Türkiye-Rusya-Çin önerisini MHP organları bile örtbas ediyor! Batı cephesinde büyük telaş

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, perşembe günü yaptığı açıklamada ABD-İsrail’e karşı Türkiye-Rusya-Çin (TRÇ) ittifakı önerdi. Bahçeli bu ittifakı, “yeni yüzyılın stratejik ortamına en uygun seçenek” olarak nitelendirdi.

Vatan Partisi, 1990’lı yılın ortalarından itibaren Avrasya mücadelesi veriyor. Bu 40 yıllık mücadele, Türkiye’nin gerçeği olmuş durumda. Vatan Partisi’nin yıllardır önerdiği Türkiye-Rusya-Çin-İran ittifakı bütün diretmelere rağmen geliyor. Bahçeli’nin açıklaması Avrasya’nın seçenek değil zorunluluk olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu durum, Batı cephesinde büyük bir telaş yarattı. Trump, açıklamadan bir gün sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’la 25 Eylül’de görüşeceğini ve önemli anlaşmalara imza atacaklarını duyurdu. Avrasya gerçeği, yalnızca Atlantik’i değil Türkiye’deki Atlantikçileri de şaşkına döndürdü. Türk basınında bir kesim Bahçeli’nin açıklamalarını görmezden gelirken diğer cümlelerini öne çıkardı, televizyonda da bazı isimler aksini savunmaya başladı.

AA SOSYAL MEDYADA PAYLAŞMADI TÜRKGÜN PERDELEMEYE ÇALIŞTI

Açıklamanın ilk yayımlandığı gün, Anadolu Ajansı (AA) sosyal medyada Bahçeli’nin açıklamasından 7 cümleyi öne çıkaran bir paylaşım yaptı. Fakat AA’nın paylaşımında Bahçeli’nin ittifak önerisi yer almadı.

MHP’nin Türkgün gazetesi ise açıklamayı sürmanşetinden gördü. Ama ittifak önerisini başlığa çıkarmayı tercih etmedi: “Kudüs’ü kaderine terk etmeyeceğiz” başlığıyla verilen haberde ittifak önerisi satır arasına sıkıştırıldı.

Hürriyet, Sabah, Diriliş Postası, Yeni Akit, Millî Gazete, Takvim, Posta, Dünya, Evrensel gazeteleri açıklamayı birinci sayfalarından hiç vermedi. Yeni Şafak, Türkiye ve Akşam gibi hükûmete yakın yayın organlarında bu ittifak açıklaması, sağ sütunlarda küçük yer aldı. Sözcü gazetesi sadece bir başlık olarak sağ alt tarafta yer verirken, Milliyet, Nefes, Milat gibi gazeteler ittifaka hiç değinmeden Kudüs başlığından gördü.

Sahte solun yayın organlarından Birgün, açıklamayı daha büyük verdi ama olumsuz bir tavırla sundu. “Çin ve Rusya ile ittifak çıkışı” başlığı atılan haberde, “En iyi seçenek TRÇ’ymiş!” denildi.

İYİ PARTİ HEMEN KARŞI ÇIKTI

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, 19 Eylül’de Halk TV'de Kürşad Oğuz'un programına katıldı. Oğuz, Dervişoğlu’na Bahçeli’nin sözlerini sordu. Bu açıklamaların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretinde elini kolaylaştırmak için olabilecğeini belirten Dervişoğlu, “Beni ilgilendiren tarafı şudur. Çin’de de Rusya’da da otokrasi hüküm sürüyor. Hangi benzerlik bizi Çin ve Rus ortaklığına yönlendiriyor, Türkiye’nin düşünmesi lazım.” dedi.

Eski Büyükelçi ve İYİ Parti Uluslararası İlişkiler Başkanı Ahmet Kamil Erozan da şu ifadeleri kullandı: “Moskova veya Pekin’e alçaktan uçarak erişmek isteyenlere bir tavsiyem olacak… Öncelikle ucuz uçak bileti satan internet sayfalarına bir baksınlar… Bazen aktarmalı biletlerin daha ucuz olduğunu göreceklerdir… Nitekim bugünlerde iktidar cephesinin Moskova ve Pekin istikametindeki bütün uçuşları hep Vaşington aktarmalı olmak durumundadır… Yolcu yolunda gerek… Ancak varırsınız… 2028’e az kaldı… Tebdil-i mekânda da zaten ferahlık vardır…”

‘İKİNCİ S-400 VAKASI’

Liberallerin kalesi foncu Medyascope’da Ruşen Çakır ile Kemal Can konuyu “İkinci S-400 vakası” olarak ele aldı. Çakır, Türkiye’nin NATO üyesi olduğunu hatırlatıp Türkiye’nin blok değiştirmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Kemal Can da, “S-400 nasıl NATO’dan kopmanın, büyük bir mali zararla kapattığı bir hadise oldu. Avrasyacılık meselesi iktidar kanadın bir Batı ve ABD ile ilişkilerde bir pazarlık konusu olarak değerlendiriliyor.” ifadelerini kullandı.

İSRAİL’E EN ÇOK DESTEĞİ RUSYA VE ÇİN VERİYORMUŞ!

CNN Türk’te 18 Eylül’de yayınlanan Gece Görüşü programında da konu ele alındı. İsmet Özçelik dışındaki tüm konuklar, NATO’da kalmanın doğru olduğu yönünde görüş bildirdi. Yine bunun Avrupa pazarından vazgeçme olduğunu belirten konuklar, Bahçeli’nin ABD’ye mesaj vermeye çalıştığını aktardı. Yine 19 Eylül’de CNN Türk’te yayımlanan Akıl Çemberi programında da Bahçeli’nin açıklamaları konuşuldu. Gazeteci Abdulkadir Selvi, “Bu açıklama Beyaz Saray’da görüşme masasına oturan Erdoğan’ın elini güçlendirir.” dedi. Benzer ifadeler kullanan eski bakan Masum Türker, İsrail’i en çok Rusya ve Çin’in desteklediğini iddia etti. Diğer konuklar da “Biz Avrupa’yız, NATO’dan kopamayız.” diyerek destek verdi.

Aynı konu Habertürk’te 19 Eylül’de tartışıldı. Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Turan Çağlar, “Batı’dan tamamen kopup Rusya ve Çin’e yaklaşma söylemi olduğunu düşünmüyorum.” dedi.

BBC Türkçe de konuyu “Bahçeli'nin önerdiği Türkiye-Rusya-Çin ittifakı gerçekleşebilir mi?” başlığı altında inceledi. Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Başkanı Sinan Ülgen, Türkiye'nin "kurumsal Batı" olarak adlandırılan kampta yer aldığını ve bu düzeni bırakıp Rusya ve Çin ile yeni bir ittifak içine girmesinin gerçekçi olmadığını söyledi.

‘ORTADA DURALIM’CILAR

Bahçeli’nin açıklamaları “dengecileri” de ortaya çıkardı. Bugün dünyada çok kutupluluk kesinleşirken, Avrasya Uygarlığı dünyaya ağırlığını koyarken, hükûmetin sürdürdüğü denge politikasını ısrarla öne çıkarmaya devam ediyorlar. İki Sabah yazarı buna örnek. Sabah gazetesi Bahçeli’nin açıklamalarını görmedi ama Melih Altınok ve Okan Müderrisoğlu, Türkiye’nin bulunduğu konumu överek bu siyasetin sürdürülmesini istedi.

Altınok, “Öyle ya var mı Türkiye'nin durduğu yer gibisi? Türk'e Türk propagandası yapacak değilim. Ama siz söyleyin, hem Batı'nın kurumlarına entegre hem de Şanghay Örgütü'nün aile albümüne giren başka devlet sayabilir misiniz? Dört bir yanımızda açılmış cephelerin orta yerindeki pozisyonumuz Türkiye için en hayırlısı.” diye yazdı.

Müderrisoğlu da “Bu ikilem netleşene kadar Türkiye'nin, BM Güvenlik Konseyi'nin iki büyük devleti ile temaslarını yoğunlaştırmasında yarar olduğu gibi mutlak olarak bu iki eksene çok yaslanmamasında da yarar var.” ifadelerini kullandı.

Oysa Bahçeli’nin açıklamaları denge siyasetinin sürdürülemezliğini gözler önüne seriyor. Atlantikçilerin “Bu işler kolay değil, köklü değişiklik hemen olmaz.” sözleri çırpınışın özeti. “Ortada duralım”cılar, Bahçeli’nin çıkışıyla panikleyenler ve bu sözleri saklayanlarla bir yerde buluşmuş oluyor.