Şam Maslahatgüzarı Köroğlu: Yatırım için iç uzlaşı ve istikrar şart

Suriye'nin başkenti Şam'da çok sayıda Türk şirketinin katıldığı ilk Uluslararası Yapı-İnşaat Malzemeleri ve Enerji Fuarı kapılarını ziyaretçilerine açtı. Fuarın açılış törenine, Suriye Enerji Bakanı Muhammed el-Beşir, Ekonomi Bakanı Nidal Şaar, Suriye Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Abdulrezzak ve Şam'daki bazı yabancı misyon temsilciliklerinin büyükelçileri ile üst düzey yetkililer katıldı. Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Büyükelçi Burhan Köroğlu da Suriyeli bakanlarla Türk stantlarını gezdi. Köroğlu burada Rudâw muhabirinin sorularını yanıtladı. Suriye Demokratik Güçleri’nin ülkenin yeni yönetiminin kurumlarına entegre olmayı kabul ettiği, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Mazlum Abdi arasında imzalanan sekiz maddelik uzlaşıyı hatırlatan Köroğlu, Suriye’nin kuzeyine ilişkin değerlendirmelerde buundu.

Türkiye’nin Şam Geçici Maslahatgüzarı Burhan Köroğlu, Türk şirketlerinin “kaynak açısından zengin” olan Suriye’nin kuzeyine yatırım yapabileceklerini söyledi. Ancak bunun için “istikrarın sağlanması ve iç taraflar arasında anlaşmaların tamamlanması” gerektiğini vurguladı.

Köroğlu bu açıklamayı, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara ile Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi arasında varılan uzlaşıya atıfla yaptı.

Suriye’nin istikrarının Türkiye’nin istikrarı olduğunu vurgulayan Burhan Köroğlu, Türk şirketlerinin yalnızca Şam ya da Batı Suriye ile sınırlı kalmayacağını, Kuzeydoğu’daki bölgelere de yatırım yapılabileceğini şöyle ifade etti:

“Biz Suriye’nin toprak bütünlüğüne inanıyoruz. İnşallah, iç taraflar arasında daha sağlam anlaşmalar yapıldığında ve daha büyük bir istikrar sağlandığında, Kuzeydoğu Suriye – ki doğal kaynaklar ve tarım alanları bakımından çok zengin bir bölgedir – Suriye’nin yeniden inşasında önemli bir katkı sağlayacaktır.”

‘NUSAYBİN KAPISI AÇILABİLİR’

“Suriye topraklarında istikrar sağlandıkça, iki ülke arasında daha fazla sınır kapısı açılacaktır. Şu anda kuzeyde bazı geçiş noktaları mevcut. Güvenlik istikrarı sağlanır ve bu bölgelerde Suriye hükümet güçlerinin kontrolü tesis edilirse, yeni sınır kapıları da açılabilir. Bu aşamadan sonra elbette bu kapıları açarak ekonomik faaliyetleri canlandırmayı amaçlıyoruz.”

Suriye’ye yönelik Batı merkezli ekonomik yaptırımların etkisinin sürdüğünü belirten Köroğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Hâlâ özellikle Batılı ülkeler ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından uygulanan bu yaptırımların doğrudan ve dolaylı etkileri sürüyor. Bu yaptırımların en kısa sürede kaldırılması için çaba gösteriyoruz.”

SEKİZ MADDELİK MUTABAKAT

Mart ayında Mazlum Abdi ile Ahmed Şara arasında imzalanan 8 maddelik mutabakat hâlâ gündemdeki yerini koruyor. Anlaşma, Suriye genelinde çatışmaların durdurulması, PYD/YPG unsurlarının Suriye savunma yapısına katılması ve kuzeydoğudaki enerji sahalarının merkezi yönetime devredilmesini öngörüyor. Ayrıca “Kürt toplumunun” yerli topluluk olarak tanınması, sınır kapılarının entegrasyonu, mültecilerin dönüşü ve ülkenin bölünmesine karşı durulması da mutabakatın maddeleri arasında yer alıyor.

Mutabakatın ardından Halep’in kuzeyindeki Eşrefiye ve Şeyh Maksut mahallelerinde YPG unsurlarının bir kısmı çekilirken, kalanlar üniformalarını değiştirerek Suriye “Genel Güvenlik Güçleri”ne bağlandı. Tişrin Barajı’nın devrine yönelik sözlü adımlar atılsa da henüz fiili bir devir gerçekleşmedi. Baraj çevresine Genel Güvenlik Güçleri konuşlandırıldı ancak yönetimi hâlâ PYD/YPG’nin elinde bulunuyor. 4 Mayıs’ta da Suriye Hükûmeti, Genel İstihbarat Servisi Başkanlığı’na Deyrizorlu Hüseyin Salame’yi atadı. Salame, göreve gelmeden önce Abdi ile Şara arasında varılan mutabakatın hazırlandığı komisyonun başkanlığını yürütüyordu. Geçen hafta da Syria TV, Salame ile Abdi’nin bir araya geldiğini ve Koniko ile El Ömer gaz sahalarının devrinin ele alındığını duyurdu. Ancak görüşmenin içeriğine dair resmi bir açıklama yapılmadı.