Toplum sağlığında kadının rolü ve önceliği ‘Çocuğun yegâne koruyucusu anne olmak zorundadır’
‘Kadın bilinci koca bir dünya ile baş edecek kadar yükselmedikçe ve kadın bilinci kapitalist gıda, çevre ve sağlık sistemine karşı kolektif tavır göstermedikçe sistemin kurbanı olmak kaçınılmazdır’
Toplum sağlığı, sağlık ve refahı etkileyen tüm faktörleri ele almak için birçok disiplinden (örneğin sağlık bilimleri, sosyal bilimler, kamu politikası, hukuk, işletme, eğitim vb.) gerekli bilgileri bir araya getiren daha bütünsel bir yaklaşım benimser. Toplum sağlığı yönünden kadınlara düşenler neler olabilirdi?
Bu konuda ayrıntılı bilgiler edinmek gerektiğini düşündük. “Toplum Sağlığında Kadının Rolü ve Önceliği”ni Prof. Dr. Gülümser Heper ile konuştuk.
KORUYUCU SAĞLIK ARKA PLANA ATILIYOR
- Öncelikle çok geniş ve hassas bir konu olduğunun farkındayız. Son söyleyeceğinizi ilk söyleyecek olsanız bizlere neler söylemek istersiniz?
Nihayet böyle önemli bir konuda sohbet etme şansımız olacak. Sizin de belirttiğiniz üzere kitaplara, makalelere ve tezlere konu olacak çok geniş ve çok önemli bir konu. Ben kadının koruyucu sağlıktaki rolü toplumun tümünü -bilhassa aileyi ve çocukları da- kapsadığını vurgulayarak konuya gireceğim. Kapitalist sağlık modelleri koruyucu sağlığı arka plana atıp tedavi edici sağlığı -yani olayın maliyetli ve külfetli yanını- ortaya çıkardığı için günümüzde bu rol kadına düşmektedir.
Kadın kendisinin ve ailesinin sağlığını koruyarak ailenin ekonomik, psikolojik ve sosyal yıkımının önüne geçmek zorunda. Sağlık kaybı olmadan tedbir almak zorunda. Sizlerin de takdir edeceği üzere aileden birinin sağlığının kaybı aileyi yıkıma götüren bir sürecin başlangıcıdır. Kadın, kimliği gereği sağlıkta koruyucu rolü ve gereğini yapmaya uygun ailenin en önemli kişisidir.
Kadınlarımızın sorumluluğu çok fazla ancak bana göre en önemli sorumluluğu bu alandadır. Gelecek nesillerin sağlıklı olması hem annenin sağlıklı olması hem de sağlıklı nesiller yetiştirmesiyle sağlanır. Sağlık bireysel bir sorundan ziyade toplumsal bir sorundur ve kadın en önemli sağlık işçisidir…
SEZARYEN DOĞUMLAR ÇOK YÜKSEK SEVİYEDE
- Sevgili Hocam, bize sağlıklı nesiller demişken hemen doğumdan hatta hamilelikten başlayabilir miyiz?
Elbette! Başlangıç noktası zaten burası. Biliyorsunuz gebelik bebeğin zihinsel ve duygusal gelişiminde en önemli periyottur. Aslında anne ve bebek ölümü, toplum sağlığının en önemli kriteridir. Sağlıkta gelişmişliğin en değerli ölçütüdür! Annenin hamilelik yaşı, bedensel ve psikolojik sağlığı, beslenme durumu, kullandığı ilaçlar, çevresel toksinler, bebeğin zihinsel ve gelişimsel sağlığı için olmazsa olmaz önemliliktedir. Ne yazık ki sağlıksız bir anneden sağlıklı bebek dünyaya gelmesi mümkün değildir.
Yine normal doğum yerine annenin tercihine istinaden sezaryen ile doğan bebeklerde alerjik hastalıklardan tutun da immun yetmezliklere kadar olumsuz çok farklı süreçler gelişeceğini bilmek zorundayız. Anne de bilmek zorunda! Doğum ağrısı çekmeden yaşanan anneliklerde anne de duygusal travma yanında sağlıksız bir bebek gelişim süreciyle karşı karşıya kalacağını toplum olarak da anne olarak da bilmek zorundayız. Vajinal flora ile doğumda temas edilmesi bebeğin güçlü savunma mekanizması geliştirmesinin yegâne koşuludur.
Ne yazık ki Türkiye’de sezaryen operasyonları ile doğan bebek oranı yüzde 51. Bu dünya ve Avrupa ortalamasının çok üstünde. Hem anne bilinci hem de hastanelerin altyapı sorunlarının giderilmesiyle kademeli olarak bu oranlarda düşme gerçekleşmez ise gelecek nesilleri yarı yarıya bağışıklık sorunları, alerji hatta kanser temayülü gibi sorunlar bekleyecek. Ki şu anda zaten baş edemediğimiz bu sorunlarla yani kronik hastalık sorunlarıyla ağır bir toplum sağlığı sorunu yaşıyoruz.
HASTALIKLAR TESADÜF DEĞİL
- Sayın Hocam, size hemen şunu sormak istiyorum. ‘Annelik bilinci’ ile neyi kastediyorsunuz?
Evet! Anne Bilinci ya da Kadın Bilinci olarak isimlendirdiğimiz şey toplum sağlığının en önemli kriteri. Bir anlamda kadının sağlık okuryazarlığı. Önce kadından başlayan, sonra aileye ve çocuklara yansıyan yüksek bir sağlık bilinci. Bu bilinç sağlık okur yazarlığı ile başlıyor. Bu öğretilecek aynı zamanda eğitimle güçlendirilecek bir sürecin başlangıcı. Hayatın tam kendisi. Hastalıkların bir tesadüf olmadığını ya da gökten inmediğini kadının zihninde olgunlaştıran bir eğitim süreci. Sadece anneyle sınırlı da değil. Aynı zamanda okullarda öğretilecek ve pratikte uygulanacak bir bilinç.
ANNE OKUR YAZARLIĞI
- Pekiyi, bu ‘Sağlık Bilinci’ nasıl olgunlaşır. Pratiğe nasıl yansır?
Öncelikle anne okur yazarlığı zorunludur. Anne okur yazarlığı toplum sağlığının önemli bir belirleyici kriteridir. Annenin sağlık hakkını savunacak kadar da bilgisini ve tecrübesini artırması gerekir. Sadece okumak da yetmez. Zira kapitalist sağlık sistemlerinde toplum sağlığını hiçe sayan ve ekonomik kâr ilkesi üzerinden çalışan bir gıda, çevre, hijyen bilinci vardır.
Misal: Meşrubatlar, fastfood gıdalar, boş gıdalar… Bu türden gıdaların çocuk sağlığı üzerindeki yıkımını bilmeyen bir annenin işi zordur. Zira kapitalist düzen bu gıdaları aile yaşamının, mutluluğun, çocuğa ödülün bir parçası olarak sunmaktadır. Anneyi, aileyi ve çocuğu korumak için okuryazarlık yetmez. Yüksek sağlık bilinci gerekir.
Misal: Kimyasal gıda boyalarıyla boyanmış gıdaların çocuk sağlığı üzerine yıkıcı etkilerini bilmek için de yüksek sağlık bilinci gerekir. Yani dışarıda çocuklarımızı, bedensel, zihinsel ve psikolojik hasta etmeye kararlı bir dünya var. Bu dünyanın satış ve kazanmak kâr dışında bir ilkesi yok. Çocuğu koruyan bir ekonomik sistem olmadığı sürece çocuğun yegâne koruyucusu anne olmak zorunda.
Ne yazık ki annelik gittikçe zorlaşan bir süreç. Yüksek bilinç, ciddi emek ve sonsuz bir mücadele sizi bekliyor. Yalnızlaştırılmış kadının, savunmasız bırakılmış kadının ailesini kaybetme olasılığı çok yüksektir. Kadınlar bu yüzden çocuk doğurmaktan ve büyütmekten korkuyorlar. Kadın bilinci koca bir dünya ile baş edecek kadar yükselmedikçe ve kadın bilinci kapitalist gıda, çevre ve sağlık sistemine karşı kolektif tavır göstermedikçe sistemin kurbanı olmak kaçınılmazdır.
TOPLUMU KORUMAK ÖNEMLİ
- Sanki sağlık anlatmıyor, sosyoekonomik ve kültürel bir yıkımın sağlıktaki etkilerini irdeliyorsunuz.
Elbette! Anlatmak istediğim tam olarak bu. Toplum sağlığının olmazsa olmaz kriterlerini biliyorum. Toplum sağlığı bireyden ziyade toplum sağlığı üzerinden sistemi kurgular. Sağlıklı toplum modeli ile iş gücü kaybını, gereksiz harcamayı, üretimi, dayanışmayı, ekonomik ve sosyal refahı önceler. Hasta ol biz seni iyileştiririz; çeşit çeşit hastanelerimiz, ilaçlarımız var demez. Toplum sağlığı zengine nasıl hizmet ettiğinizle değil; fakiri ve cahili nasıl koruduğunuzla ilgilenir.
Sözün kısası, kadın bilinci sağlığını koruma hakkını talep etmediği sürece toplumsal sağlığın, ailenin, çocuğun yıkımı kaçınılmazdır. Toplum yıkılınca korumasız bireylerin tek tek kurtarılması imkânsız hale gelir…
KADIN DAHA FAZLA YAŞIYOR
- Şu anda toplum sağlığımız ve kadın sağlığımız ne durumda?
İç açıcı bir durum yok. Misal kadın obezitesinde dünya sıralamasında ABD’den sonra geliyoruz. Obezite demek, diyabet, kalp damar hastalığı, hipertansiyon, depresyon, kronik eklem sorunları… Yani kronik hastalık demek. Kronik hastalık demek işgücü kaybı, üretimde gerileme, roket hızıyla yükselen ilaç ve tıbbi malzeme harcamaları demek. Obezite sağlıksız gebelik, sağlıksız bebek demek. Yani yıkım yıkımı tetikliyor.
Olayı yine sağlık yönünden vurgularsam kadın diyabeti, damar hastalıkları, psikiyatrik sorunlar zirveyi gördüler. Kadın mı erkek mi daha sağlıklı derseniz kadınlar en azından biraz daha uzun yaşamayı başarıyorlar. Erkeklerimiz daha hasta ve daha erken yaşta ölüyorlar…
Kadınların sağlık bilincine ve sağlığını koruma hakkına sahip çıkmasını bekliyoruz. Toplumsal yükselmenin yegâne kapısı yükselen kadının sağlık bilinci ile gelecek... İşte o kadın sağlığına da ailesine de toplumuna da işine de emeğine de sahip çıkacak. Devlete görevlerini hatırlatacak. Bu süreçte kolektif hareket etmeyi öğrenecek…
MİLLİ SAĞLIK PROGRAMI
- Son olarak ne söylemek istersiniz?
Sağlıkta kapitalist sağlık modellerinden vazgeçmek, toplum sağlığı kriterlerine göre yeni ve milli bir sağlık programı uygulamak, sağlığı koruma ve yükseltme hedefine yürümek, kadınları yüksek sağlık bilinci ile donatmak, aileyi korumak, kadınların üretime ve siyasete katılımını teşvik etmek, hukukun toplumu ve kadını korumadaki eksikleri üzerinden acilen reform yapmak…
- Çok teşekkür ederiz.
