Türk sanayisi maliyetlerde 1 yılda yüzde 9 güç kaybetti
TÜSİAD’ın açıkladığı çalışmaya göre, Türkiye'nin maliyet bazlı rekabet gücü bir yılda yüzde 8,9 oranında geriledi. Bu düşüşün 4,8 puanı ara malı maliyetleri, 3,2 puanı iş gücü maliyetleri ve 0,9 puanı finansman maliyetleri artışından kaynaklandı.
Türk Sanayici ve İş insanları Derneği (TÜSİAD), Türk sanayisinin temel ihracat pazarlarındaki rekabet koşullarını ortaya koymak için hazırladığı Maliyet Bazlı Rekabet Gücü Endeksi'ni tanıttı.
Saha Analytics'in hazırladığı “TÜSİAD Maliyet Bazlı Rekabet Gücü Endeksi” (TÜSİAD-RGE) 2025 yılı ilk çeyrekte bir önceki çeyreğe kıyasla önemli bir değişim göstermeyerek 86,1 seviyesinde belirlendi.
Endeks, yıllık bazda yüzde 8,9 oranında geriledi. Bu düşüşün 4,8 puanı ara malı maliyetleri, 3,2 puanı iş gücü maliyetleri ve 0,9 puanı finansman maliyetleri artışından kaynaklanırken enerji fiyatlarında son iki çeyrekte görülen gerileme rekabet gücüne sınırlı da olsa olumlu katkıda bulundu.
‘ABD’NİN GÜMRÜK VERGİLERİ EN ÖNEMLİ RİSK’
Tanıtım toplantısının açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, çalışma ile ilgili “İmalat sanayi sektörleri açısından ana ihracat pazarlarında, rakip ülkelerle karşılaştırmalı olarak ara malı, enerji, iş gücü ve finansman maliyetleri incelendi. Böylece zaman içinde maliyet bazlı rekabet dinamiklerimizin nasıl değiştiği detaylı biçimde analiz edildi. Bu çalışma, Türkiye'nin ihracat pazarlarındaki rekabet koşullarını veri temelli ölçme imkânı sağlayacak. Aynı zamanda, politika önerileri geliştirmek için önemli bir zemin oluşturacak.” bilgilerini verdi.
Küresel ekonomide büyük belirsizliklerin olduğu bir süreçten geçildiğini kaydeden Turan, ABD'nin uygulamaya başladığı gümrük vergilerinin gelecek birkaç yıl için en önemli risk olarak öne çıktığını belirtti. Türkiye'nin ticari ortağı olan Avrupa’nın teknoloji dönüşümünde ana aktörlerden biri olamadığını ifade eden Turan, "Daha sağlam ve rekabetçi bir ekonomi yaratmanın önemi her geçen gün artıyor. Bugün tüm dünya ABD ve Çin ile yeniden rekabet edebilmek için yol arıyor, büyüme modellerini değiştirmeye çalışıyorlar." dedi.
‘TÜRKİYE TİCARET SAVAŞLARINDAN AVANTAJLI ÇIKABİLİR’
Türkiye'nin jeopolitik konumu nedeniyle doğru adımları attığı takdirde ticaret savaşlarından avantajlı çıkabilme potansiyeli olduğunu kaydeden Turan, "Dijitalleşmeye, otomasyona, insan kaynağına, eğitime ve markaya yatırım yaparak verimliliği artırmalıyız. Sektörlerin maliyet yapısının doğru analiz ederek nasıl rekabet edebileceği konusunda yol göstererek, küresel pazarda aldığımız payı yükseltebiliriz." diye konuştu.
Toplantıda konuşan TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç ise Türkiye’de rekabetçilik üzerine tartışmaların ve eldeki verilerin reel kur üzerine olduğunu hatırlattı. Yalnızca kur üzerinden yürütülen rekabet çalışmalarının sığ kaldığı yorumunu yapan Altınsaç, Maliyet Bazlı Rekabet Gücü Endeksi'nin “Ücretler, enerji, ara malı ve finansman” olmak üzere 4 ana bileşenden olduğunu aktardı.
‘REEL KUR ÜZERİNDEN TARTIŞMA EKSİK’
Eski Merkez Bankası Başekonomisti Prof. Dr. Ali Hakan Kara da reel kur üzerinden konuyu tartışmanın eksik kaldığını dile getirdi. Rakip ülkeleri ele alan bir çalışma olmadığını anımsatan Kara, söz konusu endeksle Türkiye’de ihracatçıların yakınmalarının bir gerçekliği olup olmadığının anlaşılabileceğini ve rekabet gücündeki kaybın hangi bileşenden kaynaklandığının tespit edilebileceğini kaydetti.