Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Şam’a askeri destek danışmanlığın ötesinde

Türkiye, Suriye ile kapsamlı bir savunma anlaşması imzalamaya hazırlanıyor. Suriye Ordusu’nun yapılandırılması, savunma kapasitesinin artırılması, eğitim ve danışmanlık desteği verilmesi planlanıyor. Ayrıca ülkeye üç Türk üssü kurulması da gündemde

Şam’a askeri destek danışmanlığın ötesinde

ANKARA, Suriye’nin birliği, bütünlüğü ve istikrarı için yeni hamlelere hazırlanıyor. Suriye’nin destek talebinin ardından iki ülke arasında ağustos ayı sonunda kapsamlı güvenlik anlaşmaları imzalanacağı bildiriliyor. Anlaşma, eğitim üslerinin yanı sıra radar ve hava savunma sistemlerinin kurulmasını ve insansız hava araçlarını da kapsıyor. Arap ve İsrail basını, söz konusu anlaşmanın Suriye'de Türk askeri üslerinin kurulmasının ilk adımı olacağını yazdı.

PALMİRA, HUMUS, HALEP’TE ÜS

ANLAŞMA kapsamında Türkiye’nin Palmira’daki T4, Humus’taki Tifor ve Halep kırsalındaki Minnag askeri havaalanlarında konuşlanacağı iddia ediliyor. İsrail merkezli Ynet ise Türkiye’nin Hama’daki üsse asker gönderme hazırlığında olduğunu yazdı. Ynet, “Erdoğan, Hamaney'den çok daha ciddi ve yakın bir tehdit olabilir.” derken, Aydınlık’ın bölgeden ulaştığı bir güvenlik kaynağı, “Türkiye’nin güneydeki varlığı koridor planlarını bozacak.” diye konuştu.

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynaklarının Şam’ın talebi üzerine Suriye Ordusu’na savunma desteği vereceğini açıklamasının ardından iki ülkenin kapsamlı güvenlik anlaşmaları yapmaya hazırlandığı haberi geldi. Suriye’nin güneyinde Dürzilerle Bedeviler arasında yaşanan çatışmaların ardından İsrail tehdidine dikkat çeken MSB kaynakları, Türkiye’nin Suriye’ye savunma desteği ile ilgili şu bilgileri paylaşmıştı: “Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması, istikrarın sağlanması ve terör örgütleriyle mücadele edilmesi yönündeki kararlı duruşunu sürdürmektedir. Suriye yönetimi tarafından, savunma kapasitesinin güçlendirilmesi ve başta DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadele kapsamında Türkiye’den resmi destek talep edilmiştir. Bu talep doğrultusunda, Suriye’nin savunma kapasitesini artırmaya yönelik eğitim, danışmanlık ve teknik destek sağlanması için çalışmalarımız devam etmektedir.”

ORDUNUN KAPASİTESİ GÜÇLENDİRİLECEK

Şarkul Avsat önceki gün, MSB kaynaklarının açıklamasını derinleştiren bir haber yayınladı. İsminin açıklanmaması koşuluyla konuşan Türk askeri kaynak, “Anlaşma, Suriye'de üç Türk askeri üssün kurulmasını içerecek. Bunların ilki Palmira şehrinde, ikincisi Humus vilayetindeki Tifor Askeri Havaalanı’nda, üçüncüsü ise Halep kırsalındaki Minnag Askeri Havaalanı’nda. Ayrıca Suriye Ordusu’na danışmanlık desteği sağlanacak ve ordunun kapasitesi güçlendirilecek.” dedi. Askeri kaynağa göre Deyrezor’da da bir üs kurulması isteniyor ancak bu konuda görüşmeler devam ediyor.

KADEMELİ PLAN

Suudi Arabistan merkezli yayın organı Suriye’den üst düzey bir siyasi kaynakla da söz konusu anlaşmayı konuştu. Üst düzey siyasi kaynak, “Askeri üslerin kurulmasıyla ilgili doğrudan bir açıklama yapılmayacak.” dedi. Geçen nisan ayında Palmira’nın 60 kilometre doğusundaki T4 Hava Üssü’nün Türkiye kontrolüne geçeceği haberlerinin ardından İsrail üssü bombalamıştı. Kaynaklar, Türkiye’nin başlangıçta T4 ile Humus'un doğusundaki Şayrat Hava Üslerinde “açık askeri üsler” kurmaya çalıştığını daha sonra ise eğilimin değiştiğini anlattı. Buna göre Türkiye önce askeri eğitim için alt yapı oluşturacak. Daha sonra kademeli olarak daha ileri adımlar gelecek. Suriyeli diplomatik kaynak, bu eğitim anlaşmasının “Suriye'nin orta ve kuzey bölgelerinde Türk askeri üslerinin kurulmasının ilk adımı olduğunu” söyledi.

Şam’a askeri destek danışmanlığın ötesinde - Resim : 1

Üslerin Humus, Halep ve Palmira’ya kurulacağı belirtiliyor.

DARBE TEHDİDİ

İsrail’in istihbarat kaynaklarıyla yakın ilişkisi bilinen yayın organı Ynet, 27 Temmuz’da “Kuzeyden yeni bir tehlike: Türkiye” başlıklı bir analiz yayınladı. Türkiye’nin İran’dan daha ciddi bir tehdit olduğu vurgulanan analizde şu ifadeler yer aldı: “Ankara ve Şam, Erdoğan'ın Suriye Ordusu’na sağladığı hafif ve ağır silahlara, eğitmenler ve üst düzey askeri subaylar eklemesine olanak sağlayacak ortak bir savunma anlaşması hakkında görüşüyor. Basitçe söylemek gerekirse, Türkiye, İran güvenlik güçlerinin Suriye'de bıraktığı boşluğu doldurmaya hazırlanıyor. Üst düzey İsrailli yetkililer, Türkiye'nin İran'ın Suriye'deki askeri varlığından daha büyük bir tehdit olduğunu belirtiyor. Türkiye tam güçle girmeyi başarırsa, bunun Kürtler, Aleviler ve elbette Dürziler üzerinde etkisi çok olumsuz olacaktır. Türkiye şimdilik Suriye askerlerine kendi topraklarında eğitim vermek, askeri teçhizat göndermek ve Suriye ordusu komutanlarına talimatlar vermekten memnun. Ankara, Suriye ile kapsamlı bir savunma anlaşması istiyor. Türkiye'nin, Hama kentindeki havaalanına asker gönderme planlar var. Bu talep, Suriye Devlet Başkanı'na İran'ın darbe girişiminin başlangıcını hatırlatmalı. Erdoğan'ın Hamaney'den çok daha ciddi ve yakın bir tehdit olabileceğini unutmamalıyız. Ve Türkiye'nin Suriye üzerindeki nüfuzundan gözümüzü ayırmamalıyız.”

TÜRKİYE’NİN VARLIĞI OYUNU BOZAR

Bölgeden bir güvenlik kaynağı T4’ün önemini Aydınlık’a şu sözlerle anlattı: “İsrail, güneyde askeri varlık istemiyor. İsrail, PYD/YPG ile Dürzilerin yoğun yaşadığı Süveyda arasında bir koridor oluşturmayı planlıyor. Türkiye’nin T4’teki varlığı oyunu bozar. Türk askeri bölgeye radarları ve savunma sistemleriyle gider, koridordaki hareketliliği anında saptayıp müdahale etme imkanına kavuşur.”

ANLAŞMANIN TEMELLERİ ŞUBAT AYINDA ATILDI

Anlaşmanın ana hatları Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın şubat ayındaki Türkiye ziyaretinde belirlendi. Şubat ayı boyunca karşılıklı askeri ziyaretler yapıldı. Türkiye Şam’a askeri ataşe gönderdi. Güvenlik diplomasisi ve askeri düzeyde temaslar devam ederken 13 Haziran’da Genelkurmay Başkan Metin Gürak, Şam’da Suriye Savunma Bakan Murhaf Ebu Kasra’yı ziyaret etti.

DEAŞ KARTI BOŞA ÇIKIYOR

ABD-İsrail, Suriye’de DEAŞ bahanesiyle PYD/YPG’yi destekliyor. Türkiye ise Suriye ile askeri işbirliğini bölgesel düzeye taşıma çabasında. Türkiye, Suriye, Lübnan, Ürdün ve Irak’tan üst düzey yetkililer geçen mart ayında Amman’da bir araya gelerek DEAŞ’la mücadele için ortak operasyon ve istihbarat mekanizması kurdu. Dışişleri Bakan Hakan Fidan Amman’daki anlaşmayla ilgili, “Bölgesel sorunların çözümüne yönelik bölgesel adımlar atılmasıyla, problemlere yol açan olası uluslararası müdahalelere de gerek duyulmayacak.” demişti. Türkiye’nin bu mekanizma için personel görevlendirmesi yaptığı da öğrenildi.

TSK Suriye