TÜRK-İŞ’ten YÖK’e tepki: Küçümseyici anlayışı kabul etmiyoruz

Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) işçi statüsündeki kamu çalışanlarının, memur statüsündeki çalışanların amiri olamayacağı yönündeki görüş bildirimine Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) tepki gösterdi. TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Koop-İş Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alemdar, “Emeğe ve alınterine yönelik bu küçümseyici anlayışı kabul etmiyoruz. İşçinin yöneticilik yapamayacağına dair ne Anayasamızda ne yasalarımızda bir engel vardır.” dedi.

“Tersine, kamu görevlerinin liyakat esasına göre yürütülmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir.” ifadelerini kullanan Alemdar şunları söyledi: “Emeğe ve alınterine yönelik bu küçümseyici anlayışı kabul etmiyoruz. YÖK’ün yazısında ortaya konan yaklaşımın hukuki bir geçerliliği yoktur. Yoruma dayalı, eşitlik ilkesini zedeleyen bir yaklaşımdır. Ünvanı ne olursa olsun, işini liyakatle ve adaletle yapan herkesin bu hakkı da vardır, yetkisi de vardır. Hiçbir ünvan, hiçbir statü, işçinin bilgi ve birikimini yok sayamaz. Tüm yasal yolları sonuna kadar kullanacağız. Emeğin itibarını asla çiğnetmeyeceğiz.”

Eyüp Alemdar, yaptığı açıklamada, YÖK’ün, üniversitelere işçi statüsündeki kamu çalışanlarının memur statüsündeki çalışanları amiri olamayacağı yönünde görüş bildirdiğini belirtti. “Emeğe ve alın terine yönelik bu küçümseyici anlayışı kabul etmiyoruz” ifadelerini kullanan Alemdar, şöyle devam etti:

'YÖK'ÜN YAKLAŞIMININ HUKUKİ GEÇERLİLİĞİ YOKTUR'

“İşçinin yöneticilik yapamayacağına dair ne Anayasamızda ne yasalarımızda bir engel vardır. Tersine, kamu görevlerinin liyakat esasına göre yürütülmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir. YÖK’ün yazısında ortaya konan yaklaşımın hukuki bir geçerliliği yoktur. Yoruma dayalı, eşitlik ilkesini zedeleyen bir yaklaşımdır. İşçilerimiz, bugün üretimden yönetime her alanda bilgileri ve tecrübeleriyle donanımlıdır. Emeğiyle, alın teriyle bu ülkenin yükünü sırtında taşıyan işçilerimiz gerektiğinde bir kurumun başına da geçer, yöneticiliğini de yapar. Unvanı ne olursa olsun, işini liyakatle ve adaletle yapan herkesin bu hakkı da vardır, yetkisi de vardır. Hiçbir unvan, hiçbir statü, işçinin bilgi ve birikimini yok sayamaz.

'GEREKİRSE CUMHURBAŞKANLIĞINA KADAR TAŞIYACAĞIZ'

"Buradan ilan ediyorum; tüm yasal yolları sonuna kadar kullanacağız. Tüm platformlarda sesimizi yükselteceğiz. Gerekirse bu meseleyi en üst makama, Cumhurbaşkanlığı’na kadar taşıyacağız. Bu anlayışın önüne geçmek, haklarımızı korumak için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Biz bu ülkenin emekçileriyiz. Bu ülkenin gerçek sahipleriyiz. Emeğin itibarını asla çiğnetmeyeceğiz. Bir işçinin yöneticilik yapması, onun en temel haklarından biridir. Bunu kimse keyfi yorumlarla yok sayamaz. Kimse emeğin önüne duvar öremez.

Biz buradayız, Emeğimizle, hakkımızla, Anayasamızla buradayız. Ve hiçbir dayatmaya boyun eğmeyeceğiz. Burada olduğumuz sürece emeğin hakkını, hukuku savunacağız.”