Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Suriye Cumhurbaşkanı Şara: SDG entegrasyona yanaşmazsa Türkiye harekete geçecek

Suriye’de gündem İsrail’le çatışmasızlık mutabakatı ve SDG’nin entegrasyonu. Cumhurbaşkanı Şara, anlaşmanın 1974’e benzeyeceğini belirtirken, bunun İbrahim Anlaşmaları ile bir alakası olmadığını söyledi. Şara, SDG yıl sonuna kadar entegrasyona yanaşmazsa Türkiye’nin harekete geçeceğini de vurguladı

Suriye Cumhurbaşkanı Şara: SDG entegrasyona yanaşmazsa Türkiye harekete geçecek

Suriye ile İsrail arasında 1974’te imzalanan “Ateşkes ve Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması” hâlâ gündemde. 31 Mayıs 1974’te, 1973 Ekim Savaşı’nın ardından ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’ın mekik diplomasisiyle imzalanan mutabakatla Golan’da bir ayrıştırma hattı çizilmiş, BM Gücü (UNDOF) bölgeye yerleştirilmişti. İsrail, Kuneytra’dan çekilmiş ancak Golan’ın büyük bölümü işgal altında kalmıştı. Londra merkezli Al-Majalla dergisine konuşan Suriye İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed el-Dalati, bugünkü temasların hâlâ bu anlaşmayı temel aldığını vurguladı. Dalati sahadaki gelişmeleri aktarırken, Şam’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gazetecilerle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Ahmed Şara da İsrail ile yürütülen müzakerelere dikkat çekti.

Şara, “ABD arabuluculuğunda İsrail ile bir anlaşmaya varmaya çok yakınız. Anlaşma önümüzdeki günlerde imzalanabilir. Bu anlaşma 1974 anlaşmasına benzer olacak, ancak hiçbir şekilde ilişkilerin normalleşmesi ya da Suriye’nin İbrahim Anlaşmalarına katılması anlamına gelmeyecek.” dedi. Savaşın sona erdirilmesi gerektiğini vurgulayan Şara, “Suriye nasıl savaşacağını biliyor ama artık savaş istemiyor. Suriye’nin, İsrail ile bir güvenlik anlaşmasına varmak dışında başka seçeneği yoktur. İsrail’in bu anlaşmaya bağlı kalması ise farklı bir meseledir.” ifadelerini kullandı. Şara, Süveyda’daki olayların da daha önceki güvenlik mekanizmasını bozmak için hazırlanmış bir tuzak olduğunu söyledi.

Suriye Cumhurbaşkanı Şara: SDG entegrasyona yanaşmazsa Türkiye harekete geçecek - Resim : 1

SİNA’DA BENZER SÜREÇ

Şara ve Dalati’nin sözleri, bölgedeki tarihsel örnekleri de akla getirdi. 1973 Ekim Savaşı sonrası Sina cephesinde de benzer bir düzenleme yapılmıştı. Ocak 1974’te imzalanan Mısır-İsrail Ayrıştırma Anlaşması ile İsrail Süveyş’in doğusundan kısmen çekilmiş, bölgeye BM Gücü yerleştirilmişti. Eylül 1975’teki ikinci mutabakatla İsrail daha fazla çekilmiş, tampon bölgeler kurulmuştu. Bu süreç 1978 Camp David görüşmelerine ve 1979 Mısır-İsrail Barış Anlaşması’na zemin hazırlamıştı.

SİSİ’DEN TARİHİ ÇIKIŞ

Bugünlerde Mısır’dan da dikkat çekici mesajlar geliyor. Doha’daki Olağanüstü Arap-İslam Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, İsrail’i açıkça “düşman” ilan ederek, “Bu saldırganlık diplomatik ve askerî mantığın ötesine geçti. Tüm kırmızı çizgileri aştılar.” dedi. Mısır Devlet Enformasyon Servisi Başkanı Diaa Rashwan ise, “Bir Mısır Cumhurbaşkanı’nın 11 Kasım 1977’de Enver Sedat’ın Kudüs ziyareti sonrası ilk kez ‘düşman’ sözcüğünü kullandığına tanık oluyoruz.” ifadeleriyle çıkışın önemini vurguladı. Sedat’ın 1977’deki Kudüs ziyareti ve ardından gelen Camp David görüşmeleri Mısır-İsrail ilişkilerinde dönüm noktası olmuştu. Bugün ise Kahire’nin tavrı, olası bir anlaşma bozulması halinde “İsrail Golan’ı almak isterken Sina’dan olabilir.” yorumlarını gündeme taşıyor.

‘YENİ MUTABAKAT 1974’E DAYANACAK’

Tuğgeneral Dalati, Al-Majalla’ya verdiği röportajda İsrail’in Suriye’nin güneyindeki faaliyetlerini ve Şam-Tel Aviv arasındaki güvenlik düzenlemelerini anlattı. Röportajın BM zirvesi öncesi yayımlanması dikkat çekti. İsrail’in güney Suriye’deki saldırılarını ve Hermon Dağı’nda kurduğu üsleri aktaran Dalati, ilk aşamada birçok askeri mevziiye hava saldırısı düzenlendiğini, gerekçe olarak Hizbullah veya HAMAS bağlantılı grupların silahlara el koyma ihtimalinin öne sürüldüğünü belirtti. Ceramana’da iki Suriyeli görevlinin saldırıya uğramasının ardından dönemin İsrail Başbakanı Netanyahu’nun devreye girdiğini, kendisinin ise arabuluculuk yaparak yerel şeyhlerle anlaşma sağladığını söyledi. Dalati, “İsrail’in sızmalarıyla sahada gerilimi düşürmek için doğrudan temaslar gerekiyordu. Biz 1974 Anlaşması’nı temel aldık. Yeni bir mutabakat da bu çerçevede olabilir. Görüşmeler sürüyor, güvenliği pekiştirecek bir uzlaşmaya varılabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Suriye Cumhurbaşkanı Şara: SDG entegrasyona yanaşmazsa Türkiye harekete geçecek - Resim : 2
Ocak 1974’te imzalanan Mısır-İsrail Ayrıştırma Anlaşması ile İsrail Süveyş’in doğusundan kısmen çekilmiş, bölgeye BM Gücü yerleştirilmişti.

‘TÜRK ÜSLERİ İÇİN PLANLANAN YERLER HEDEF ALINDI’

İsrail’in hava indirme operasyonlarına değinen Dalati, Cebel el-Mani’de yaşanan bir olayı hatırlatarak, “İsrail tarafından yerleştirilmiş bir dinleme sistemi keşfedildi, beş askerimiz şehit oldu. Ardından İsrail operasyonla sistemi söküp geri aldı.” bilgisini verdi.

Suriye hava sahasında İsrail’in tam üstünlüğü bulunduğunu belirten komutan, “Orduya ait hava savunma sistemleri tahrip edilmiş durumda. Etkin bir savunma yok, İsrail sürekli hava sahamızı ihlal ediyor.” dedi.

Dalati ayrıca, saldırıların Türk üsleri için planlanan bölgeleri de hedef aldığını ifade ederek, “Hama’da ve Şayrat’ta Türk üsleri için planlanan bölgeler vardı, İsrail buraları da vurdu.” değerlendirmesinde bulundu.

‘ÇÖZÜM BİRLEŞİK SURİYE’

Tuğgeneral Dalati, Süveyda’da halkın büyük bölümünün devlete katılmaya hazır olduğunu, ancak küçük milislerin ve dış bağlantıların sürece engel olduğunu söyledi. 12-13 Temmuz’da başlayan olaylarda ilk anda güvenlik güçlerine saldırı düzenlendiğini belirten Dalati, “16 asker ve 5 güvenlik görevlisi şehit düştü, aynı gün provoke edici videolar yayınlandı.” dedi.

İsrail’in en üst düzeyde devreye girdiğini, Netanyahu ve ordu yetkililerinin açıklamalarının sahadaki gerginliği artırdığını vurgulayan Dalati, çatışmaların ilk 24 saatinde 50 kişinin öldüğünü, 120’den fazla yaralının hastanelere ulaştığını aktardı.

“Biz Süveyda’yı kontrol etmek için değil, çatışmayı bitirmek için girdik. Ancak silahlı gruplar ve aşiretlerin tepkisi sahayı kaosa sürükledi.” diyen Dalati, ayrılıkçı Dürzi grubun ruhani lideri Şeyh Hikmet Hicri’nin orduya karşı çağrı yaptığını da söyledi.

İsrail’in 15 Temmuz’da Süveyda’yı bombalamasıyla 30 güvenlik görevlisinin şehit olduğunu, ertesi gün Savunma Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın hedef alındığını anlatan Dalati, bunun doğrudan devlet başkanına yönelik tehdit olduğunu kaydetti.

Köylere yönelik saldırı iddialarını da doğrulayan Dalati, “Bu eylemler kınanmalıdır, disiplinsiz unsurların işidir. Soruşturmalar başlatıldı, bazıları tutuklandı.” dedi. Özerklik tartışmalarına da değinerek, “Bazı kişiler ayrılıkçı ajandalar öne sürüyor ama çözüm birleşik Suriye’dir.” vurgusunu yaptı. Sosyal medyadaki “abluka” iddialarını ise, “Yollar açık, giriş çıkış serbest. Abluka yok.” sözleriyle reddetti.

‘TÜRKİYE OPERASYON YAPABİLİR’

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, SDG’ye yönelik olası operasyona da değinerek, “SDG ve PKK içindeki bazı kanatlar mart anlaşmasını boşa çıkardı ve süreci yavaşlattı. Kuzeydoğu Suriye’deki mevcut durum hem Türkiye’nin hem Irak’ın ulusal güvenliği için tehdit oluşturmaktadır. Eğer aralık ayına kadar entegrasyon sağlanmazsa Türkiye askeri olarak harekete geçebilir.” dedi.

Şara ayrıca, SDG’nin “ademimerkeziyet” talebini reddederek, Suriye’nin mevcut yasalarıyla zaten ademimerkeziyetçi bir yapıya sahip olduğunu, federal taleplerin ayrılıkçılığın kamuflajı olduğunu belirtti.

Suriye Ahmed Şara İsrail ABD