TÜSİAD Başkanı Turan: Sanayisiz büyüme düşünülemez
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras, Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında konuştu. Başkan Turan, sanayisiz büyümenin düşünülemeyeceğini söyledi.


Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplandı. TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras, açılış konuşmalarını yaptı. Turan, Türkiye'deki sanayisiz büyüme sorununa dikkat çekerken Aras ise Türkiye ekonomisinde asıl sorunun enflasyon olduğuna ve faizlerin enflasyondaki düşüşün ardından gerileyeceğine işaret etti.
Türkiye'de bir süredir büyümeyi sanayinin dışındaki faaliyetlerin sürüklediğini belirten Orhan Turan, şöyle devam etti:
“Türkiye’de 2025 yılının ilk çeyreği için açıklanmış olan büyüme verilerine baktığımızda ekonomideki yavaşlamanın teyit edildiğini görüyoruz. GSYH’da yıllık bazda yüzde 2’lik büyümeye karşılık, imalat sanayi yüzde 2,4 küçüldü. Sanayideki performans zayıflığı sadece bu son çeyreğin meselesi değil.
‘BİR SÜREDİR SANAYİ DIŞI FAALİYETLER SÜRÜKLÜYOR’
“Bir süredir büyümeyi sanayi üretimi dışındaki faaliyetler sürüklüyor. 2022’den bu yana GSYH yüzde 4,5 büyürken, sanayi yüzde 1,1 tarım ise yüzde 1 büyüyor. Hiç şüphesiz Türkiye gibi büyük bir ekonomi için, sanayisiz bir büyüme modeli elbette düşünülemez.”
Türkiye'nin enflasyonda 2024 sonunda dünyada 7. sırada olduğunu anımsatan Aras, şu ifadeleri kullandı:
"Mayıs 2025 ayı itibariyle enflasyon TÜİK verisine göre yüzde 35,4. Savaşan Ukrayna'da enflasyon yüzde 15, Rusya'da yüzde 10 civarında. Fiyat istikrarı ekonomimizin en önemli sorunu, bunu mutlaka çözmeliyiz. Enflasyonla özel sektör ve kamu olarak birlikte mücadele etmek zorundayız.
“2023 yılının ortasından beri enflasyonda yumuşak inişi tercih eden, zamana yayılmış, para politikası ağırlıklı bir ekonomik program uyguluyoruz. Reel faizle kuru kontrol eden, makro ihtiyati tedbir denilen, ağırlıklı olarak kredi büyümelerini kontrol altında tutarak talebi frenleyen bu yaklaşım enflasyonda bir düşüş trendi yakaladı.
‘ZARARIN NEDENİ YÜKSEK FAİZ DEĞİL ENFLASYON’
“Son dönemde yaşanan dövizdeki dalgalanmaya Merkez Bankası döviz satarak karşılık verdi. Ayrıca faiz yükselterek döviz rezervlerindeki ciddi erimeyi durdurdu, hatta artışa geçirdi. Yükselen reel faiz ekonomik büyümeyi olumsuz etkilerken, enflasyonu düşürme yönünde olumlu katkı verebilir. Düşen enflasyonla birlikte faizler de düşecektir. Bu sürecin uzamasının sanayici açısından önemli bir yük oluşturduğu açıktır. Bununla birlikte buradan tek çıkış yolunun kalıcı düşük enflasyon olduğunun tekrar altını çizmek isterim.”
Sanayideki kârsızlık sorunun da yüksek faiz değil enflasyondan kaynaklandığının mesajını veren Aras, şunları dile getirdi:
“İSO'nun 2024 yılına ait ilk 500 listesi yakın tarihte açıklandı. Listeye baktığımızda 152 şirketin zarar açıkladığını görüyoruz. Geçen yıl, bu sayı 96 idi. Zarar eden şirket sayısındaki artışın nedeni nedir dersek iş çevrelerinde ilk akla gelen, yüksek finansman maliyeti olacaktır. Oysa temel neden yüksek enflasyonla artan girdi maliyetleridir. Yüksek finansman maliyetinin nedeni de yüksek enflasyondur.”