Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Rum tarafı ABD-İsrail’in ileri karakoluna dönüştü

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin son beş yılda silahlanmaya 3,5 milyar dolardan fazla kaynak ayırdığını söyledi.

Rum tarafı ABD-İsrail’in ileri karakoluna dönüştü
HABER MERKEZİ

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) savunma bütçesinde son yıllarda yaşanan artışa dikkat çekti. Rumların 2020-2025 yıllarında savunma ve silahlanmaya 3,5 milyar dolardan fazla kaynak ayırdığını, Ada’yı yeniden bir çatışma alanına dönüştürmek istediğini söyleyen Tatar “GKRY adeta bir silah deposuna dönüşmüş durumda” dedi. Kıbrıs Türk halkının tehditlere boyun eğmeyeceğini belirten Tatar, “GKRY’nin silahlanması sonunda sadece kendisine zarar verecektir” ifadelerini kullandı.

‘ABD, FRANSA VE İSRAİL’İN İLERİ KARAKOLU’

Rum yönetiminin savunmadan çok saldırı hazırlığı yaptığına işaret eden Tatar, “Mari’deki Florakis Deniz Üssü ile Baf’taki Andreas Papandreu Hava Üssü artık sadece Rum ordusuna değil, Amerikan, Fransız ve İsrail güçlerine de açık hale getirilmiştir. Kıbrıs’ın güneyi bölge dışı güçlerin ileri karakoluna dönüştürülmüştür.” dedi.

Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi dışlamanın mümkün olmadığını belirten Tatar, GKRY’nin barış yerine silahlanmayı tercih ettiğini vurguladı. Rum yönetiminin Almanya, Fransa, İsrail ve Sırbistan’dan çeşitli zırhlı araç, tanksavar, gemisavar ve hava savunma sistemleri tedarik ettiğini; ABD ve Avrupa menşeli hafif silah alımlarının da sürdüğünü ifade etti.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da geçen gün TRT Haber yayınında bölgedeki duruma dikkat çekmişti. Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye karşı kurulan ittifak girişimlerine değinen Fidan, şunları söylemişti:

“Türkiye’nin görünür ve görünmez kuşatma alanları var. Görünür kuşatma alanları Türkiye’nin aleyhine oluşturulan ittifak yapılarıdır. Doğu Akdeniz’de böyle ittifak alanları inşa edilmeye çalışılıyor. Bunları görürüz, bunlara diplomatik tedbir geliştiririz. Ama belli konularda diplomatik tedbir geliştirilmezse konu askere havale edilir.”

KARGO UÇAĞI, HELİKOPTER, OBÜSLER VE ZPT’LER

GKRY, son aylarda ABD’ye kapsamlı bir silah listesi sundu. Askerî kargo uçakları (C-130 Hercules), Bell OH-58 Kiowa ve CH-47 Chinook helikopterleri, M109A5 obüsler ve çeşitli zırhlı personel taşıyıcıları için görüşmeler yapıldı. Rum yönetimi, ABD’nin Fazla Savunma Malzemeleri (EDA) Programı kapsamında bazı sistemleri hibe yoluyla elde etmeyi hedefliyor. Ayrıca Baf’taki Andreas Papandreou Hava Üssü’nün savunma kapasitesini artırmak için radar ve füze sistemlerinin de gündeme geldiği bildirildi.

Rum tarafı ABD-İsrail’in ileri karakoluna dönüştü - Resim : 1

İSRAİL’DEN BARAK MX TESLİMATI

Rum kesimi, İsrail’den sipariş ettiği Barak MX hava savunma sistemlerinin ikinci partisini de geçen ay teslim aldı. Limasol Limanı üzerinden getirilen sistemler sıkı güvenlik önlemleri altında iç bölgelere taşındı. Sistemlerin, Ada’daki mevcut Tor-M1 ve BUK M1-2 bataryalarının yerini alacağı ifade edildi.

İsrail ile GKRY arasındaki savunma işbirliği sadece füze sistemleriyle sınırlı değil; Tel Aviv, Ada’da kurduğu siber güvenlik merkeziyle KKTC’deki Türk askeri iletişimini takip etmeye başladı. Bu merkezin ABD ve Yunanistan’la koordineli çalışacağı ve 2025 sonunda tam kapasiteye ulaşacağı bildirildi.

ABD-İSRAİL-YUNANİSTAN ÜÇGENİ

GKRY’nin silahlanma politikası bölgesel ittifaklarla paralel ilerliyor. ABD, Andreas Papandreou Üssü’nü modernize ederek İsrail ve Yunanistan’ın kullanımına açtı. Üs üzerinden Doğu Akdeniz’de ortak tatbikatlar yapılıyor, radar uçuşlarıyla Türkiye, Suriye ve Lübnan takip ediliyor. Bu gelişmeler, NATO’nun doğu kanadını güçlendirme stratejisinin parçası olarak görülüyor.

NATO ÜYELİĞİ HEDEFİ

Rum kesiminin askeri hamlelerinin NATO ile yakınlaşma çerçevesinde olduğu belirtiliyor. Ocak 2023’te ABD ile imzalanan “Devlet Ortaklığı Programı” anlaşması, GKRY’nin doğrudan NATO üyeliğine hazırlanmasının bir adımı olarak yorumlanıyor. Rum askerleri, bu program kapsamında hem ABD’de hem Ada’da ortak faaliyetler yürütüyor.

‘KKTC’Yİ İŞGAL PLANI’

İsrail’in eski savunma ve havacılık yetkililerinden Shay Gal, temmuz ayında kaleme aldığı yazıda, KKTC için “işgal planı” önerisinden söz etmişti. “Poseidon’un Gazabı” adı verilen senaryoda, Türkiye’den gelebilecek takviyelerin engellenmesi, KKTC’deki hava savunma ve komuta merkezlerinin devre dışı bırakılması öngörülüyordu.

‘1 millet, 3 devlet’

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi’nin 12. Zirvesi kapsamında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Azerbaycan’ın Gebele kentinde dün başlayan ve bugün tamamlanan zirvede KKTC’nin gözlemci üye olarak bulunmasının önemine dikkat çeken Tatar, teşkilata üye ülkelerle ilişkilerin geliştiğini ifade etti. Tatar, “1 millet 3 devlet anlayışı yaygınlaşıyor. Özellikle 2. Karabağ Savaşı’nın ardından Azerbaycan’ın KKTC’ye ilgisi arttı. Bu anlayış hem orada hem de bizde pekişti.” dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar GKRY ABD İsrail