli bir dönüm noktasına işaret etme potansiyeline sahip. Ticaret, teknoloji ve altyapı konularında yeni anlaşmalarla sonuçlanan toplantı, sadece resmi bir diplomatik jest olarak değil, Akdeniz'in siyasi coğrafyasının derinlemesine yeniden tanımlanmasının bir belirtisi olarak görülmelidir. Batılı güçlerin Avrupa'yı istikrarsızlaştırıcı çatışmalara sürüklemeye çalıştığı, giderek kutuplaşan uluslararası bağlamda Roma-Ankara ekseni, Atlantikçi mantıktan bağımsız ve çok kutuplu bir vizyona açık özerk bir kutup inşa etmek için somut bir fırsat sunuyor.

Mare Nostrum*, sadece hayati bir ticaret yolu olarak değil, aynı zamanda enerji, jeopolitik ve kültürel bir kavşak noktası olarak küresel dinamiklerin odak noktası olma rolünü yeniden üstleniyor. Akdeniz bugün Avrupa, Afrika ve Asya için bir buluşma noktası işlevi görmektedir ve burada birbiriyle rekabet eden çıkarlar çarpışmaktadır: bir tarafta Atlantik güçleri (ABD, Fransa, İngiltere), diğer tarafta Akdeniz'i Afrika'ya ve Orta Asya'nın kalbine stratejik bir köprü olarak gören yükselen güçler (Türkiye, Rusya, Çin).

Roma ve Ankara beraber: Avrupa, Asya ve Afrika arasında çok kutuplu bir köprü - Resim : 3

Son 15 yılda büyük ölçüde Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'nin etkisiyle ticaret akışlarında katlanarak artan büyüme, Akdeniz'i küresel mal dağıtımı için kilit bir merkeze dönüştürdü. Karadeniz ve Levant'a erişimi olan Türkiye ile Tiren limanları ve Cebelitarık Boğazı'na yakınlığıyla İtalya bu senaryonun merkezi oyuncularıdır. Bu iki ülke arasındaki yapılandırılmış işbirliği denizcilik merkezlerini eşgüdümlü kılabilir, trans-Akdeniz demiryolu güzergahlarını geliştirebilir ve havzayı rekabetten ziyade bir işbirliği alanına dönüştürebilir.

Roma ve Ankara beraber: Avrupa, Asya ve Afrika arasında çok kutuplu bir köprü - Resim : 4

EKONOMİK İŞBİRLİĞİ VE PAYLAŞILAN GÜVENLİK

Zirvenin somut sonuçları arasında orta vadede 40 milyar dolarlık ikili ticaret hedefi gibi ticaret anlaşmaları, insansız hava aracı geliştirme için Leonardo-Baykar ortak girişimi ve Sparkle ve Turkcell aracılığıyla trans-Akdeniz dijital omurga planları yer alıyor. Bu girişimler özel sektörün ötesine geçerek Akdeniz'de endüstriyel ve teknolojik özerkliğe yönelik ortak vizyonu güçlendiriyor.

Doğal gaz ve Trans Adriyatik Boru Hattı'ndan (TAP) yenilenebilir enerji ve hidrojene kadar enerji alanındaki işbirliği bu ortaklığı daha da pekiştirmektedir. Türkiye'nin düzensiz göç akışını engellemedeki kritik rolü, ittifaka güvenlik açısından stratejik bir değer katıyor. Ancak potansiyel daha da derin: İtalya-Türkiye ortaklığı bölgesel dengeleri yeniden tanımlayabilir ve Washington ve Brüksel'den gelen dış baskılara karşı koyabilir.

Roma ve Ankara beraber: Avrupa, Asya ve Afrika arasında çok kutuplu bir köprü - Resim : 5

KKTC’NİN TANINMASI

Zirvede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) tanınması konusu ele alınmamış olsa da, bu konu hassas ve sembolik bir düğüm noktası olmaya devam ediyor. İtalya, Brüksel tarafından dikte edilen geleneksel pozisyonları tekrarlamak yerine bunu stratejik bir fırsat olarak değerlendirebilir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin fiilen tanınması, pragmatik çözümleri engelleyen onlarca yıllık bir Avrupa dogmasını yıkacak ve ABD ve İsrail'in desteğiyle Ankara'yı Doğu Akdeniz'de izole etmeye çalışan Fransız-Yunan bloğunu zayıflatacaktır.

İtalya'nın böylesi cesur bir hamlesi, dış müdahaleler yerine egemen devletler arasında diyalog ve işbirliğine öncelik veren çok kutuplu bir yaklaşımla uyumlu olacaktır. Ayrıca Türkiye ile bağları güçlendirerek enerji, altyapı ve savunma alanlarında daha derin bir işbirliğinin önünü açacaktır.

Roma ve Ankara beraber: Avrupa, Asya ve Afrika arasında çok kutuplu bir köprü - Resim : 6

İTALYA VE TÜRKİYE AVRASYA’YA DOĞRU

Belki de en önemli ve kamuoyunda en az tartışılan husus, İtalya ve Türkiye'nin Çin ve daha geniş Avrasya bloğu ile işbirliğine açık çok kutuplu bir Akdeniz sisteminin oluşturulmasında oynayabileceği roldür. Çin'in Pire, Gioia Tora, Valensiya ve İskenderiye gibi limanlara yaptığı yatırımlar yoluyla Akdeniz'de artan etkisi yadsınamaz bir gerçek. Roma ve Ankara birlikteliği, Asya pazarlarına erişimin ABD ve NATO kontrolündeki koridorları atlayarak Şangay, Moskova, Tahran ve İslamabad'a doğrudan bağlantılar lehine olduğu yeni bir bölgesel mimariyi öne çıkarabilir.

Roma ve Ankara beraber: Avrupa, Asya ve Afrika arasında çok kutuplu bir köprü - Resim : 7

BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ile daha fazla entegrasyon İtalya ve Türkiye için gerileyen Atlantik düzenine alternatifler sunabilir. Örneğin İtalya'nın Kuşak ve Yol Girişimi'ne daha önceki katılımı somut ekonomik faydalar sağlamıştı. Ancak Meloni hükümeti düşüncesizce Conte yönetimi altında imzalanan Yeni İpek Yolu anlaşmasından çekilme kararı aldı.

BRÜKSEL’İN SAVAŞ KIŞKIRTICILARINA BİR KARŞI-AĞIRLIK

Brüksel, Ukrayna savaşı nedeniyle Avrupa'yı ekonomik ve sosyal çöküşün eşiğine sürükleyerek Atlantikçi baskılara boyun eğen bir dış politika izlemekte ısrar ederken, İtalya ve Türkiye alternatif bir vizyon sunabilir: Diyalog, tarafsızlık ve stratejik özerkliğe dayanan bir diplomasi.

Ukrayna çatışması sadece iki ulusu karşı karşıya getirmekle kalmadı, aynı zamanda ABD'nin Avrupa üzerindeki hegemonyasını pekiştirdi, kıta ekonomilerini zayıflattı ve kültürel olarak birleşmiş ancak stratejik olarak bağımsız bir Avrupa umutlarını dağıttı. Tarafsızlık geçmişi ve Akdenizli yapısıyla İtalya bu döngüyü kırabilir. Tıpkı Türkiye'nin NATO üyeliğine rağmen Moskova ile ikili ilişkilerini sürdürmesi gibi.

BİR 21. YÜZYIL DENGESİ KURMAK

Nihayetinde İtalya-Türkiye işbirliği münferit ticaret anlaşmalarının ya da ortak açıklamaların ötesine geçmelidir. Daha geniş bir vizyonun çekirdeğini oluşturmalıdır: Özerk, çok kutuplu bir Akdeniz, herhangi bir blokla kalıcı olarak aynı hizaya gelmeden bloklar arasında arabuluculuk yapabilir. Bu, egemen devletler arasında savaş ve bağımlılık yerine ekonomi, kültür ve barışa öncelik veren bir etkileşim modeli olmalıdır.

Bunu başarmak için İtalya Paris, Londra, Brüksel veya Washington'un hoşuna gitmeyecek pozisyonlar benimseyerek risk almalıdır. Uluslararası ilişkileri “iyi-kötü” ikilemine indirgeyen ideolojik kafesten kurtulmalı ve gerçeklere, somut fırsatlara ve bağımsız anlatılara dayanan bir dış politikayı benimsemelidir.

Türkiye, coğrafi konumu, tarihi mirası ve farklı dünyalarda hareket etme kabiliyetiyle bu meydan okuma için doğal bir ortaktır. Roma ve Ankara birlikte Mare Nostrum'un kalbinde yeni bir istikrar kutbu oluşturabilir; İtalyanca ve Türkçe konuşan ama aynı zamanda Rusça, Farsça, Arapça ve Mandarin dillerini de dinleyen bir kutup.

* Roma İmparatorluğu’nun Akdeniz için kullandığı “Bizim Deniz” anlamına gelen Latince isimlendirme.

İtalya Giorgia Meloni Recep Tayyip Erdoğan