Yandex
27 Mart 2025 Perşembe
İstanbul 20°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Toplumsal cinsiyet kavramı ders kitaplarından çıkarılsın!

MEB'in çeşitli materyal ve ders kitaplarında ‘toplumsal cinsiyet’ kavramı geçmektedir. Örneğin, ortaöğretim insan hakları ve demokrasi dersi kitabının 104. sayfası ‘toplumsal cinsiyet’ kavramına ayrılmıştır. MEB'in kitabında kavram LGBT anlamında kullanılmamış olsa da yanlış bir kavramdır

Toplumsal cinsiyet kavramı ders kitaplarından çıkarılsın!
ZAFER İNCEBACAK / HEPİMİZİN SENDİKASI GRUBU SÖZCÜSÜ

Eğitim Sen'in 10 Mart günü sınıflarda “toplumsal cinsiyet eşitliği” konulu ders anlatmayı içeren eylem kararıyla toplumsal cinsiyet kavramı yeniden gündeme gelmiş oldu.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’nın Eğitim Sen'in eylemine izin vermemesi yerindedir. Eyleme izin verilmemesi sendikal hakların kısıtlanması anlamına gelmemektedir, bilakis Eğitim Sen, bu kararıyla çocuklara, velilere alternatif bir ders içeriği dayatmaya, eğitimin birliği ilkesini ve öğrencilerin eğitim hakkını ihlâl etmeye kalkışmıştır. MEB'in bu eylem kararına izin vermemesi görevini yerine getirmekten ibarettir, fakat MEB'in çeşitli materyal ve ders kitaplarında toplumsal cinsiyet kavramı geçmektedir. Örneğin, ortaöğretim “insan hakları ve demokrasi” dersi kitabının 104. sayfası ‘toplumsal cinsiyet’ kavramına ayrılmıştır. MEB'in kitabında kavram LGBT anlamında kullanılmamış olsa da yanlış bir kavramdır, kafa karışıklığına yol açmakta, kavramı zihinlerde meşrulaştırmaktadır.

Kavramlara, terimlere biz kendi istediğimiz anlamı yükleyemeyiz. Toplumsal cinsiyet İngilizce “gender” kelimesinin karşılığıdır ve biyolojik cinsiyet dışında üretilen, dayatılan cinsel yönelim ve kimlikleri ihtiva eder. MEB, eğitim programlarından, ders kitaplarından ve tüm eğitim materyallerinden ‘toplumsal cinsiyet’ ve ‘kapsayıcılık’ gibi kavramları çıkarmalıdır.

Toplumsal cinsiyet kavramı ders kitaplarından çıkarılsın! - Resim : 1

TOPLUMSAL CİNSİYET KAVRAMI LGBT DAYATMASININ ÖRTÜSÜDÜR

Toplumsal cinsiyet kavramının içeriği kamuoyumuzda doğru anlaşılmamaktadır. Toplumsal cinsiyet dendiğinde kadın ve erkeğin eşitliği, toplumsal yaşamda, iş yaşamında kadın ve erkek arasında eşitsizlik olmaması gibi anlamlar yüklense de hakikat öyle değil.

Toplumsal cinsiyet kavramı biyolojik cinsiyet kavramının reddidir. Biyolojik olarak kadın ve erkek olmak üzere doğada iki cinsiyet bulunuyor. Toplumsal cinsiyet kavramı ise biyolojik cinsiyetler dışında kişinin kendi seçtiği cinsiyeti ve cinsel yönelimi içeriyor. Bu anlamıyla toplumsal cinsiyet kavramı aslında LGBT dayatmasının örtüsüdür. İnsanın kendi bedenine müdahalesi, kendi bedeniyle, doğal cinsiyetiyle ve onun rolleriyle savaşımı anlamına geliyor. Kendisiyle, kendi bedeniyle kavga eden birey kendiyle barışık olamaz, özgüvenli olamaz, mutlu olamaz.

EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ’NİN KONUMU

Eğitim Sen, 10 Mart günü okullarda uygulamayı planladığı eylem kararında toplumsal cinsiyeti doğal cinsiyetin karşıtı olarak, gerçek anlamıyla kullanıyor. Eğitim Sen, okullarımızda, sınıflarımızda toplumsal cinsiyet eşitliği adı altında cinsiyetsizleştirme propagangası yapma kararı aldı. Bu karar, Eğitim Sen'in benimsediği sendikal kimlikle uyumludur. Eğitim Sen emperyalist mahfillerin dayattığı kimlik mücadelesine çıpalanmıştır. Sözde neoliberalizme karşı olsa da özde neoliberal çizgide etnik, mezhepsel, cinsiyetçi mücadelelere odaklanarak sınıf mücadelesini bölmektedir, aynı zamanda bu tutumla millî birliğin de karşısında konumlanmaktadır. Dolayısıyla Eğitim Sen'in bu eylem kararı şaşırtıcı değildir.

Hepimizin Sendikası grubu olarak Eğitim Sen'in LGBT propagandası içeren eylem kararını öğrenir öğrenmez derhal grup olarak tavır aldık, Eğitim Sen yönetimini, karardan vazgeçmeye, üyelerini eylem kararına katılmamaya davet ettik. Millî Eğitim Bakanlığına da LGBT propagandasına karşı görevlerini hatırlattık. 10 Mart Pazartesi günü Eğitim Sen'in üyeleri eylem kararına katılmayarak eylemi mahkûm etmiş oldular. Eğitim Sen Merkez Yönetimi’nin kararının Eğitim Sen Genel Merkezi’nin dışında geçerli olmadığı, sendika yönetiminin emekçi kitleden, kendi tabanından tamamen koptuğu ortaya çıktı. Eyleme katılmayarak emperyalist mahfillerin dayatmayalarına alet olmayan Eğitim Sen üyelerini kutluyor, emekçi kitleyle bağı kalmamış, sınıf mücadelesini bölen etnik, mezhepsel, cinsiyetçi mücadeleleri öne alan sendikalarından ayrılmalarını umuyoruz.

EĞİTİM BİR SEN'İN DAR BAKIŞI

Yetkili sendika olan Eğitim Bir Sen, 8 Mart günü Eğitim Sen'in eylemine yönelik açıklama yaptı. Eğitim Bir Sen açıklamasında Eğitim Sen'in eyleminin Ramazan ayında yapılmasının kışkırtma olduğunu ifade etti. Eğitim Bir Sen'in LGBT propagandasına karşı tavır alması olumlu olmakla beraber bu meseleyi dine dayandırması doğru değildir. Eğitim Sen bu eylem kararını Ramazan ayı dışında uygulamaya kalksa Eğitim Bir Sen hoş mu karşılayacak? Okullarda çocuklara LGBT propagandası her zaman için pedagojik olarak da ahlâken de yasal olarak da yanlıştır. Sağlıklı bir toplum, sağlıklı bir nesil, kendisiyle barışık, kendine güvenen bir nesil istiyorsak bu tür propagandalara hiçbir zaman hiçbir gerekçeyle izin veremeyiz, vermemeliyiz.

Hepimizin Sendikası grubu olarak emperyalist merkezlerden dayatılan cinsiyetsizleştirme operasyonlarına karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu tür eylemlerin emekle, emekçiyle ilgisi yoktur, emekçilerin esas hak mücadelesini çarpıtmaya hizmet etmektedir.

cinsiyet Eğitim