İhraç edilen teğmenlerden Anıtkabir ziyareti: Ahmet Hakan'dan fotoğrafa, Deniz Zeyrek'ten avukata tepki
Kara Harp Okulu mezuniyet töreni sonrasında, kılıç çatarak, 'Mustafa Kemal’in askerleriyiz' sloganı attıkları için ihraç edilen teğmenler Anıtkabir'i ziyaret etti. Ahmet Hakan bu ziyarete tepki gösterirken, Deniz Zeyrek'den de teğmenlerin avukatına tepki geldi.
Kara Harp Okulu mezuniyet töreni sonrasında, kılıç çatarak, 'Mustafa Kemal’in askerleriyiz' sloganı attıkları için ihraç edilen beş teğmen, ihraç kararının ardından Anıtkabir'i ziyaret ederek, fotoğraf paylaştı. Teğmenlerin Anıtkabir fotoğrafı ise gündem oldu. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, teğmenlerin Anıtkabir pozuna tepki gösterirken, Nefes Gazetesi'nden Deniz Zeyrek de teğmenlerin avukatlarını suçladı.
Ahmet Hakan'ın "Teğmenlerin Anıtkabir pozu üzerine" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
Teğmenler, siyaseti ikiye böldü: İKTİDAR: “Yapılan disiplinsizliktir, tek mesele budur” dedi, diyor. MUHALEFET: “Mesele sadece Mustafa Kemal’in askeri olmalarıdır” dedi, diyor. Peki teğmenler hangi taraftalar? İktidar tarafında mı? Muhalefet tarafında mı?
Aslında teğmenlerin ta en başından beri yapmaları gereken şey şuydu: İktidara da... Muhalefete de... “Bizim üzerimizden siyaset yapmayın. Bizi siyasetlerinize alet etmeyin. Biz askeriz, emir komuta bizim şiarımız. Bizim siyasetle bir ilgimiz yok. Biz siyasi tartışmanın tarafı olamayız” demeliydiler.
Fakat ne yazık ki teğmenler, böyle bir yerde durmadılar. Avukatları aracılığıyla yaptıkları açıklamalarla daha çok muhalefetin dalga boyundaymış izlenimi verdiler. Savunmalarını “Mustafa Kemal’in askeri olduğumuz için yargılanıyoruz” açısı üzerine kurdular.
En son Anıtkabir’e gittiler. Anıtkabir’e gitmelerinde tabii ki sorun yok. Her Türk teğmeni, tabii ki Anıtkabir’e gidecektir. Gitmeleri değil, gitmemeleri yadırganır. Ancak bizim teğmenler, Anıtkabir pozuyla bir mesaj vermek istediler. O mesaj... “Atam! Disiplinsizlik yaptık. Başımıza bunlar geldi” mesajı değil tabii ki. “Atam! Senin askerin olduğumuz için başımıza bunlar geldi” mesajı. Teğmenlerin bu yaklaşımında... Komutanlardan yedi kere izin isteme konusu yok. / Komutanların yedi kere izin vermeme konusu yok. / Komutanların yedi kere izin vermemesine rağmen kılıçları çekip yemin etme yok. / Siyasette taraf haline getirilmelerinden herhangi bir yakınma yok. / Muhalefetin siyasetine malzeme olmaktan en küçük bir rahatsızlık yok.
Aksine muhalefetin kendilerini kahramanlaştırmasından, bayraklaştırmasından, destanlaştırılmasından gayet mutlu gibiler. Ben hep teğmenlerin iktidara karşı kılıç çekmediklerini, mezuniyet heyecanına kapılmış olabileceklerini, siyasetin tarafı olarak değerlendirilmemeleri gerektiğini, ihracın çok ağır bir ceza olacağını söylemiştim. Teğmenler ise en başından en sonuna kadar olaya benim gibi yaklaşanları yalanlamakla meşgul oldular maalesef.
Deniz Zeyrek'in yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Teğmenlerle ilgili soruşturma sürecinde Millî Savunma Bakanlığı şeffaf olmadığı için gazetecilerin en önemli haber kaynağı teğmenlerin avukatları oldu. Onlar da güya 'teğmenleri korumak' refleksiyle hareket ettiklerini ima ederek hep Millî Savunma Bakanlığı’na çalıştılar. İktidarın açıklamalarından sonra teğmenlerin ihraç edilmesine herkes kesin gözüyle bakarken onlar tam tersi bir kararın çıkabileceği mesajını yaydılar.
"Tamamen siyasetçilerin verdiği siyasallaşmış bir 'ihraç' kararı 'siyasallaşmasın' diye çaba gösterdiler, teğmenlerin hakkını, hukukunu savunanları teğmenler üzerinden siyasi çıkar sağlamakla dahi suçladılar. En son da teğmenlerin Anıtkabir ziyaretini, Anıtkabir’e giderek kendilerine destek vermek isteyen halktan sakladılar.
"Beyler şimdi de NEFES’teki 'İktidara inat gidip Atatürk’e bağlılıklarını bildirdiler' ifadesine kızmışlar. Bu başlık yargı sürecinde ellerini zayıflatacakmış! Kusura bakmayın ama davayı fena kaybettiniz! Başından itibaren ortaya attığınız bütün tezleriniz ve taktikleriniz fos çıktı. Teğmenler üzerinden mesleki reklam yapma çabalarınız da hiçbir işe yaramadı.
"Teğmenlere destek verenlere dair saçma tavırlarınıza bakılırsa adli yargı sürecinde de reklama devam etmek istiyorsunuz ama ben teğmenlerin yerine olsam, adli yargı sürecine avukatlarımı değiştirerek başlardım."
Teğmenlerin ihraç kararının gerekçesi ortaya çıktı: 'Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarı zedelendi'Gündem
Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ten 'teğmenler 'yorumuGündem
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ege'deki deprem fırtınasını değerlendirdi: 'Bir seçeneğimiz bulunmuyor'Gündem
FETÖ'cü 'eski savcı' soru hırsızlığını itiraf etti: Milyonlarca gencin hayalini böyle çalmışlar!Gündem