Türkiye'de tsunami riski var mı? Uzmanlar 3 bölgeyi uyardı

Son günlerde art arda gelen büyük depremler, Türkiye'de tsunami riski konusunu yeniden tartışmaya açtı. Özellikle Rusya açıklarında meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki deprem, geniş bir coğrafyada tsunami alarmına yol açarken, gözler Türkiye’nin kıyı şeritlerine çevrildi. Peki, Türkiye’de tsunami riski var mı? Hangi bölgeler tehdit altında?

TÜRKİYE'DE TSUNAMİ RİSKİ OLAN BÖLGELER

Kandilli Rasathanesi’nden Prof. Dr. Nurcan Meral Özel ve Dr. Tuğçe Ergün, Türkiye'de özellikle üç bölgenin tsunami açısından yüksek risk taşıdığını belirtiyor: Marmara Denizi, Ege Denizi ve Doğu Akdeniz.

Ege Denizi'nde her yıl 20 binden fazla deprem meydana geliyor. Uzmanlar, Helenik Yay üzerindeki aktif dalma-batma hattının, bölgede tsunami oluşumunu kolaylaştırdığını vurguluyor. Özellikle Girit Adası açıklarında yaşanabilecek büyük depremlerin, İzmir, Aydın ve Muğla kıyılarını bir saat içinde vurabilecek dalgalar oluşturabileceği belirtiliyor.

Marmara Denizi de benzer bir risk taşıyor. 17 Ağustos 1999 İzmit Depremi sırasında Tütünçiftlik ve Hereke sahillerinde görülen 2.6 metre yüksekliğindeki dalgalar, tsunami tehdidinin geçmişte de yaşandığını ortaya koyuyor. Bu dalgaların, denizaltı heyelanları sonucu oluştuğu ifade ediliyor. Uzmanlara göre, İstanbul açıklarındaki Kuzey Anadolu Fayı segmentleri, benzer senaryoların yeniden yaşanmasına neden olabilir.

Doğu Akdeniz ise özellikle Hatay, Mersin ve Antalya gibi iller için tehlike oluşturuyor. Bölgede hem sismik aktivite hem de deniz tabanının yapısı nedeniyle tsunami riski yüksek.

TÜRKİYE'DE TSUNAMİ OLUR MU?

Uzmanlara göre bu sorunun yanıtı evet. 30 Ekim 2020'de meydana gelen Seferihisar Tsunamisi, bu tehlikenin sadece teori olmadığını açıkça gösterdi. Ege Denizi'nde yaşanan 6.9 büyüklüğündeki deprem sonrasında, İzmir’in Seferihisar ilçesi tsunami dalgalarıyla sarsıldı. Birçok ev ve iş yerinde hasar oluştu, can kayıpları yaşandı.

UZMANLARDAN UYARI: GÖZ ARDI ETMEYİN

Her ne kadar tsunami Türkiye’de nadir görülen bir afet türü olsa da, uzmanlar kıyı kentlerinde yaşayanların bilinçlendirilmesi gerektiğini söylüyor. Risk düşük ama etkisi büyük olan bu doğa olayına karşı, kıyı yerleşimlerinde erken uyarı sistemleri ve afet planlamaları büyük önem taşıyor.