05 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ege'de haritalar savaşı başladı ama Türkiye'nin eli boş

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'in Kongre'ye gönderdiği ve Ege'deki Yunan iddialarının gerçek olmadığını belirttiği mektubu tartışma yarattı. Yunan basını üst üste haritalar yayınlayarak iddialarını temellendirmeye çalışırken, Türklerin elinde kullanabileceği hiçbir resmi harita yok.

Türkiye ve Yunanistan'ın Ege'de haritalar savaşı! Türkiye'nin eli boş! Biden'ın Kongreye adalar mektubu...

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Türkiye'ye satışı onaylanan F-16'ların Yunanistan'a karşı kullanılmayacağına dair güvence isteyen Kongre'ye bir mektup göndererek, Atina'nın yaygarasının gerçek olmadığını itiraf etti.

Söz konusu mektupta Blinken, “uluslararası tanınmış sınırlar” vurgusu yaparak Yunanistan'ın 10 millik hava sahası iddialarını çürütmüş oldu. Bunun da ötesinde Yunan basını, Blinken'in mektubuna bir de harita iliştirdiğini belirterek, Ege'de 29 adanın da Yunanistan'a ait olmadığının tescillediğini duyurdu. Blinken'in mektubunun ifşa edildiği haberde, şu ifadelere yer verildi:

“Biden yönetimine göre 29 Yunan adası, adacık ve kayalığı Yunan egemenliğinde değildir, tartışmalı ve başıboştur, mülkiyeti belirsizdir, çünkü ne Yunanistan'a ne de Türkiye'ye aittir. Ve Blinken'in Kongre'ye gönderdiği bu ikinci mektup, Biden yönetiminin Yunan egemenliğini parçalamak için Erdoğan'a sunduğu ikinci bir nimettir.”

Ege'de haritalar savaşı başladı ama Türkiye'nin eli boş - Resim : 1
Blinken'in Kongre’ye gönderdiği mektubuna eklediği iddia edilen harita

YUNAN HİSTERİSİNİ İZLEDİK

İşte Blinken'in Atina'yı üzen bu mektubu, Yunan basınının da en önemli gündemi oldu. Üst üste yayınlanan haritalar ile Blinken'in Ege'de Türk kıyılarının 3 mil ötesindeki tüm ada, adacık ve kayalıkların Yunanistan'a ait olduğu temellendirilmeye çalışıldı. Haritalar üzerine hayali sınırlar çekildi, adalar renklendirildi. Türkiye ise bu Yunan histerisini izlemekle yetindi. Çünkü Yunan tezlerine yanıt olarak ortaya koyabilecek hiçbir haritamız bulunmuyor. Tabi burada Türk sosyal medya kullanıcılarından bahsetmiyoruz. Türk Deniz Kuvvetlerinin elinde de hangi ada, adacık ve kayalıkların Türkiye'ye ait olduğuna dair resmi bir haritamız yok.

Ege'de haritalar savaşı başladı ama Türkiye'nin eli boş - Resim : 2
Türk sosyal medya kullanıcıları tarafından hazırlanan harita

ADALARI BİLİYORUZ AMA AÇIKLAMIYORUZ

Halbuki 1996 yılında yaşanan Kardak Krizi'nin ardından harekete geçen Türk Devleti, tüm kurumları ve akademik camiası ile birlikte ortak çalışma başlatmış ve Ege'de egemenliği antlaşmalarla Yunanistan'a devredilmemiş ada, adacık ve kayalıkları tespit etmişti. 1997 yılında oluşturulan 35 kişilik bilim grubunun 2 yıllık çalışması neticesinde bu sayı, 152 ada, adacık ve kayalık grubu olarak saptandı. Osmanlı arşivlerindeki detaylı bir çalışmayı da içeren araştırmanın sonucunu Kurmay Binbaşı Ali Kurumahmut kaleme aldı. ‘‘Ege'de Temel Sorun / Egemenliği Tartışmalı Adalar” adlı o araştırmada özetle, “Antlaşmalarla ve adları zikredilerek Yunanistan'a devredilmeyen adalar üzerinde Osmanlı İmparatorluğu'nun hakimiyeti sürmektedir ve söz konusu ada, adacık ve kayaların egemenliği şimdi Osmanlı'nın devamı olan Türkiye'ye aittir.” deniliyordu.

Nitekim bu durum, 1939 ve 1943 tarihli İngiliz ve 1951 tarihli Amerikan haritalarında da açıkça görülüyordu.

Ancak Türkiye, söz konusu ada, adacık ve kayalıkların hangileri olduğunu, hiçbir zaman resmi olarak açıklamadı.

Belki de şimdi tam zamanıdır!

Ege'de haritalar savaşı başladı ama Türkiye'nin eli boş - Resim : 3
Yunan basınında yer alan ve Asya kıtasından 3 mil açıktaki tüm ada, adacık ve kayalar ile denizin
Yunanistan’a ait olduğunu kanıtlamaya çalışan muhtelif haritalar

'BU FIRSAT KAÇIRILMAMALI'

Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, Blinken'in mektubuyla birlikte Türkiye'nin önemli bir fırsat yakaladığını söyledi. “Top ayağımıza gelmiştir, şimdi şut çekip gol atma zamanıdır. Bekleme ve seyretme zamanı değil.” diyen Yaycı, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Eğer gerçekten ABD Dışişleri Bakanı böyle bir mektup yazmış, hele hele de Yunan-Rum Lobisi zorlamasıyla yazmışsa, Türkiye’nin haklılığının ve Yunanistan’ın hukuksuzluğunun tescili ve takdiri açısından çok önemli bir belge ve adım olmuştur. Yunanistan ise kazdığı kuyuya düşmüştür. Yunanistan'ın bugüne kadar, bir takımada devleti olduğu ve bu nedenle Türkiye’nin Adalar Denizi’ndeki karasuları dışındaki tüm denizlerin Yunanistan’a ait olduğu şeklindeki hukuksuz tezi bir kez daha çökmüştür. Blinken’ın ikinci mektubu ile Yunanistan'ın bir takımada devleti olmadığı gerçeği de dolaylı olarak vurgulanmıştır.

“Türkiye’nin bundan sonra yapması gerekenler için de uygun bir zemin oluşmuştur. ABD Kongre Araştırma Servisi'nin 2023'te yayımlanan Amerikan-Türk ilişkileri hakkındaki raporunda madem bazı adaların egemenliğinin Lozan ve Paris Anlaşmalarına göre Yunanistan’a ait olmadığı belgelenmiş iken, Türk Dışişleri Bakanlığının (bu konjonktürden istifade ederek) 1997 yılında belirlenmiş Egemenliği Antlaşmalarla Yunanistan’a Devredilmemiş 152 grup Ada, Adacık ve Kayalık (EGAYDAAK)’ın isimlerini açıklamasının bundan daha uygun zamanı olmaz. Bu fırsat kaçırılmamalı derim. Top ayağımıza gelmiştir, şimdi şut çekip gol atma zamanıdır. Bekleme ve seyretme zamanı değil!

ŞÜKRÜ KAYA'NIN DİKTİĞİ BAYRAK

Ege'de Yunanistan'a devredilemeyen ada, adacık ve kayalıklar, 1936 yılında Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin imzalanmasının hemen ardından İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'nın dikkatini çekti. Aslen İstanköylü olan Aydın Milletvekili Kaya, hemen dört müfettiş görevlendirerek adalar hakkında malumat toplanmasını istedi. Sandalla, motorla, yelkenle bir ay boyunca bölgeyi gezen müfettişler, döndüklerinde Ege'de yüzlerce başıboş kayalık olduğunu bildirdi. Bunun üzerine Şükrü Kaya, Fevzi Çakmak'ın yanına gitti. Ancak Mareşal, adaların zaptının yeni bir harbe neden olmasından çekiniyordu. Kaya ise pes etmedi, yanına bir düzine jandarma alarak adalara gitti. Her birine bayrak astı, tabela dikti. İşte Türkiye'nin adalara olan ilgisinin en somut göstergesi, o tabelalar olmuştur.

BAKOYANNİ'DEN AL HABERİ

Yunanistan’ın ilk kadın Dışişleri Bakanı olan Theodora “Dora” Bakoyanni, Delphi Ekonomik Forumu ve Helenik Forum tarafından ortaklaşa düzenlenen bir konferansta konuştu. Ege'yi sadece Yunan denizi olarak görmenin yanlış olduğunu vurgulayan Bakoyanni, iki ülkenin karşılıklı anlaşma yapabileceğini söyledi. Eski Bşbakan Konstantin Miçotakis'in dört çocuğundan biri olan Bakoyanni, mevcut başbakan Kiryakos Miçotakis'in de kız kardeşi.

Türkiye Yunanistan Ege ABD