Sinemanın nabzı bir dönem burada attı: Erman Han otel oluyor
Yeşilçam’ın efsane isimlerinden Hürrem Erman’ın sahibi olduğu ve çocuklarına bıraktığı Erman Han’ın yıkılarak otel yapılacağı öğrenildi. Erman Han’ın yıkılması durumunda Yeşilçam’ın bir sayfası daha kapanacak.


Türk sineması tarihinde önemli bir yer edinmiş, Yeşilçam’ın efsane yapımcısı Hürrem Erman’ın sahibi olduğu han, otel olacak. Mimar Aydın Boysan ve Cahit Güneri’nin dokunuşlarıyla çok odalı bir hana dönüşen bina, bir dönem sinemanın nabzının attığı yerlerden biri oldu.
Lütfi Akad, Atıf Yılmaz, Memduh Ün, Orhan Aksoy, Halit Refiğ, Osman F. Seden gibi yönetmenlerle çalışan Erman, 2003 yılında vefat etti.
Eski adı Alyon, yeni adıyla Erol Dernek Sokak’ta bulunan hanın satışının yapıldığı öğrenildi.
Erman Han’da bulunan film şirketleri arasında Er Film, Özer Film, Umut Film gibi dönemin önde gelen yapım şirketleri yer alıyordu.
‘MEKÂNIN DİLİ OLSA DA KONUŞSA’
Sinema yazarı Tunca Arslan, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, Erman Han’ın yıkılarak otele dönüştürüleceğini açıkladı. Arslan, “Yeşilçam'ın bir sayfası daha kapanıyor. Efsane yapımcı Hürrem Erman'ın çocuklarına ait olan Erman Han, yıkılarak otele dönüştürülecek. Bir zamanlar birçok film şirketine ev sahipliği yapan, nice yapımcının, yönetmenin, oyuncunun anısıyla dolu bu mekânın dili olsa da konuşsa.” ifadelerini kullandı.
‘BÜTÜN BEYOĞLU’NUN OTEL OLACAĞI KONUŞULUYOR’
Handa bulunan Turkuaz Sahaf’ın ortaklarından Ümit Gökçe İşli, Erman Han’la ilgili süreci Aydınlık’a anlattı. Binanın dış cephesinde sorunlar olduğunu belirten İşli, “Dış cephe sorunluydu ve taş düşüyordu. Buranın yenilenme maliyeti de oldukça yüksekti. Bu nedenle eski mal sahipleri burayı satıp yeni bir yatırımcı üzerinden otele dönüştürmeye karar verdiklerini bize 1 ay önce tebliğ ettiler.” dedi.
Turkuaz Sahaf olarak kendilerinin bir kültür mesleği yürüttüklerini, bu sebeple böyle bir kararın kendilerini daha çok üzdüğünü kaydeden İşli, bulundukları Gazeteci Erol Dernek Sokak’ta halihazırda 3-4 otelin olduğunu söyledi.
İşli, “Açıkçası ben mal sahiplerinden daha çok, bu işe bu kadar kolay ruhsat verilmesine tepkiliyim. Çünkü yani bütün Beyoğlu'nun otel olacağı konuşuluyor. Bir yıl önce belediye seçimlerinde Make Beyoğlu Great Again diye sloganıyla başlayıp şu an Make Beyoğlu Hotel Again'e dönmüş durumdayız.” ifadelerini kullandı.
‘İŞİN KOLAYINA KAÇILIYOR’
Erman Han'da bulunan Turkuaz Sahaf
Kendilerine daha önceden haber verilmesi durumunda, kiracılar olarak dış cephenin yapılmasını sağlayabileceklerini belirten İşli, Beyoğlu Belediyesi’nin ya da İBB’nin de sürece dahil olabileceğini söyledi. Bütün tarafların bu konuda hassasiyet göstermesi gerektiğini vurgulayan İşli, “Nasıl Büyükşehir Belediyesi şu an Markiz Pastanesini yaptırıyorsa, buranın da bir Yeşilçam kültürü varlığı olduğunu kabul edip buranın dış cephesinin sorunları ile ilgilenebilirdi. Mal sahipleri, kiracılar ve belediye işbirliği içinde olabilirdik. Tabii bilmiyorum hani bu iş belediyeye ne kadar ulaştı, ne kadar yardım istendi bu konuda bilgim yok.” diye konuştu.
Bu tür dönüşümlerde sadece kiracıların değil bütün semtin etkilendiğini kaydeden İşli, “Binanın dönüşümü bütün Beyoğlu'nun dönüşümünü etkiliyor. 10 yıl önce İstiklal’de kaç tatlıcı vardı? Şimdi tatlıcılıktan otelciliğe doğru evriliyoruz. 5 yıl sonra da otelcilikten şikâyet etmeye başlayacağız.” dedi.
İşli, satışın yapıldığını ve artık herhangi bir geri dönüşün söz konusu olmadığını da sözlerine ekledi.
‘YEŞİLÇAM’IN PROTOTİPİYDİ’
Erman Han’ı Aydınlık’a anlatan sinema yazarı Burçak Evren, tarihi mekân için “Yeşilçam’ın prototipi” nitelendirmesini yaptı. Evren, “Yeşilçam’ın duayen yapımcılarından Hürrem Erman’ın sahip olduğu eski Alyon, yeni adıyla Erol Dernek Sokak’ta birçok film şirketi ve meslek kuruluşlarının içinde yer aldığı han. İçindeki film şirketlerinin bürolarıyla bir açıdan Yeşilçam’ın prototipi olan olan bina.” dedi.
6-7 Eylül olaylarında zarar gören binanın Hürrem Erman ve kardeşleri tarafından alındığını belirten Evren, Aydın Boysan ve Cahit Güneri’nin dokunuşlarıyla binanın çok odalı bir hana dönüştürüldüğünü söyledi.
Hürrem Erman’ın Yeşilçam’da benzeri olmayan bir ofis kurduğunu kaydeden Evren, zamanla diğer odaların da film şirketlerine kiraya verildiğini söyledi. Evren, “Hürrem Erman, Havva Sokak’ta olan Erman Film’i binanın en üst katına taşır ve burada bir yapımevinin gereksinme duyduğu tüm birimleri bir araya getirerek Yeşilçam’da benzeri olmayan bir ofis kurar. Hanın diğer katlarındaki odalar ise film şirketlerine kiraya verilerek, bir açıdan Yeşilçam’ın küçük bir alternatifi oluşturulur. 2000’li yıllara kadar Yeşilçam’ın ağırlık merkezi olarak da bu özelliğini korur.” diye konuştu.
ANADOLU’DAKİ SİNEMALARIN DA MERKEZİYDİ
Erman Han’ın yalnız İstanbul için değil, Anadolu için de önemli bir yer olduğunu belirten Evren, Anadolu’daki sinema işletmecilerinin sezon başlarında Erman Han’a geldiğini kaydetti. Evren, “Kısa bir sürede küçük bir Yeşilçam’a dönen han, aynı zamanda Anadolu’daki sinema işletmecilerinin ve de dağıtımcılarının da uğrak yerlerinden biri haline gelir. Film yapmak isteyenlerle film almak isteyenlerin uğrak yeri olan han, ölü mevsim olarak tanımlanan yaz aylarında da olağandışı bir hareketlilik yaşar. Haftanın belirli günlerinde İstanbul’daki yazlık sinemaların adamları film almak için burada toplanır. Erman Film’in yer aldığı en üst kat sinemacılar tarafından “kral dairesi” olarak tanımlanır. Burası yalnızca bir büro olarak değil, özel toplantılar ve gösterilerle de öne çıkan bir yer olur.” dedi.
‘EN ÜST KATI İMPARATORLUK KATI GİBİYDİ’
Hürrem Erman’ın filmlerinin ilk gösterimlerini özel davetlilere ve sinema yazarlarına da gösterdiğini kaydeden Burçak Evren, kendisinin de birkaç gösterime katıldığını dile getirdi. Evren, o anları şöyle anlattı;
“Hürrem Bey’in daveti üzerine birkaç film gösterimine ben de katıldım. Sanırım Rekin (Teksoy) ve Tarık (Dursun) Abi de vardı. Hanın en üst katı adeta imparatorluk katı gibiydi. Her önüne gelen o kata değil girmek, çıkamazdı bile. Geniş bir sinema odası ve odanın içinde dört beş tane geniş kırmızı koltuklar yer alıyordu. Filmi izlerken hem konuşup tartışır hem de Erman Bey’in bu sektörde pek alışık olmadığımız konukseverliğinin cömertliğine tanık olurduk. Herkesin çekindiği otoriter bir görünüşe sahipti ama, gizlemeye çalıştığı babacan ve şakacı bir tarafı da bulunurdu.”
Yeşilçam’ın düşüşe geçmesiyle birlikte Erman Han’a olan ilginin azaldığını belirten Evren, günümüzde birkaç film şirketinin deposundan başka bir yapımevinin olmadığını sözlerine ekledi.