Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

TBMM’de yapılan İmralı Adası’na gitme kararı oylaması ve siyasi partiler

Barışın sağlanması ve çocuklarımızın geleceği, her türlü siyasi kazancın üzerinde olmalıdır. Çünkü siyasi partiler politikalarını, yurttaşların geleceğini daha iyiye ve daha ileriye taşımak için oluşturmalıdır.

TBMM’de yapılan İmralı Adası’na gitme kararı oylaması ve siyasi partiler
DR. HABİP EKSİK / 27.DÖNEM HDP IĞDIR MİLLETVEKİLİ

TBMM’de komisyonda 21 Kasım günü oylanan karar, siyasi partilerin neyi ne kadar öncelediklerini ve demokratik yaşamı ne kadar istediklerini anlamak için topluma önemli bir gösterge niteliğindeydi. Ne yazık ki ortaya çıkan tablo, bazı siyasi partilerin politik odak noktalarının toplumun gerçek sorunlarından ne kadar uzaklaştığını gösterdi. Oysa barışın sağlanması ve çocuklarımızın geleceği, her türlü siyasi kazancın üzerinde olmalıdır. Çünkü siyasi partiler politikalarını, yurttaşların geleceğini daha iyiye ve daha ileriye taşımak için oluşturmalıdır.

Bir siyasi partinin iktidar olup olmaması ya da politikalarını başka bir siyasi partinin liderine karşıtlık üzerinden kurması toplum tarafından görülür ve toplum, bu siyaset tarzının halka hiçbir şey kazandırmayacağı yönünde değerlendirme yapar. Bunun doğal sonucu ise bu tür siyasi partiler için başarısızlıktır.

Ayrıca siyasi partilerin içinde birkaç demokrat ya da milliyetçi insanın bulunması, o partiyi demokrat ya da milliyetçi yapmaz. Bir partiyi demokrat ya da milliyetçi kılan, toplumun karşı karşıya olduğu sorunlara karşı geliştirdiği kurumsal yaklaşım ve bu sorunları çözmek için ortaya koyduğu politik duruştur. Politikasını yüzde iki oy alan marjinal bir partinin çizgisine benzetecek şekilde konumlandıran partiler, zamanla o marjinal partiye dönüşür ve zamanla toplumsal karşılıkları da aynı seviyeye iner.

POLİTİK DURUŞU NET OLMAYAN PARTİLER DE VAR

Ne yazık ki, “ne şiş yansın ne kebap” anlayışıyla hareket eden, politik duruşu net olmayan partiler de var. Toplum elbette bu tür partilere de sorar: “Ey oyumu isteyen, iddia sahibi siyasi parti! Sen benim en can alıcı sorunumda çekimser kalıyorsan, benim dertlerime nasıl derman olacaksın?” Toplum, siyasal zekâsıyla böyle bir tutumu asla karşılıksız bırakmaz; sandıkta bunun hesabını sorar ve bu tür partilere ağır bir bedel ödetir. Sonuçta bu tür partilerin siyasal alanda varlık göstermesi imkânsız hâle gelir, neticede de bir tabeladan ibaret partiye dönüşürler. Geçmiş, bu tür partilerin örnekleriyle doludur.

Velhasıl önümüzdeki süreçte birçok siyasi partinin sergilediği politik duruşa göre kaybettiğini, birçok siyasi partinin ise kazandığını göreceğiz. Çünkü unutulmamalıdır ki, ülkemizin insanı vefayı sever, vefasızı da unutmaz.

Toplum güzellikten ve barıştan yana olanlara kazandıracaktır, yanlıştan yana olanlara ise kaybettirecektir. Tabii tercih siyasi partilerin ve siyasetçilerin kendilerinde olacaktır.

Mevlâ bizleri, safı ve ameli her daim barıştan ve güzel olandan yana olanlardan eylesin.

TBMM İmralı Adası