Suriye Cumhurbaşkanı’ndan SDG’ye net mesaj: Bir zerre toprak dahi vermeyeceğiz
Suriye’de devlet kanalına röportaj veren Suriye Lideri Şara, ülkesinin tek bir zerre toprağını vermeyeceğini vurguladı. SDG’nin ‘Kürt halkını temsil etmediğini’ söyleyen Şara, İsrail’in de Suriye ile dolaylı savaş hâlinde olduğunu açıkladı
SURİYE Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Suriye’nin resmi televizyon kanalı El İhbariye TV ve Suriye Arap Haber Ajansı (SANA) aracılığıyla Suriye’deki gelişmelere ilişkin kapsamlı bir röportaj verdi.
Röportaj ülkede “Suriye Bölünmeyi Kabul Etmiyor” başlığıyla yayınlandı.
Dış ilişkilerini kendi egemenliği, bağımsız karar alma ve ülke çıkarlarını önceliklendirme temelinde kurmayı hedeflediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Şara, “Suriye’nin bölünmeyi kabul etmeyeceğini ve tek bir karış toprağından bile vazgeçmeyeceğini vurgulayarak, ülkesinin dünyadaki hiçbir ülkeyle gerginlik içinde olmak istemediğini” kaydetti.
Şara, Suriye siyasetinin temelinin insanları korumak ve onların geçimini sağlamak olduğunu ifade ederek, ekonominin yalnızca ticaret ve yatırımdan ibaret olmadığını; üretimi artırmak, tarım ve sanayiyi kalkındırmak ve dengeli bir ekonomik ortam tesis etmek gerektiğini dile getirdi.
‘TEK BİR ZERRE TOPRAK DAHİ VERİLMEYECEK’
Suriye Lideri, terör örgütü PYD/ YPG’nin çatı örgütü Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yürütülen müzakerelere ilişkin de konuştu.
SDG’nin Kürt halkının sesi olmadığını vurgulayan Şara, şunları söyledi:
“Süveyda’da Bedevi aşiretleri ile Dürzî topluluğu arasında çıkan anlaşmazlıkta tüm tarafların hataları vardır. Öncelikli olarak kan akışını durdurmak, ardından gerçekleri araştırma komisyonları kurmak ve hatası olanların hesap vermesi gerekmektedir. Bazı taraflar ya Süveyda içinde ya da dışarıdan, özellikle İsrail içinden, durumu fırsata çevirmeye çalışmakta. Suriye, bölünmeyi kabul etmeyecek! Bölünme bulaşıcı bir etki yaratacaktır, örneğin kuzeydoğunun bölünme eğilimine girmesi halinde bu Türkiye ve Irak’ı da büyük ölçüde etkileyecek; dünya genelinde de yankılar yaratacak.
“SDG ile yürütülen müzakereler ilerleme kaydetti ancak uygulama gecikmeler ve uluslararası müdahaleler nedeniyle aksıyor. Aralık ayında tamamlanması hedeflenen anlaşma, SDG güçlerinin Suriye Arap Ordusu’na katılmasını ve yerel yönetim düzenlemelerini kapsıyor. Özellikle Şam’a bağlı Arap aşiretleri olmak üzere kuzeydoğu halkı, meselenin hızlı çözümünü talep ediyor.
“Suriye’nin kuzeydoğusunda ademimerkeziyetçilik veya bölünme eğilimi gösteren unsurlar SDG’dir. Bölgedeki Arap unsuru, nüfusun yüzde 70’inden fazlasını temsil ediyor. Ayrıca SDG, Kürtleri temsil etmiyor ve bu nedenle bölgenin tek sesi olarak değerlendirilemez. Süveyda ve kuzeydoğu Suriye’nin çıkarları Şam’dadır ve bu, Suriye’nin yaralarını sarması ve yeni bir yola girmesi için bir fırsattır.
“Bu sorun savaş veya çatışmayla değil, barışçıl yollar ve müzakerelerle çözülmelidir. SDG unsurlarının Suriye Arap Ordusu’na katılımı konusunda anlaşmalar yapıldı. Kürt bölgelerine özel statüler ve bazı yerel liderlik pozisyonları verilecektir. Devletin halktan süreklilik talep etmesi de anlaşılır bir durumdur.”
“Suriye tek bir zerre toprağını bile vermeyecek. Halkın huzuru ve ülkenin birliği için her türlü tedbiri alacağız. Bu konuda verdiğimiz ‘and’, yani halk önündeki yeminimiz sağlamdır.”

‘İSRAİL SURİYE İLE SAVAŞ DURUMUNDA’
“İsrail, Suriye’yi bölgesel bir çatışma sahası hâline getirmek istiyor. İsrail’in Suriye’yi bölme planları vardı; ancak rejimin devrilmesiyle bu planlar şaşırdı. Bazı sorunlarını ise ‘kasıtlı güç gösterileri’ ile örtmeye çalışıyor. Şu anda İsrail ile güvenlik görüşmeleri yürütüyoruz. Bu görüşmeler, 8 Aralık öncesi duruma dönülmesini öngören bir çerçevede sürüyor; ancak henüz sonuçlanmış değil.
“BM ve UNDOF (Birleşmiş Milletler Ayrılma Gözlem Gücü) güçlerinin eski mevzilerine dönmesini talep ettik. Suriye’nin güneyindeki Mavi Hat çöktü ve İsrail onun yerine geçti. İsrail, Suriye’nin 1974 ayrışma anlaşmasına bağlı kalmasına rağmen, kurtuluştan sonra Suriye ile dolaylı bir savaş durumuna geri döndü. 1974 anlaşmasının yeniden uygulanması için müzakereler sürüyor; kurtuluştan önceki sınırlarımız yeniden tesis edilmelidir.”
‘RUSYA’NIN ROLÜ STRATEJİK İRAN’LA KALICI KOPUŞ YOK’
Suriye’nin tüm ülkelerle huzur ve sükûnet içinde ilişki kurmayı hedeflediğini söyleyen Şara, Rusya’nın stratejik önemine dikkat çekti. Şara, Rusya’nın Suriye ile Osmanlı döneminden bu yana süren ilişkilerin bulunduğunu hatırlattı. Geçmiş bağların korunması gerektiğini, geçmişe takılı kalmanın ilerlemeyi engelleyeceğini belirten Şara, “Önemli olan ilişkilerin Suriye egemenliği, bağımsız karar alma ve ülke çıkarı önceliği üzerine kurulmasıdır.” dedi. Değerlendirmelerinde İran’a karşı temkinli ifadeler kullanması dikkat çeken Şara, Tahran’a da açık kapı bıraktı. İran ve Rusya için şunları ifade etti: “Rejimin düşmesi, bölgeden İran yanlısı unsurların çıkarılmasına yol açtı ve Suriye, İran ile ilişkilerinde bir soğukluk dönemi yaşadı. İran’ın 8 Aralık’tan sonra Suriye’yi kaybetmesi, bölgedeki en büyük gerilemesiydi. İran için yara biraz daha derin oldu. Ancak biz, İranlılarla aramızda kalıcı bir kopuş olacağını söylemiyoruz.

“İran’dan bahsederken Rusya’yı da göz önünde bulundurmak gerekir; Moskova hem Şam’da hem bölgesel zirvelerde doğrudan rol aldı. Suriye’nin dış politikasında başından beri sükûnet aradı; bize karşı çıkanlarla bile gerilimden kaçındı. Rusya, 1946’dan bu yana Suriye ile tarihi bağlara sahip küresel bir güçtür; bu ilişkiler stratejik bir çerçevede korunmalıdır. Enerji, gıda ve savunma alanındaki Suriye-Rusya bağları tarihî mirastır; akıllıca yönetilmeli, tepkisel şekilde bozulmamalıdır. Yaptırımlar sürerken Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi’ndeki oyu ve küresel ağırlığı, Suriye-Rusya ilişkilerinin istikrarını stratejik bir zorunluluk haline getiriyor.
“Kurtuluş sırasında Hama’ya ulaştığımızda Ruslarla müzakereler başladı; karşılıklı taahhütler savaşı olumlu etkiledi. Humus’ta Ruslar doğrudan katılmaktan çekindi, hava saldırılarını durdurdu; bu da onların müdahalesini azaltan bir anlaşmayı yansıtıyordu. Hmeymim üssünü hedef alabilirdik fakat Rusya ile doğrudan çatışmaya dönüşmemesi için itidal gösterdik. Rusya’nın tutumu rejim liderine değil, stratejik çıkarlarına ve Suriye ile tarihî bağlarına dayanıyordu. Halep’ten sonra Moskova ile iletişim açtık; Rusya’nın Suriye’deki çıkarlarının süreceğini, ancak yeni şartlarla olacağını kabul ettik.”
‘KREDİLERE BAĞIMLI YAŞAM İSTEMİYORUZ’
SURIYE Lideri Ahmed Şara, Suriye’nin idari yönetimindeki öncelikleri hakkında da konuştu.
Yeni sistemin oturmasının zaman alacağını ifade eden Şara, seçimlerin ardından anayasa hazırlıklarının gündeme geleceğini, parlamentonun geçici dönemde bölge temsilciliğine dayalı seçimli yapıyla düzenlendiğini söyledi.
Geçmişte milyonlarca ton buğday üreten Suriye’nin bugün 700 bin tonla sınırlı kaldığını hatırlattı. Son dokuz ayda bin 150 yeni üretim hattı açıldığını, âtıl durumdaki tesislerin yeniden faaliyete geçtiğini aktardı.
Şara, Suriye Kalkınma Fonu’nun ilk hedefinin yerinden edilenler olduğunu, ardından yolların açılması, enkazın kaldırılması, yıkılan yerleşimlerin altyapısının yeniden kurulması ve çiftçilere kredi verilmesinin planlandığını aktardı.
“Yardımlara veya siyasallaşmış kredilere bağımlı yaşam istemiyoruz.” diyen Şara, ancak ilk süreç içinde yabancı yatırımlar için yasaların değiştirildiğini, ülkenin yatırımlara açıldığını belirtti.
Yatırımların istihdam yaratacağını, döviz getireceğini ve altyapıyı geliştireceğini ifade etti. Ülkenin uluslararası ve bölgesel ilişkilerini hızla yeniden kurduğunu belirterek, “ABD iç pazarda yatırım istiyor, bölge ülkeleri ise Suriye’ye sevgi ve ilgi gösteriyor.” dedi.
Suriye’nin stratejik konumuna dikkat çeken Şara, doğubatı internet hatlarının 6 bin kilometrelik fiberoptik altyapıyla Suriye üzerinden geçebileceğini, kara ticaret yolları ve enerji arzında da ülkenin avantajlı olduğunu vurguladı.
Şara, “Her ay altyapıda ilerleme göreceğiz. Gerekli olan sabır ve güvendir.” diye konuştu.
Röportajını şu sözlerle sonlandırdı:
“Halkın hayallerini bir anda gerçekleştiremeyiz ama her eve değecek şekilde ilerleyeceğiz.”
CENTCOM KOMUTANI ŞARA İLE GÖRÜŞTÜ
ABD’nin yeni Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Oramiral Charles Brad Cooper, Şam’da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile görüştü. Görüşmede “DEAŞ tehdidi” ve silahlı grupların Suriye ordusuyla bütünleşmesini gündeme geldi. CENTCOM’dan yapılan açıklamada, Şara ve eşi Latife El Derubi’nin, Halk Sarayı’nda Oramiral Cooper ve eşi Susan Cooper ile ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ve beraberindeki heyeti kabul ettiği belirtildi. Açıklamada, silahlı grupların hükhumet ordusuna dahil edilmesine yönelik çabaların ele alındığı aktarıldı. Ayrıca, “DEAŞ tehdidinin ortadan kaldırılması, ABD’ye yönelik olası saldırı riskini azaltacak ve Başkan Donald Trump’ın, komşularıyla barış içinde yaşayan istikrarlı bir Suriye vizyonuna katkı sağlayacaktır.” ifadeleri yer aldı. Suriye resmi ajansı SANA ise görüşmeye bazı bakanların da katıldığını duyurdu.

Haberde, siyasi ve askeri işbirliği imkanlarının değerlendirildiği, güvenlik ve istikrarın güçlendirilmesine yönelik ortak çıkarların öne çıktığı kaydedildi.
CENTCOM Komutanı, Suriye’de Ahmed Şara ile görüşmeden önce PYD/YPG elebaşı Mazlum Abdi ile bir araya gelmiş ve burada ABD’nin SDG’ye olan desteğinin süreceğini bildirmişti