Türk Diş Hekimleri Birliğinden çağrı: Diş hekimliği fakültelerine öğrenci alımı durdurulsun
Diş hekimliği Günü’nde diş hekimlerinden koruyucu sağlık ve mesleki sorunlarla ilgili önemli uyarılar ve hükümete talepler geldi. Ülkemizde ağız ve diş sağlığıyla ilgili yetersizliklere dikkat çekilen açıklamada diş hekimliği fakültelerinin fazlalığı ve eğitimin kalitesiyle ilgili vurgular öne çıktı
“Diş hekimliği Günü ve Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası” kapsamında Türk Diş hekimleri Birliği bir basın açıklaması düzenledi. Basın toplantısına; Kamu Diş Hekimleri Derneği Başkanı Diş hekimi Necat Dilaver, Hekim Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Diş hekimi Özgür Öz ve Hekim-Sen Sendikası Ankara Şube Başkanı Uzm. Diş hekimi Banu Yıldırım da katıldı.
Mesleki sorunların ve taleplerin dile getirildiği açıklamayı, Türk Diş hekimleri Birliği Genel Başkanı Fatih Güler yaptı.
Diş hekimine yılda başvuru sıklığının Avrupa ülkelerinde kişi başı 5, ülkemizde ise sadece 0.41 olduğu bilgisini veren Güler, 10 dakikalara düşen MHRS teşhis ve tedavi süresinin çok yetersiz kaldığını, yurt dışına giden diş hekimlerinin özellikle son üç yılda çok arttığını, 2023’te bu sayının 416’ya ulaştığını, ülkemizde niteliksiz ve çok sayıda diş hekimliği fakültesi olduğunu, fakat ülke içinde diş hekimi insan gücünün dağılımına ilişkin bir planlama bulunmadığı gibi birçok sorunu çarpıcı verilerle anlattı.

2030 YILI SONRASI FELAKET TABLOSU
Herhangi bir planlama yapılmadan açılmaya devam eden, bugün sayıları 105’e ulaşmış diş hekimliği fakültelerinden mezun olacaklar önümüzdeki bir kaç yıldan sonra 10 binleri aşacağını belirten Güler, “Geçmiş 10 yıldaki artışın sürdürülmesi halinde, 2030 sonrası için tam bir felaket tablosu ile karşı karşıya kalınacaktır. Diş hekimliği fakültelerine öğrenci alınmasının durdurulması ve mevcut öğrencilerin beş yıl içinde mezun olması durumunda yaklaşık 50.000 yeni diş hekimi mezun olacaktır. Toplam diş hekimi sayısı bu durumda yaklaşık 100.000 kişiye yaklaşacak.” diye konuştu.

‘DİŞ HEKİMİ DAĞILIMI PLANLI DEĞİL’
Ülke içinde diş hekimi insan gücü dağılımına ilişkin bir planlama bulunmadığının da dile getirildiği açıklamada şu örnekler verildi:
“Örneğin, 2022 yılı diş hekimi dağılımına baktığımızda; Ankara geneli diş hekimine düşen hasta sayısı 1.187, Çankaya’da bir diş hekimine 416, Altındağ’da 1.020, Akyurt’ta 6.771, Çubuk’ta 8.677 hasta düşmektedir. Antalya 1.197, Isparta 1.251, İstanbul genelinde 1.325, Şişli’de 281, Kadıköy’de 421, Arnavutköy’de 6.401, Adalar’da ise bir diş hekimine 16.690 hasta düşmektedir. Ağrı merkezinde bir diş hekimine 3.036, Tutak’ta 27.864, Hamur’da 16.152, Diyadin’de ise 12.790 hasta düşmektedir. Muş merkezinde bir diş hekimine 3.851, Korkut’ta 23.106, Malazgirt’de 11.343, Şanlıurfa merkezinde bir diş hekimine 8.815, Harran’da 16.012, Akçakale’de 15.465, Birecik’te 11.702 hasta düşmektedir. Siirt merkezinde bir diş hekimine 3561, Baykan ilçesinde 24.252, Pervari 29.440, Şirvan’da ise 20.877 hasta düşmektedir. Kars merkezinde bir diş hekimine 4.043, Digor’da 19.872, Arpaçay 15.075, Sarıkamış’ta 12.581 hasta düşmektedir.”
‘MHRS SÜRESİ YETERSİZ’
2-12 yaş arası çocukların 6 ayda bir, daha yetişkinlerin de mutlaka senede bir kez düzenli diş kontrolü yaptırması gerektiğine işaret eden Güler’in, Türkiye’deki koruyucu diş hekimliği hizmetlerinin halka yaygın bir şekilde ulaşmasını sağlayacak sağlık politikaları geliştirilmesinin altını çizen açıklamasında şu talepler öne çıktı:
- “Kontenjanlar zamana yayılarak 2024 yılından itibaren hızla azaltılmalı hatta “akademik kadro - öğrenci” dengesindeki negatif göstergeyi kaldırabilmek için önümüzdeki 2 eğitim döneminde diş hekimliği fakültelerine öğrenci alınmamalıdır.
- Diş hekimlerinin daha fazla ve yaygın şekilde kamuda istihdamı için ivedilikle kadro açılmalıdır.
- Ülkemiz kaynaklarını kullanarak eğitim alan diş hekimlerinin yurt dışına gidişleri, hak ettikleri özlük hakları sağlanarak önlenmelidir.
- Mevcut 20 dakika MHRS süresi teşhis, tedavi planlaması ve tedavi işlemleri için yetersizdir. MHRS sayıları düşürülmeli, Hekimler MHRS randevularını kendileri planlamalı.
- Sağlıkta performans sisteminin tamamıyla kaldırılması, hekimlere tek kalemde ve yoksulluk sınırının üzerinde bir maaş getirilmeli.
- Diş hekimliği mesleği havalandırma, gürültü kontrolü ve hasta mahremiyeti gibi sebeplerle tek kişilik odalarda, güncel teknolojiye sahip ünite ve radyografik ekipman ile eğitimli yardımcı sağlık personeli eşliğinde dört el kuralına uygun icra edilmeli.
- Diş hekimliği mesleği, yıllar içinde ağır mesleki hastalıklara yol açtığından yıpranma payı yüksek tutulmalıdır.
- Diş hekimliği mesleği, değişen ve gelişen teknolojiler, üretilen yeni teknikler ve malzemeler sebebiyle dinamik bir meslektir. Bilimsel olarak kendini yenilemek zorunda olan diş hekimleri, meslek içi eğitim görebilecekleri kongreler, seminerler, bilimsel çalışmalar vb. katılımlar konusunda teşvik edilmelidir.
- Basamakta çalışan hekimlere ortalamadan teşvik ödemesi yapılmalıdır.
‘TAŞERON DİŞHEKİMLİĞİ KABUL EDİLEMEZ’
- Sağlık Bakanlığı dışındaki kamu kurumlarında olan diş hekimleri de özlük hakları bakımından eşit haklara sahip olmalı.
- Merkezi bütçeden karşılanan taban ödeme, diğer kamu kuruluşlarında çalışan diş hekimlerine de tanımlanmalıdır.
- Ağız diş teknikerleri ve protez teknisyenleri, kadro unvanlarına uygun şekilde mesleklerini yapacakları birimlerde çalıştırılmalıdır.
- Sağlıkta hizmet sunumunda KDV yüzde 1’e indirilmelidir.
- SSK ve Bağkur’dan emekli olan diş hekimlerine de ilave ödeme verilmelidir.
- Apartmanlarda muayenehane ve polikliniklerin serbestçe açılabilmesi için düzenlemede değişiklik yapılmalıdır.
- Muayenehane açılışında, hizmetin nitelikli sunumu ile ilgisi olmayan şartların yerine getirilmesi istenmemelidir.
- Askerlik kanununda düzenleme yapılmalıdır.
- Diş hekimlerine yeşil pasaport verilmelidir.
- Taşeron diş hekimliği kabul edilemez!
- Diş hekimliğinde mezuniyet sonrası sürekli eğitim zorunlu olmalıdır.
- Diş hekimlerine; adeta yasayla şiddet uygulanıyor!