Yandex
19 Haziran 2025 Perşembe
İstanbul 26°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Suriye merkezi olmayan bir devlet olmalı’

Suriye’deki Dürzilerin manevi liderlerinden Şeyh Hikmet el-Hicri, Rûdaw TV’ye konuştu. El-Hicri, mevcut düzenden memnun olmadıklarını belirterek, yeni hükûmetin yayınladığı anayasa taslağından memnun olmadıklarını söyledi.

‘Suriye merkezi olmayan bir devlet olmalı’
HABER MERKEZİ

Daha önce PYD/YPG ile işbirliği halinde olan Süveyda Askeri Konseyi ile adı anılan Şeyh Hicri de tıpkı PYD gibi yeni Suriye anayasasının etnik ve mezhepsel tüm bileşenlere göre düzenlenmesi gerektiğini savundu. İdari yerelleşme adı altında ‘ademimerkeziyetçi’ bir sistem çağrısı yaptı. Hicri şöyle konuştu:

“İstikrar, Suriye'nin durumu, farklı bileşenler, sınıfların dağılımı ve karışımı dikkate alınmadan gerçekleşemez. Bu nedenle mevcut geçici yönetim tarzı, tüm bunlar için bir denge kurmadıkça ve akıllıca ve titizlikle çalışmadıkça sürdürülebilir olmayacak... Sorunlar da devam edecek... Bu nedenle biz ve Suriye'nin aktörleri, idari yerelleşmeye çağrıda bulunduk.”

Hicri, anayasal bildiriden memnun olmadıklarını belirterek sözlerine şöyle devam etti:

“Anayasal bildiri diye adlandırılan şey aslında zalimce bir bildiriydi. Biz ve Suriye'nin tüm bileşenleri bir çok maddesinden memnun değildik. Orada bulunan az sayıdaki hak sadece Kürtler için değil, halkın tüm mezhep ve bileşenleri için de geçerliydi. Hatta Sünni kardeşler bile bundan memnun değildi. Ayrıntılara girmeye gerek yok, tamamen iptal edilmesi talebini vurguluyoruz.

“Biz vurguluyoruz ve uzmanlar tarafından iptal edilmesini talep eden ilk kişi olduk ve hiçbir tereddüt olmadan ve hiç kimseyi gözetmeden, demokratik, sivil, merkezi olmayan sistemle birleşik bir devlete çağrısında bulunduk.”

‘Suriye merkezi olmayan bir devlet olmalı’ - Resim : 1

İSRAİL’İ REDDETMEDİ

El-Hicri, Rudaw muhabirinin “İsrail her zaman Dürzilerin hak ve güvenliğinin korunması gerektiğinden bahsediyor. Aynı şekilde Suriye'de Kürt güvenlik ve haklarından da bahsediyor. İsrail'in bu tutumunu nasıl görüyorsunuz?” sorusuna da Şam’ın İsrail ile diplomatik adımlarına atıfta bulunarak şöyle yanıt verdi:

“Hak verilmesi konusunda hiç kimseye farklı yaklaşmıyoruz. Bize doğru adım atan herkese, bizim de ona doğru adım attığımızı herkes görür. Onlar da şimdi Suriye'nin geçici liderliğiyle görüşme ve müzakere yapıyor. Onlardan kabul görüyorlar... Dolayısıyla cevap açık, olayların seyrinde okunabilir. Dünyadaki tüm ülkeler ve uluslar, bir millet olarak haklarımızı ve güvenliğimizi talep ediyor.”

Hicri dış müdahale çağrısında bulunmuştu

Suriye'de bazı Dürzi gruplarla Suriye Ordusu arasında geçen mayıs ayının başında çatışmalar yaşanmıştı. Yaşanan gelişmeler, Dürzi toplumunun ikiye bölündüğünü ortaya koymuştu. Şam yönetimiyle uzlaşmayı reddeden ve Süveyda Askeri Konseyi’nin öncülüğünü yaptığı grupların İsrail’in desteğiyle Şam güçlerine karşı çatışmalara hazırlandığı belirtilmişti. Süveyda’da genel seferberlik ilan eden söz konusu gruplar, Suriye Ordusu’na ait askerî konvoyların kente girişini engellemeye çalışmıştı. Ancak Suriye Ordusu’nun ihtiyatlı tutumuyla bölgede çatışmasızlık sağlanmıştı. Söz konusu gruplarla bağlantılı isimlerden biri olan Şeyh Hikmet el-Hicri, Şam yönetimini terör örgütü DEAŞ’a benzetmiş, Dürzi toplumunun korunması için uluslararası barış gücü ve dış müdahale çağrısında bulunmuştu. Süveyda Askeri Konseyi’nin, PKK/PYD’nin çatı örgütü konumundaki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile işbirliği içinde kurulduğu öne sürülüyor. Konseyin kuruluş bildirilerinde, özyönetim ve idari ademimerkeziyetçilik modelinin benimsendiği duyurulmuştu. Ayrıca konseyin yayımladığı logolarda Suriye haritasına Hatay ilinin de dâhil edildiği dikkat çekmişti. El-Araby el-Cedid gazetesine konuşan yerel kaynaklar, SDG’den bir heyetin yaklaşık iki ay önce Süveyda’ya giderek konseyin liderleriyle görüştüğünü aktarmıştı. Aynı kaynaklar, SDG’nin özyönetim modelini Dürzi nüfusun yoğun yaşadığı bölgelerde yaygınlaştırmayı hedeflediğini ifade etmişti. PYD yöneticilerinden Salih Müslim de 29 Nisan’da Lübnan merkezli An-Nahar gazetesine verdiği röportajda, Dürzi gruplarla görüştüklerini açıklamış ve Süveyda’daki yapılanmayı desteklediklerini dile getirmişti. “Suriye’nin geleceği ademimerkeziyetçi modeldedir.” diyen Müslim, “Dürziler özerk yönetime benzer bir yolu yavaş da olsa izliyor. Aleviler de isterse deneyimimizi paylaşırız” ifadelerini kullanmıştı. Suriye’deki bazı medya organları da Süveyda Askeri Konseyi’nin SDG ile koordinasyon içinde kurulduğunu ve uluslararası koalisyondan lojistik destek aldığını yazmıştı. Süveyda’da yaşayan sivil aktivist Hani Harb da The New Arab’a yaptığı açıklamada, konseyin kuruluşunu “Suriye’nin coğrafi bütünlüğünü parçalamaya yönelik uluslararası bir planın parçası” olarak nitelendirmiş, konseyin sloganları ile SDG’ninkiler arasındaki benzerliğe dikkat çekmişti. Harb, konsey liderlerinin SDG tarzı üniformalar giydiğini de belirtmişti.

Suriye PYD YPG İsrail