Yandex
17 Mayıs 2025 Cumartesi
İstanbul 18°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Suriye’nin kuzeyinde İkinci İsrail’e dönüş

Barzani’ye yakın ENKS ile PYD/YPG’nin düzenlediği konferanstan ayrıntılar ortaya çıktı. Basına kapalı yapılan oturumda Suriye'nin federal yapıya dönüştürülmesini öngören belge oy birliğiyle onaylandı. Uzmanlar planı 'İkinci İsrail' girişimi ve 'Büyük Kürdistan' senaryosunun parçası olarak değerlendi

Suriye’nin kuzeyinde İkinci İsrail’e dönüş! Uzmanlar uyardı: Suriye'nin parçalanması planı işliyor

Barzani’ye yakınlığı ile bilinen Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ile PYD/YPG arasında “Kürt-Kürt diyaloğu” kapsamında düzenlenen “Birlik ve Ortak Tutum Konferansı”nda yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Konferansın önceki gün okunan sonuç bildirisinin dışında basına kapalı bölümde “Suriye ulusal alanı” ve “Kürt ulusal alanı” başlıklı maddelerin oy birliği ile onaylandığı PKK/PYD tarafından kaydedildi. Suriye ve Kürt ulusal alanlarında çok sayıda kararların yer aldığı belge onaylandı. Belgede, Kürt bölgelerinin federal bir Suriye çatısı altında bütünleştirilmesi yer alıyor. PKK/PYD’ye yakın medya organları oy birliği ile onaylanan belgedeki maddeleri paylaştı. Maddelerde “federasyon” ve “iki ayrı meclis” talepleri dikkat çekti.

Konferansta onaylanan belgede öne çıkan maddeleri olduğu gibi yayınlıyoruz:

“SURİYE ULUSAL ALANI:

- Suriye yönetim sistemi, siyasal çoğulculuğu, iktidarın barışçıl yollarla devredilmesini ve güçler ayrılığını benimseyen iki meclisli bir parlamenter sistem olmalıdır. Ayrıca, ademi merkeziyetçi bir sistem çerçevesinde bölgesel konseylere dayanmalıdır.

- Merkez ve bölgeler arasında adil bir güç ve zenginlik dağılımını içeren ademimerkeziyetçi bir Suriye.

- Kürt bölgelerinde ve Suriye'nin tüm bölgelerinde demografik değişimin önüne geçilmeli ve durdurulmalı. Serêkaniyê (Resulayn), Girê (Tel Abyad), ve Afrin halkı da dahil olmak üzere zorla yerinden edilmiş kişilerin güvenli bir şekilde yurtlarına dönmelerini sağlanmalı.

- Demokratik ilkeleri formüle etmek ve tüm Suriye fraksiyonlarını ve bileşenlerini temsil eden ve tam yürütme yetkisine sahip bir hükümet kurmak amacıyla, uluslararası hakemlik denetiminde, tüm Suriye bileşenlerinin temsilcilerinin yer aldığı bir kurucu meclis oluşturulması.

- Anadilde ifade, eğitim hakkı ve kültürün tüm bileşenler için bir hak olarak uygulanması.”

Suriye’nin kuzeyinde İkinci İsrail’e dönüş - Resim : 1

“KÜRT ULUSAL ALANI:

- Kürt bölgelerinin federal bir Suriye çatısı altında bütünleşik bir siyasi ve idari birim olarak birleştirilmesi.

- Kürt halkının Suriye'deki ulusal varlığını yerli bir halk olarak tanımak. Siyasi, kültürel ve idari haklarını özgür ve eşit bir şekilde kullanma hakkı da dahil olmak üzere, uluslararası antlaşma ve sözleşmeler uyarınca ulusal haklarını anayasal olarak güvenceye almak.

- Kürtçenin ülkede Arapça ile birlikte resmi dil olarak anayasada tanınması, Kürtçe eğitim ve öğrenimin sağlanması.

- Kürt dili, tarihi mirası ve kültürü ile ilgili merkezler ve bölümler kurmak, Kürtçe yayın yapan radyo ve televizyon kanalları gibi medya merkezleri açmak, kitap, dergi ve yayınlar çıkarmak, çalışma ve araştırma merkezleri açmak.

- Kürtlerin devletin yasama, yargı, yürütme ve güvenlik kurumlarına katılımını sağlamak.

- Kürtlere karşı uygulanan Arap Kuşağı Projesi ve Kürt bölgelerindeki Araplaştırma operasyonları gibi tüm istisnai politikalar, önlemler ve yasalar iptal edilmeli, bu ayrımcı politikalardan zarar görenlere tazminat ödenmeli. Bu politikalar uygulanmadan önceki duruma dönülmeli, Suriye’nin egemenliğini ve Kürtlerin varlığını etkileyen gizli ve kamuya açık anlaşmalar iptal edilmelidir.

- Kürt bölgelerinin altyapısının geliştirilmesi ve geçmiş dönemlerde kasıtlı olarak dışlanması ve ihmal edilmesi nedeniyle, zenginliklerinden elde edilen gelirlerin bir yüzdesinin kalkınma ve yeniden inşa çalışmalarına ayrılması.”

Suriye’nin kuzeyinde İkinci İsrail’e dönüş - Resim : 3

‘HEDEF ŞAM YÖNETİMİ’

Suriye'nin geleceğine ilişkin hazırlanan ve parçalanmış bir yapıyı tarif eden belgeyi, Aydınlık’a değerlendiren uzmanlar, kritik uyarılarda bulundu. İstanbul Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Emekli Jandarma Kurmay Albay Dr. Eray Güçlüer ve Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Emekli Jandarma Binbaşı Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe, belgenin arkasındaki planı ve olası sonuçlarını yorumladı.

Dr. Eray Güçlüer, belgede “merkezi olmayan bir devlet” modelinin önerildiğini belirterek, “Merkezi olmayan ne demek derseniz, örneğin federal veya konfederal sistemdir.” dedi. İsviçre örneğini veren Güçlüer, “Kantonlar adeta bağımsız devletler gibidir; başka devletlerle anlaşmalar yapabilir, büyükelçilik açabilirler. Yani her şeyi yapabilirler.” ifadelerini kullandı.

Bu girişimi “'merkezi olmayan' maskesi altında konfederal bir yapı kurmak” olarak tanımlayan Güçlüer, “Bu, 'İkinci İsrail' planının bir başka versiyonu. Suriye’yi konfederal bir yapıya dönüştürmek istiyorlar.” vurgusunu yaptı.

ABD’nin hedefinin doğrudan Şam yönetimi olduğunu belirten Güçlüer, “Şu ana kadar geçen sürede ABD ve PKK/PYD süreci oyalamaya yönelik girişimlerde bulunuyor ve bir şeyler için zaman kazanmaya çalışıyor gibi görünüyor. Neden veya ne için zaman kazanmak için uğraşıyorlar sorusunun cevabı belirsiz. Muhtemelen Suriye ile ilgili bir takım başka planlara sahipler. Terör örgütleri üzerinde Türkiye'nin büyük bir baskısı olduğu için ve Türkiye'yi aşamadıklarından dolayı sanırım Şam yönetimi üzerinde baskı kuracak bir takım olayların peşindeler. Şam’ı devirmek ya da Şara'yı konfederal yapıyı kabul etmeye zorlamak istiyor olabilirler. Türkiye Suriye'de ülkemiz aleyhine gelişebilecek oldu bitti tarzında DeFacto durumlara karşı dikkatli olmalıdır.” dedi.

Suriye’nin kuzeyinde İkinci İsrail’e dönüş - Resim : 4

'Büyük Kürdistan senaryosunun bir parçası'

Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe de Kamışlı’da onaylanan belgenin, “ilk bakışta bölge halkı için önemli hususlar taşısa da uzun vadede Suriye'nin bölünmesine kapı aralayabileceğini” belirtti. Gökçe, “Bölgedeki farklılıkları kullanarak istikrarsızlık üretme çabasının bir filizi olarak görmek mümkün” diye konuştu. Gökçe şu değerlendirmelerde bulundu:

“Belgede bahsedilen hususlar Kürt halkı ve Arap olmayan halkların geçmişte yaşadıklarının üstünü örtmesi açısından oldukça önemli hususlara vurgu yapıyor. Ama uzun vadede bölünmeye götürülebilme potansiyeli olan bu politikanın istikrarsız bir Suriye yaratması muhtemel.

“‘Acaba üniter bir yapı içinde belgede bahsedilen hususların gerçekleşmesi Suriye'nin bütünlüğü açısından daha iyi olabilir mi?’ sorusunun da tartışılması gerekmektedir. Suriye hükûmeti bugüne kadar izlediği politikalar çerçevesinde ‘bütünlüğe’ vurgu yaptı ve geçici anayasada da Arap halkının belirgin üstünlüğü yer aldı. İş böyle olunca Şara hükûmetinin ilk etapta olumsuz yaklaşabileceği düşünülebilir. Ama ekonomik açıdan oldukça sıkıntılı bir süreçte olan Şam hükûmetinin Suriye'nin hidrokarbon kaynaklarının kontrolünü tekrar ele geçirme ve yönetme konusuyla birlikte dışarıdan alabileceği maddi yardımlar konusunun bu hususa indirgenmesi durumunda elinin sıkışacağını düşünmek gerekiyor. Çünkü Kürt bölgesinde ABD'nin oldukça etkili olduğu düşünüldüğünde Kürtlerin Batılı ülkeler nezdinde Şam hükûmetine göre farklı algısı olduğu düşünüldüğünde Şam hükümetinin nasıl karar alacağı şimdilik müphem görünüyor.

“Türkiye için önemli olan husus terör örgütü PKK'nın silah bırakmasıdır. Silah bırakma ve örgütün tasfiyesinin şekli ve süreci oldukça sıkıntılı görünüyor. Bu belgede Suriye'deki Kürt silahlı güçlerinin bir bütün olarak kalması öngörülmekte olup bu durumun gelecek dönemlerde Türkiye'ye tekrar tehdit olup olmayacağı tam olarak belli değil. Ancak bir şekilde bu bölgede çatışmasızlık ortamının yaratılması için bazı asgari müştereklerde buluşma zorunluluğu Türkiye'yi bu sürece yakınlaştırabilir.

“Şunu da unutmamak lazım. Bu gelişmelerin eski İsrail ordu yetkililerinin yıllar önce yaptığı açıklamada belirttiği bölgede Suriye-Irak-Türkiye ve İran'ı içine alan Büyük Kürdistan Devletinin kurulması senaryosunun bir parçası olarak değerlendirilirse, Irak ve Suriye coğrafyasından sonra sıra hangi ülkeye gelecek sorusunun cevabı belki de Türkiye açısından oldukça tehlikeli hale gelebilir.”

NE OLMUŞTU?

Kamışlı’da dün ENKS ile PYD konferans düzenledi. Konferansa, PYD/YPG elebaşı Mazlum Abdi, Mesut Barzani’nin temsilcisi Dr. Hamid Derbendi, KYB ve DEM Parti heyetleri de katıldı. Divanı, PKK/PYD elebaşlarından İlham Ahmed, ENKS Genel Sekreteri Muhammed İsmail ve PYD Eş Başkanı Pervin Yusuf yönetti. Konferans, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin “Ey düşman!” marşı ile başladı. ENKS ile PYD’nın bu konferans çerçevesinde Şam’a heyet göndereceği ve heyetin burada uzlaşılan maddeleri müzakere edeceği belirtildi.

ABD ve Fransa, 8 Aralık 2024’te Esad’ın düşmesinin hemen ardından daha öncede devreye sokmaya çalıştığı “Kürt-Kürt diyaloğu”nu başlattı. Suriye’nin kuzeydoğusuna birçok defa giden ABD’li ve Fransız heyetler, aylardır PYD ile ENKS arasında mekik dokuyordu.

Suriye’nin kuzeyinde İkinci İsrail’e dönüş - Resim : 5

‘Ortak heyet Şam’a gidecek’

Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Başkanlık Divanı Üyesi Süleyman Oso, önceki gün düzenlenen konferansın ardından PYD ile ENKS’nin ortak bir heyetin kısa süre içinde Şam’a giderek Suriye hükûmetiyle görüşmelere başlayacağını açıkladı. Süleyman Oso, birkaç gün içinde tarafların arasında oluşturulacak bir heyetin yeni Suriye hükûmetiyle müzakerelere başlayacağını kaydetti. Oso, “Belgelerimizi hazırladık. Aynı şekilde PYD, diğer siyasi partiler ve Mazlum Abdi de katılım sağlayarak ortak bir heyet oluşturabiliriz. Bu heyet halkı temsil etme yetkisine sahip olacak.” diye konuştu.

Oso sözlerine şunları ekledi:

“Buradaki mesele sadece temsil yetkisi değil; esas olan, gönderilecek kişilerin hazırlanan belgeyi sahiplenip koruyacak nitelikte olmasıdır. Görüşmeler başladığında özel danışmanlar da sürece dahil edilecek ve uzmanlarla sürekli temas halinde olunacak.”

Heyetin tam olarak ne zaman oluşturulacağına dair kesin bir tarih verilmediğini belirten Oso, mevcut siyasi atmosferin hassasiyetine işaret ederek, sürecin yakın zamanda şekilleneceğini ifade etti.

Suriye